Kış mevsimiyle soğuyan havalarla birlikte hasadına sonbahar ortalarında başlanan kestane de çarşı ve pazarlardaki yerini aldı.
Kışın caddelerde gezerken çıtır çıtır görüntüsüyle, pişirme tezgahlarındaki mis gibi kokusuyla insanın içini ısıtan kestane, sağlığa faydasıyla da tercih ediliyor. Eski dönemlerden itibaren beslenmede önemli bir yer tutan kestane, özellikle soğuk kış akşamlarının vazgeçilmezi olarak da biliniyor. Genelde çerez olarak kullanılan kestaneler, aynı zamanda yemeklerde nişastalı yapısından dolayı lezzet verici ve kıvam arttırıcı olarak yine kestane şekeri, kestane püresi, kestane ezmesi gibi tatlı çeşitleriyle de bizlere lezzetli alternatifler olarak sunulabiliyor.
Pişirirken nelere dikkat edilmeli
Malatya'da yıllardır kestane satarak evini geçindiren Mahmut Özen, kestanenin doyumsuz tadının yanında sağlığa sunduğu katkıyla da daha fazla tüketilmesi gereken bir gıda olduğunu söyledi. Kestanenin özellikle tüketimi noktasında önemli uyarılarda bulunan Özen, "Sağlığa zarar vermeyecek şekilde tüketmek için haşlayarak hazırlamak ilk alternatif olmalıdır. Mangalda pişirilecekse zararlı dumanları engellemek için ateşe yakın olmamasına özen gösterilmelidir. Fırında veya tavada pişirme yöntemleri de sıklıkla kullanılan pişirme alternatifleridir. Kestane haşlandığında nem oranı yükselmekte ve enerji değeri azalmaktadır. Haşlama esnasında kestanenin nişasta bileşimi değişmekte ve ayrıca potasyum ve sodyum miktarları bir miktar azalmaktadır. Kestane iyi bir bağışıklı güçlendiricidir. Kışın özellikle gripten korunmak isteyenler ara ara tüketmelidir. Kestanenin hem tüketimi, hem de pişirilmesi kolaydır. Tabi özellikle sobalı evlerde daha ayrı bir tadı olur" diye konuştu.
İHA