Anadolu Üniversitesi, Engelliler Araştırma Enstitüsü, Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ), Selçuklu Belediyesi ve SOBE Vakfı ortaklığında düzenlenen 3. Ulusal Gelişimsel Yetersizlik "Bilimsele Bilgiyi Uygulamaya Yansıtma" Sempozyumu açılış programı yapıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Sempozyum Başkanı Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken, her yıl Anadolu Üniversitesi olarak düzenledikleri ve amaçlarının da doğrudan pratik bilgiyi hedef kitleye aktarabilmek olan bu sempozyumun 3.'sünü Konya'da düzenleme kararı aldıklarını söyledi.
Prof. Dr. Diken, "Bildiğiniz üzere ülkemizde 8 buçuk milyon yetersizliği olan birey var. Gelişimi normal bireyden farklı olan kişilerin sayısı düşünüldüğünde bu konu nüfusun yarısını doğrudan ilgilendiriyor. Dolayısıyla bu konuya kayıtsız kalmamak ülkenin geleceği için önemli bir nokta. Biz de hepimizin refahı bağlamına nasıl katkı sağlayabiliriz diye düşündük ve bu amaçla böyle bir sempozyum düzenliyoruz" diye konuştu.
SOBE Başkanı Dr. Mustafa Ak ise, Selçuklu Belediyesi Otizmli Bireyler Eğitim Vakfıyla ilgili dinleyenleri bilgilendirdi. Konuşmasında tesiste neler olduğu konusuna değinen Ak, amaçlarının otizmli bireyler ve ailelerinin hayatlarında küçük de olsa bir rahatlama sağlamak olduğunu söyledi. NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker'e de katkılarından dolayı teşekkür eden Ak, sempozyumun başarıyla tamamlanmasını diledi.
"Merkez Türkiye'ye örnek ve model bir proje"
Selçuklu Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay da, "Belediye olarak bu konuya ilgimiz 5. yılında. Otizm konusunda bir çözüm üretmeye çalışıyoruz. Her başımız sıkıştığında bir kapı açıldı bu da iyi niyetle yola çıkmamızın bir sonucudur diye düşünüyorum. Bu konuda bize bilimsel konularda ve her türlü desteğini yanımızda hissettiğimiz Necmettin Erbakan Üniversitesi'ne sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum" dedi.
Projenin model olarak da desteklenmesinin önemli olduğunu söyleyen Altay, belediye, üniversite ve vakıf ortaklığında bir çözüm üretmeye çalıştıklarını kaydetti. Altay, SOBE Vakfının, merkezinin Türkiye'ye örnek ve model bir proje olduğunu söyledi.
Bu konuda Türkiye'de yapılması gereken çok şey olduğunu kaydeden Altay, bu işin üstesinden hep birlikte geleceklerinin inancına sahip olduklarını ifade ederek, "Merkezimiz inşallah başarılı olacak, diğer şehirlerde de uygulamaya geçileceğine inancımız tam. Bu model inşallah başlangıç olacak ve tüm Türkiye'de aileler ile birlikte önemli adımlar atılacak" diyerek, destek veren herkese şükranlarını sundu.
"Toplum olarak bu bireylere sahip çıkmamız lazım"
Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Naci Gündoğan ise, bereketli bir günde Yunus Emre'nin şehri Eskişehir ile Mevlana'nın şehri Konya'yı birleştiren sempozyumda olmaktan mutlu olduğunu ifade etti. Gündoğan, Anadolu Üniversitesinin özel eğitime gerçekten önem veren bir üniversite olduğunun altını çizerek, özel eğitimin üniversitelerinde hizmet veren öncelikli alanlarından biri olduğunu dile getirdi.
Prof. Dr. Gündoğan, "Otizm gibi, Down Sendromu gibi birçok engelli grubu dünyada da önemli bir konu. Ülkemizde de nüfusun yarısını ilgilendiren bir konu. Toplum olarak bu bireylere sahip çıkmamız lazım. Bu sadece merkezi hükümete bırakılamayacak kadar önemli bir konu. Hepimiz üzerimize düşen görevi yapmak durumundayız. Ne kadar birlikte olursak o kadar faydalı olabiliriz diye düşünüyorum. Gönül veren herkese teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı.
"Bilimsel bilgiyi topluma yansıtmamız gerekiyor"
NEÜ Rektörü Prof. Dr. Muzaffer Şeker, "Selçuklu Belediyesinin "Bunun adı aşk" sloganı var ve bu aşkta Yunus Emre'nin de Mevlana'nın da katkısı var. Bize yaratılan tüm canlıları sevmeyi onlar öğrettiler. Onlar, efendimizden feyz aldılar Allah onlardan razı olsun" dedi.
Bu işlerin ciddi fedakarlıklarla bu noktalara getirildiğini kaydeden NEÜ Rektörü Şeker, bu konuların Türkiye'de biraz gecikmiş şekilde gündeme geldiğini bu duruma gelinmesinde son yıllardaki merkezi hükümetin ortaya koyduğu politikaların önemine vurgu yaptı. Rektör Şeker, "Yerel Yönetimlerin Türkiye'de rutin hizmetlerinin dışında toplumun her bireyini ilgilendiren gerek farkındalık çalışmaları, gerekse de eğitim rehabilitasyon süreçlerine de dokunuyor olmaları ülkemizin ulaştığı refah seviyesinin de bir yansıması. Selçuklu Belediyesi ile çok projede beraber hareket ediyoruz. Beraber yürüttüğümüz projeler yenileniyor ve verimli projeler çıkıyor. Üniversiteler gerek ulusal gerek uluslararası çapta yaptıkları işbirlikleriyle bu çalışmalara katkıda bulunmak durumundalar. Sadece otizmle ilgili hem Amerika, hem Hollanda, hem Belçika ile yapılan işbirlikleri de bunun bir yansıması."
Üniversitelerin toplumun sorunlarına çözüm ürettikleri takdirde kıymetli olduklarını kaydeden Şeker; "Bilimsel bilgiyi uygulamak ve bunu yansıtmak çok önemli. Bilimsel bilgiyi özellikle gündemimizde sürekli tutmamız gerekiyor ve bunu da uygulamalarımızla topluma yansıtmamız gerekiyor. Bu anlamda sempozyum umarım verimli olur, örneklerinin çoğalmasını temenni ediyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum" şeklinde konuştu.
"Yetersizlik kelimesi iyi bir buluş"
AK Parti Konya Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir de, yetersizlik kelimesinin iyi bir buluş olduğunun altını çizerek, "Engeli ortadan kaldırdığınızda engelli, engelsiz oluyor. Merdivene rampa koyduğunuz zaman merdiven engel olmaktan çıkıyor" diye konuştu.
Milletvekili Hacı Ahmet Özdemir, devletin yasal düzenlemelerle, teşviklerle bilinç olarak toplumun önüne geçtiğini belirterek, "Bir kültürel ve toplumsal farkındalık oluşturmadıkça bir yere varamayız. Üniversitelerimizin, SOBE'nin, Selçuklu Belediyesinin bu konuya eğilmesi benim için fevkalade önemli. Siyasetin bir kolu olarak sizinle işbirliğine hazırım" dedi.
Yeni bir takım yasa değişiklikleri yaptıklarını kaydeden Özdemir, bu konuların siyasi malzeme olarak kullanılmaması gerektiğini diğer partilerin de önerilerini beklediklerini dile getirdi. Sempozyumun da bu anlamda önemine değinen Özdemir, programın hayırlara vesile olmasını temenni etti.
Açılış programı toplu fotoğraf çekimiyle sona erdi.
İHA