CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "'Hayır" çıktığını görünce Yüksek Seçim Kurulu'ndaki çete bütün millete kumpas kurdu. Ben onlara çete dedim diye suç duyurusunda bulunmuşlar. Sanıyorlar biz çekineceğiz, korkacağız. Kim olursanız olun, nereden gelirseniz gelin, yetkiniz ne olursa olsun, bunun hesabını size soracağım" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM'deki grup toplantısında yaptığı konuşmada, insanların sandığa gittiğini oylarını kullandığını belirterek, "Vatandaş görevini yaptı. "Hayır" çıktığını görünce Yüksek Seçim Kurulu'ndaki çete bütün millete kumpas kurdu. Ben onlara çete dedim diye suç duyurusunda bulunmuşlar. Sanıyorlar biz çekineceğiz, korkacağız. Kim olursanız olun, nereden gelirseniz gelin, yetkiniz ne olursa olsun, bunun hesabını size soracağım. Hukuka, kanunlara uymayan bir hakim olmaz. Kendisini TBMM'nin üstünde görün kişiye hakim denmez. Bu kişiler açık ve net söylüyorum; bir daha şikayet etsinler. Onurlarını, kanunu, şerefini satan insana hakim denmez. Kanun açık hükmünü çiğneyeceksiniz. Sonra biz ses çıkarmayacağız. Oturacaksınız koltuklarınızda siyasi otoriteden talimat alacaksınız. Talimatın gereğini yerine getireceksiniz. İki büklüm eğilen adama hakim denmez onursuz adam denir. Niye çete? Eğer bir grup insan bir araya gelir kanunsuz iş yapar ona çete denir" diye konuştu.
"YSK'daki çete olgusunu yargının bütün aşamalarına taşımak istiyorlar"
"Şimdi bir şey yapıyorlar, YSK'daki çete olgusunu yargının bütün aşamalarına taşımak istiyorlar" ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, "Kimler hakim olabilir? Kanunu var, nitelikleri var. Giderler sınava girerler. Sonra o sınavı kazananlar hakim olarak atanır. Önce stajyerdir, kurslardan geçerler. Yine aynı maddenin özel bir düzenlemesi var, K bendi. "Avukatlık mesleğinden de hakim alınabiliyor sınavla." Ama şimdi yapılan sınavlarda ve atamalarda farklı bir tablo görüyoruz. İktidar partisinin mensupları hakim, savcı olarak atanıyorlar. Grup başkan vekillerimiz bu konuda bir çalışmayı tamamladılar" açıklamasında bulundu.
"Aynı pozisyonda olanlar neden tahliye edilmiyor bunu soruyorum ben"
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın damadı Ömer Faruk Kavurmacı'nın "sağlık sorunları" gerekçe gösterilerek tahliye edilmesine değinen Kılıçdaroğlu, "İstanbul'da Büyükşehir Belediye başkanımızın yakını. Hasta diye doktordan bir rapor ve tahliye edildi. Niçin tahliye edildi diye sormuyorum. Aynı pozisyonda olanlar neden tahliye edilmiyor bunu soruyorum ben. Şu anda cezaevlerinde ölümü bekleyen ağır ve sürekli hastalığı olan 841 kişi bulunuyor. Niye bunlar tahliye edilmiyor? Vicdansa vicdan, ahlaksa ahlak, eşitlikse eşitlik neden bunlar için geçerli değil? Son 5 yılda hasta olmalarına rağmen tahliye edilmeyip hapishanede ölen tutuklu sayısı 451 kişi. Bu mudur, eşitlik, adalet, vicdan. Bir tek adamın iradesine bakılıyor. O tek adam bırakın dediği zaman bırakıyorlar, tutun dediği zaman tutuyorlar. O tek adama bakan bütün yargıçlara sesleniyorum; Siz yargıç değilsiniz. Yargıda adamına göre muamele yapılır mı? Mahkum mahkumdur" ifadelerini kullandı.
"Bugün bir referandum olsa hayır oyları yüzde 60 "ın üstünde çıkacaktır"
Kılıçdaroğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Ben meydanlarda diyordum ki, biz tarafsız bir cumhurbaşkanı istiyoruz. Bir partinin cumhurbaşkanı değil, cumhurbaşkanı 80 milyonun cumhurbaşkanı olsun, benimde cumhurbaşkanım olsun. Halk seçti saygı duyalım. Hayır diyor ben 80 milyonun olmayacağım diyor, bir partinin cumhurbaşkanı olacağım diyor. Gitti partiye üyelik kaydını yaptı. Tarafsızlığından söz edilir mi? Bir partinin üyesiyken, tarafsız da olacağı için vatandaş oy verdi ona. Tarafsız davranacaktı 80 milyonu kucaklayacaktı. Meydanlarda söz verdi. Halka verdiği sözü de tutmadı. Son anayasa referandumunda görüşürken bütün bunları anlattım onlar meydan meydan dolaşıp diyorlardı ki "Kılıçdaroğlu doğruları söylemiyor, yalan söylüyor." Şimdi gerçek çıktı ortaya. Kılıçdaroğlu doğruları söylüyor, onlar yalan söylüyorlar çıktı meydana. Göreceksiniz, daha sonra gelecek partinin genel başkanı olacak. o da bundan böyle her Salı günü toplantı yapacak. Sanki diğer günler yetmiyormuş gibi bir de Salı günü konuşacak. Şimdi diyorlar ki cumhurbaşkanı olarak tanıyın. Binali Bey başbakan nasıl saygı gösteriyorsak, aynı standartta saygı göstereceğiz. Cumhurbaşkanı olarak görmüyoruz artık cumhurbaşkanı değil. 80 milyonun cumhurbaşkanı değildir artık. Kendisi tercih etti. Şuna kesinlikle inanıyorum. Bugün bir referandum olsa hayır oyları yüzde 60 "ın üstünde çıkacaktır. Bütün yalanlar tek tek ortaya çıkıyor."
"Parlamenter demokratik sistemi Türkiye'ye en güçlü şekliyle getireceğiz, size sözüm söz"
"Size sözüm söz mücadelemiz yeni başlıyor" diyen Kılıçdaroğlu, "Size sözüm söz, parlamenter demokratik sistemi Türkiye'ye en güçlü şekliyle getireceğiz, size sözüm söz. Adım adım gezeceğiz. Diyorlar ki sokağa çıkacağız. Her CHP'liden, hayır oyu kullanan her vatandaştan, her siyasal partiden açık ve net ricamdır. Evet sokağa çıkacağız ama hangi sokağa çıkacağız? Bir, bütün evlere, fabrikalara, tarlalara, sokaklara, insanlara gideceğiz, tokalaşacağız, demokrasiyi savunacağız. Demokrasi nedir karın doyurur mu diye soracaklar. Evet demokrasinin olmadığı yerde sana ekmek yok kardeşim. "Sen ekmeğini savunuyorsan önce demokrasiyi savunacaksın" diyeceğiz" şeklinde konuştu.
Kemer Belediye Başkanı Gül, CHP'li oldu
Öte yandan bağımsız olan Antalya'nın Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül, CHP'ye geçti. Grup toplantısında Gül'e ve CHP'ye katılan bazı meclis üyelerine rozetlerini Kılıçdaroğlu taktı.
İHA