Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, "Bu milletin karşısında, bu milletin iradesinin karşısında hiçbir şeyin barınması mümkün değil" dedi.
15 Temmuz Şehitlerini Anma, Demokrasi ve Milli Birlik Günü etkinlikleri kapsamında, Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve beraberindekiler Kahramanmaraş Şehitler Mezarlığını ziyaret etti.
Kahramanmaraş Şeyh Adil Şehitliğindeki program Kur'an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak ve beraberindekiler, şehitlerin kabirlerine karanfil bıraktı.
Kaynak, burada basın mensuplarına yaptığı açıklamada, "Bu milletin karşısında, bu milletin iradesinin karşısında hiçbir şeyin barınması mümkün değil. 15 Temmuz darbe girişiminin üzerinden bir yıl geçti. 15 Temmuz'da milletimizin kahramanlığının, fedakarlığının, kendisini savaş uçaklarının, bombaların altına, helikopterlerin, silahların altına, tankların karşısına cesaretle kahramanca koyarak, kadın erkek bütün milletimizin bu 15 Temmuz'u unutmaması için Cumhurbaşkanlığımızın himayesinde çeşitli anma etkinlikleri programlarında ve bugün illerde sayın valilerimizin koordinesinde başladı. Tabi bunun dışında, büyük şehir belediyemiz, teşkilatlarımız 15 Temmuz'u her yönüyle gelecek nesillere aktarmak için çalışmalar yapacaklar" diye konuştu.
15 Temmuz'da büyük bedeller ödendiğini kaydeden Kaynak, "Bildiğiniz gibi geçtiğimiz sene 15 Temmuz'dan sonra TBMM 15 Temmuz gününü resmi tatil ve Şehitleri Anma Günü olarak ilan etmişti. Aradan bir sene geçti çok büyük bedeller ödedik, 250 şehidimiz oldu 2 bin 193 fiili yaralanan gazimiz oldu, milletimiz kendi istiklalini, kendi istikbalini ülkesinin bölünmezliğini bizzat kendisi kurtardı. Ve bütün milletimiz bir kez daha içindeki o kahramanlık duygusunu ortaya çıkardı" dedi.
Konuşmasının devamında, terörle mücadelenin sonuna kadar süreceğini belirten Kaynak, şunları kaydetti:
"Dünyada böyle bir millet yoktur tankın altına, uçağın karşısına koşan böyle bir millet yoktur. Tabi 15 Temmuz'dan bizim hem siyasetçiler olarak yapmamız gerekenler var, hem hepimizin millet olarak çıkarmamız gereken dersler var. Bu anma etkinlikleri hem şehitlerimize hem gazilerimize minnet duygularımızı ifade etmeye sebep oluyor, hem de bizlere bu çalışmalar hususunda ışık tutuyor. Bizim 15 Temmuz şehitlerimizin dışında terörle mücadelede şehit olan kardeşlerimiz var, ülkemizin doğusunda, güneydoğusunda 30 seneyi aşkın bir süreden beri terörle mücadele yürütülüyor, bu şehitlerimiz var. Onun dışında Kurtuluş Savaşı şehitlerimiz, Çanakkale şehitlerimiz, Bakü şehitlerimiz bu ülkemizin şehitleri, şehitler tepesi Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi asla boş kalmıyor. Tüm bunlar biz 15 Temmuz şehitlerini anarken dün Hatay'da, Hatay'da yaşayan halkımızın güvenliğini temin etmek üzere yol kontrolü yapan polis kardeşlerimize terör saldırısı yapıldı, iki kardeşimizi orada şehit verdik Osmaniyeli hemşehrilerimizi. Hakkari'den şehit haberi geldi, maalesef Türkiye dünyanın en gözde coğrafyasında ve bu sebeple, en fazla mücadele alanı olarak görülüyor. Ama şunu hep birlikte müşahede ettik, 15 Temmuz'da müşahede ettik ki, bu milletin karşısında bu milletin iradesinin karşısında hiçbir şeyin barınması mümkün değil. Bu millet top mermisini, tank atışını, uçak bombasını, siper ettiği göğsünde eritmeyi bilmiştir. 15 Temmuz'dan dolayı bütün milletimize şükranlarımızı sunmak asli işimiz, tabi bütün şehitlerimize tekrar rahmet diliyoruz, gazilerimize hayırlı şifalar diliyoruz. Bir yandan yargılamalar ile FETÖ ile mücadele ederken, bir yandan olağanüstü hal bildiğimiz, olağanüstü hal döneminde çıkardığımız çeşitli tedbirler ile bu mücadeleyi yapıyoruz. Milletimiz ilk tehlikeyi savuşturmuştur. 15 Temmuz sadece AK Parti'ye yapılmış, AK Parti iktidarına yapılmış bir girişim değildi. TBMM o gün bombalandı, bütün siyasi partilere, bütün siyaset kurumuna karşı yapılmıştı. O sebeple siyaset kurumu ve hükümetimiz 15 Temmuzların bir daha yaşanmaması için, bu habis yapı ile mücadelesini en son ferdi kalıncaya kadar sürdürecektir. DEAŞ ile mücadelemiz sürecek, PKK ile mücadelemiz sürecek, PYD ile mücadelemiz sürecek, FETÖ ile mücadelemiz sürecek, inşallah bu vatan topraklarımız dünyanın her bir yerinde can emniyeti için, namus emniyeti için, ana kucağı olan bu Anadolu aynı zamanda bir huzur adası olarak kalmaya da devam edecektir."
İHA