Kayseri Ticaret Odası (KTO) üyelerine yönelik olarak "Bireysel Emeklilik Semineri" düzenlendi.
Türkiye sigorta Birliği ve Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) işbirliğinde Bireysel Emeklilikte Otomatik Katılım işveren bilgilendirme toplantıları başladı. Bu kapsamda KTO Rifat Hisarcıklıoğlu Konferans Salonu'nda 1 Ocak 2017 tarihinden itibaren başlayacak Bireysel emeklilikte Otomatik Katılım hakkında toplantı düzenlendi. Toplantının açılış konuşmasını yapan KTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz, Türkiye'nin kalkınması için yatırım yapılması gerektiğini belirterek, "Yatırım yapacağız ki istihdamı, üretimi, ihracatımızı artıralım. Türkiye çok önemli bir süreçten geçiyor. Hem ülkemizin 15 Temmuz gibi bir darbe yaşaması, hem de arkasından ekonomik manada çökertilmeye çalışılması hepimizin gözü önünde cereyan eden hususlardır. Buna karşılık biz iş dünyası olarak yatırım yaparak buna karşılık vermemiz gerekir, istihdamı artırmamız gerekir. Artık Türkiye'nin uzun yıllar öncesinden başlayarak uyguladığı ekonomik modelde özel sektörün ön planda olması ve özel sektörün yapacağı yatırımlarla ülkemizin kalkınması ve belirlenen 2023 hedeflerine ulaşılması söz konusu. Bunu yapabilmek için bize para lazım, kaynak lazım. Bizim ülke olarak tasarrufumuzun az olmasından dolayı zaman zaman dışarıdan kaynak bulma noktasında gayretlerimiz söz konusu oluyor. Dışarıdan para gelmesi gerekiyor, kaynak gelmesi gerekiyor ki biz yatırımlarımızı ona göre yapalım. Son dönemde bakıldığında gelişmiş durumda olan ülkelerdeki faiz artırımlarından dolayı gelişmekte olan ülkelere gelen kaynakta biraz azalmalar söz konusu. Bundan sonraki süreçte de azalacağı gözüküyor. Dolayısıyla bizim tasarruf etmemiz gerekiyor. Ne kadar çok tasarruf ettik, o kadar çok kaynak meydana getirmiş olacağız. Bu kaynağı da yatırıma dönüştürmüş olacağız. Ülke olarak nüfus artışımızı da göz önüne aldığımızda her yıl bir milyon işsizimize iş bulmak durumundayız. Her yıl yatırım yapacağız ki bir milyon kadar daha istihdam yaratalım. Bunu yapabilmemiz için bizim kaynağa ihtiyacımız olduğu gözüküyor. Bunu da dış kaynaklardan değil, kendi içimizden yaratacağımız imkanlarla olsun diye düşünüyoruz. Biz bu yıllarda 150 milyar dolar civarında ihracat yapıyoruz. 2023 yılı hedeflerinde 500 milyar dolar ihracat hedefliyoruz. Ürettiğimiz ürünün 1 kilogram değerinin 1,5 dolar olduğu söyleniyor. Dolayısıyla biz 500 milyar dolar seviyesine çıkardığımız zaman şuandaki ürettiğimiz ürün aşağı yukarı 100 milyon ton ise o zaman 350 milyon tona çıkarmamız gerekiyor. Bizim o kadar ürünü ne depolama ne de ihraç etme imkanımız var. Dolayısıyla ürünlerimizin katma değerini yükseltmemiz gerekiyor. İleri teknoloji ürünleri üretebilmek bakımından hükümetimizin vermiş olduğu teşvikler, destekler var. Bunların tam manasıyla iş dünyası tarafından anlaşılması ve ona göre hareket edilmesi gerekir diye düşünüyorum. Ülkemizde üretimin aşağı yukarı yüzde 95'ini KOBİ'ler karşılıyor ve kendi öz kaynaklarıyla yatırım yapmakta zorlanıyor. Yeni çözüm arayışları da elbette zaman zaman gündeme geliyor" diye konuştu.
"Nefes kredisi değerlendirilmeli"
TOBB öncülüğünde olan "Nefes Kredisinin" değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizen Hiçyılmaz, "Odalar ve Borsalar Birliği öncülüğünde ona bağlı olan odaların katkılarıyla bir nefes kredisi ihdas edildi. Bu nefes kredisinde meydana getirilmiş olan 5 milyar liralık kaynak iş dünyasına dağıtılacak. Bizim üyelerimiz de Ziraat Bankası ve Deniz Bank'a müracaat etmek suretiyle 100 bin TL üst limitli bu krediyi alma noktasında müracaat edebilirler. Ayrıca KOSGEB üyelerinin 50 bin TL faizsiz kredi desteği var biliyorsunuz. Bunun için de çok yoğun şekilde müracaatlar devam ediyor. 3 yıl geri ödemeli, ilk bir yılı ödemesiz. Bunun da değerlendirilmesi gerekir diye düşünüyorum" dedi.
Bireysel emekliliğin katkılarına da değinen Hiçyılmaz, "Hükümetimizin girişimleriyle, yardımıyla iş dünyasına yönelik kredi verme, onların biraz olsun sıkışıklıktan düzlüğe çıkabilmesi, rahatlaması bakımından epey bir gayret gösteriliyor. Ama asıl olan bizim tasarrufumuz. İşte bu tasarruf noktasında bireysel emeklilik sistemine otomatik geçiş diye bir süreç söz konusu. Bu süreçte 01.01.2017 tarihinden başlamak üzere öncelikle işçi sayısı bin ve daha yukarı olan şirketlerden başlıyor, 2017'nin sonuna gelindiğinde 100 çalışanı ve daha yukarı şirketlere kadar iniliyor. Dolayısıyla bu sürecin çok önemli olduğunu düşünüyorum. Buradan elde edilecek kaynağın iş dünyasının teknolojik ürünlerin üretilmesi bakımından yatırım yapmalarına imkan sağlayacak olan fırsat olduğunu düşünüyorum. Tabi bu tasarruflar ekonomiye yeni bir katkı sağlayacak ve bu sistemden emekli olanların emeklilik yaşantılarını biraz daha rahat bir şekilde devam ettirecekleri bir sisteme geçmiş olacağız" ifadelerini kullandı.
KTO Yönetim Kurulu Başkanı Mahmut Hiçyılmaz'ın konuşmasının ardından Türkiye Sigorta Birliği Genel Sekreter Yardımcısı Kerem Özdağ, Hazine Müsteşarlığı Özel Emeklilik Dairesi Başkanı Uluç İçöz, Emeklilik Gözetim Merkezi Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Bozdağı tarafından sunum yapıldı. Seminerde, katılımcılara öncelikle 2003 yılında başlayan bireysel emeklilik sisteminin 13 yılda sağladığı gelişmeler anlatıldı. Otomatik katılımla sağlanacak ivme ile ülkedeki otomatik katılım uygulaması hakkında bilgiler verilen toplantıda, otomatik katılımın işveren ve çalışanlara sağlayacağı faydalar ve sistemin neden gerekli olduğu aktarıldı. Seminerde ayrıca Türkiye Sigorta Birliği, Hazine Müsteşarlığı ve Emeklilik Gözetim Merkezi yöneticileri KTO üyelerinin sorularını yanıtladı.
İHA