Kronik Hastalıkların Öncülleri Ağız İçi Hastalıklar Mı?

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Yrd.

İstanbul Aydın Üniversitesi (İAÜ) Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk, diş tedavilerinin zamanında yapılmasının tüm vücut sağlığı için de son derece önemli olduğuna dikka çekerek, pek çok sistemik hastalığın ilk belirtilerinin ağız içi dokularda gözlemlendiğini söyledi.

Özellikle endokrin problemler, kan hastalıkları, damarsal hastalıklar, mide bağırsak problemleri ve beslenme bozukluğu gibi sistemik hastalıkların ilk belirtileri ağız içi dokularda gözlemleniyor. Bu nedenle rutin diş muayenesi sırasında hastaların henüz teşhis konmamış bazı sistemik problemleri fark edilebiliyor. İAÜ Ağız Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalı Başkanı Yrd. Doç. Dr. Esra Somtürk, diş hastalıklarının tedavi edilmemesinin kalp-damar, böbrek, karaciğer, anemi gibi kronik organ hastalıklarına yol açabileceğine dikkat çekti. Anemi ve pek çok kan hastalığında ağız içi bulguların önemli olduğunu belirten Yrd. Doç. Dr. Somtürk, "Dilde ağrı ve yanma, tat bozukluğu, dudak köşelerinde yaralar, ağız mukozasında solukluk, dişlerde hassasiyet, sebepsiz sık tekrarlayan tedaviye yanıt vermeyen ağız içi yaralar gözlenir" dedi.

"Kalp sağlığı için önce diş sağlığı"

"Yapılan pek çok araştırma; dişeti hastalığına yol açan pek çok bakteriye, damar sertliği ve damarlarda yağ birikimi ile karakterize kalp damar sorunlarında da damar içinde de rastlandığını göstermektedir" diyen Yrd. Doç. Dr. Somtürk, dişeti problemlerinin tedavi edilmediği taktirde ilerleyerek kalp-damar hastalıklarına zemin hazırlayacağına vurgu yaptı. Somtürk, "Dolayısıyla hastalar, dişeti sorunlarını tedavi ettirerek sadece ağız sağlığını değil, aynı zamanda kalp sağlığını da korumuş olacaktır" diye konuştu.

Ağız içi yapılar ve diş sağlığı yerinde olmayan bireylerde fokal infeksiyon oluşma ihtimali olduğunu kaydeden Yrd. Doç. Dr. Somtürk, "Fokal infeksiyon; bir infeksiyon odağından kaynaklanan, vücutta yakın veya uzak bölge veya dokularda gelişen infeksiyon olarak tanımlanır. Bu tür odaklar endokardit (kalp romatizması) veya diğer pek çok hastalığın gelişmesi için kaynak olabilirler ve mutlaka risk grubu hastalarda elimine edilmeleri gereklidir" şeklinde konuştu.

"Ağız içi infeksiyon tüm vücudu etkileyebilir"

Hipertansiyon, kolesterol, sigara kullanımı, obezite, diabetes mellitus (şeker hastalığı), ailesel yatkınlık ve egzersiz olmayan bir yaşamın kalp ve damar hastalıklarına yol açtığına işaret eden Yrd. Doç. Dr. Somtürk, ağız içinde var olan diş çekimi sonrası kalmış kökler, gömülü dişler, iltihaplı dişler, kistli dişler, ağız içi yaralar, problemli kanal tedavili dişlerin tüm vücut için potansiyel fokal infeksiyon odağı olduğunun altını çizerek, "Kalbi, böbrekleri vs. sistemik anlamda tüm vücudu etkileyebilir. Yine romatizmalı hastalarda da bu tür ağız içi fokal infeksiyon odakları önemlidir mutlaka tedavi edilmelidir" dedi.

Diş tedavilerinin zamanında yapılması ve hastaların ağız diş sağlığı kontrollerini rutin olarak 6 ayda bir yaptırmalarının tüm vücut sağlığı için de son derece önemli olduğunu belirten Somtürk, "Sağlıklı bir yaşam önce ağız sağlığı ile başlar" diye konuştu.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri

Sağlıkta Çetelerin Olmadığı Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün
Dil Temizliği Nedir, Nasıl Yapılır?
Pankreas Kanseri Tedavisinde Yenilikçi Yaklaşım
Hekimler 5 Gün İ̇ş Bırakacak!
20 Bin Diş Hekimi Atama Bekliyor