Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Zekai Tarım, klima ile gelen hastalıkları ile COVID-19’un belirtilerinin karıştırılabildiğini söyledi.
Dr. Zekai Tarım “Bugünlerde klima kaynaklı hastalıklara sık rastlıyoruz. Aşırı soğuk ve kuru havaya uzun süre maruz kalınması ve vücut direncinin düşmesi, kolaylıkla üst solunum yolları, alt solunum yolları ve akciğerde bazı enfeksiyonların gelişimine zemin hazırlayabiliyor. Covid-19 ile benzer şikayetlere yol açabilmesi nedeniyle de sıkıntı yaratıyor” dedi.
Dr. Zekai Tarım, klima kaynaklı hastalıkların; klimanın fiziksel ve rezervuar etkilerine bağlı olmak üzere iki şekilde gelişebildiğini belirterek şöyle konuşuyor: “Klimanın fiziksel etkilerine bağlı olarak, ani ısı değişiklikleri ve ortamın aşırı soğuması nedeniyle bazı rahatsızlıklar gelişebiliyor. Aşırı soğuk ve kuru havaya sürekli maruz kalınması ve vücut direncinin düşmesi, kolaylıkla üst solunum yolları, alt solunum yolları ve akciğerde bazı enfeksiyonların gelişimine zemin hazırlarken; bunun yanında klima ile ortama yayılan tozlar da özellikle alerjik yapısı ve astımı olan kişilerin şikâyetlerini ve krizlerini tetikliyor, astım krizlerinin ortaya çıkmasına ve şiddetli kuru öksürüklere neden olabiliyor. Ayrıca klimaların üflediği soğuk havaya direkt maruz kalmak, yüzdeki sinir kılıfını etkileyerek ödem ve yüz felci yapabiliyor, kas ağrılarına, kas tutulmalarına neden olabiliyor.”
Belirtileri örtüşebiliyor!
Klima hastalıklarının Covid-19 enfeksiyonu ile örtüşebildiğini, bu nedenle ‘klima çarptı’ diye geçiştirmeyip doktora görünmek gerektiğini belirten Dr. Zekai Tarım “Klima hastalıkları da tedavi edilmezse ölüme sebep olabiliyor. Tedavi için en az 2 hafta süreyle bu bakterilere yönelik uygun antibiyotikler kullanılması gerekebiliyor. Kişide ilk 24-48 saat içinde halsizlik, kırgınlık, yaygın kas ve baş ağrıları, sonrasında ateş, kuru öksürük, bulantı, kusma, ishal, karın ağrısı gibi şikayetler görülebilirken, hastaların küçük bir kısmında da sinir sistemi bulguları, konsantrasyon bozuklukları hatta komalık durum oluşabiliyor” şeklinde konuştu.
Bağışıklık sistemini vuruyor!
Klimaların üflediği havanın, solunum yollarındaki lokal bağışıklık sistemini zayıflatarak virüs ve bakterilerin yerleşip çoğalmasına sebep olabileceğini, klimanın çalışması ile havadaki nem oranının azalarak, mekanda yoğunlaşan kuru havanın, burun içi dokularda ve boğazda tahrişe yol açabileceğini belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Zekai Tarım şöyle konuşuyor: “Sürekli nemli olan klima filtrelerinde zamanla virüsler, bakteriler ve mantarlar üreyebilir. Temizliği ve bakımı düzenli yapılmayan klimaların filtre sistemlerinde biriken ve klimaların açılmasıyla iç ortama yayılan mikroorganizmalar solunum yolu enfeksiyonlarına sebep olabilir. Klima hastalıklarından en yaygın olarak görüleni lejyonella pnömonisidir. Lejyonella pnömonisi klima bakterilerinin neden olduğu bir zatürredir. Bu bakteri nemli ortamlarda ve klima sistemlerinde rahatlıkla yaşayabildiği için, sebep olduğu hastalığa halk arasında ‘klima hastalığı’ denir. Hastalığa neden olan bakteriler, bakım ve dezenfeksiyon koşullarına uyulmadığı takdirde klimalarda üreyip, solunan havayla akciğerlere yayılarak hastalığa neden olur. Bu bakterinin sağlıklı bir vücutta hastalık yapma potansiyeli oldukça zayıftır, ancak vücut direncinin düşüklüğü hastalık oluşumunu kolaylaştırır. Kanser, diyabet, alkolizm, kronik akciğer veya karaciğer hastalığı olanlarda, yoğun sigara kullananlarda bağışıklık sisteminin zayıflamasıyla hastalığın gelişme sıklığı artar.”
Klima hastalıklarına karşı 5 etkili önlem!
- Klimaların bakım ve temizliği her yıl yapılmalıdır. Filtreleri değiştirilmelidir. Bakteri filtresi kullanılmalıdır.
- Ortamın aşırı soğutulmamasına dikkat edilmelidir. Klima kaynaklı sağlık problemleri genellikle bilinçsiz veya aşırı kullanım sonucu oluşur. Sıcak yaz günlerinde mekan içi ve dışındaki sıcaklık farkı ve ani hava değişimi vücut direncini düşürür. Ortam için en ideal sıcaklık 21-23 derecedir.
- Nem dengesini koruyucu klimalar tercih edilmelidir veya bulunduğunuz ortamda nemi sağlamak için 1 bardak su bulundurulabilir. Ortamdaki ideal nem oranı yüzde 40-60 arasında olmalıdır.
- Klimalardan düzenli örnekler alınıp, düzenli aralıklarla laboratuvarda incelenmelidir.
- Klima kullanırken direkt klima rüzgarına maruz kalınmamalı, karşısında oturulmamalı ve klima yeri bunlar göz önüne alınarak belirlenmelidir. Klimalar belirli zaman aralıklarıyla ısısı yavaş yavaş düşürülerek kullanılmalıdır. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)