Düzce Valisi Zülkif Dağlı 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla koltuğunu temsili olarak Yeşiltepe Ortaokulu 8. Sınıf öğrencisi Aysun Arabacı'ya bıraktı. Arabacı bu koltukta oturuyor olmasını hem kurtuluş mücadelesi kahramanlarına hem de 15 Temmuz gecesi gövdesini hainlere siper eden yürekli şehitlere ve gazilere borçlu olduğunu söyledi.
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları başladı. Bu çerçevede bu yıl Düzce Valiliği koltuğuna temsili olarak Yeşiltepe Ortaokulu 8. Sınıf öğrencisi Aysun Arabacı oturdu. Vali Arabacı'nın ilk işi Düzce Belediye Başkanı Mehmet Keleş'i arayarak okulların bahçelerinde asfalt yapılması ve çevre düzenlemelerinin eksiksiz yerine getirilmesi oldu.
Ardından Düzce'de ki trafik ve yapılaşma düzensizliğine dikkat çeken Vali Arabacı, "Düzce küçük bir il. Ancak düzensiz yapılaşma nedeniyle trafikte ve imar konusunda sıkıntılar yaşanıyor. Daha az bina yaparak özellikle şehir merkezinde yeşil alanların çoğaltılmasını sağlayabiliriz. Trafik konusunda da sürücülerimizin daha dikkatli ve kurallara uyması halinde sorunu aşabiliriz" dedi.
Vali Arabacı son olarak 23 Nisan'a dair yaptığı konuşmada şu ifadelere yer verdi; "Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs 1919'da Samsun'a ayak basarak ulusal kurtuluş mücadelemizi başlattı. Tarih boyunca hiç bir boyunduruğu kabul etmeyen Türk milleti de onun peşinde bu mücadeleye canıyla, malıyla, tüm benliği ile sahip çıktı. Başkenti işgal altında olan bu halkı yönetecek, milleti tek bir hedefe yönlendirecek, herkesin sesi olacak bir kuruma ihtiyaç vardı. 23 Nisan 1920'de Türkiye Büyük Millet Meclisi açılmış ve artık söz milletin olmuştur. Mustafa Kemal Atatürk'ün başlattığı modernleşme ve kalkınma savaşında da halkın iradesini ortaya koyduğu Türkiye Büyük Millet Meclisi modern Türkiye'nin tohumlarının ekildiği toprak vazifesi görmüştür. Az zamanda çok ve büyük işler başaran bu milletin makus talihinde değişmeyen tek bir şey vardı. O da Atatürk'ün o yıllarda işaret ettiği "Dahili ve harici bedhahlar'dı. 15 Temmuz 2016 gecesi dahili bedhahlarımız harici bedhahlarımızın da desteğiyle milli iradeye darbe yapmaya kalkıştı. Fakat halkımız daha yüz yıl önce oynanan bu oyunu nasıl bozacağını çok iyi biliyordu. Her gün İstiklal Şairimiz Mehmet Akif Ersoy'un o mesajını görüyorlardı; "Siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın" Millet en iyi bildiği şeyi yaptı ve gövdesini tanka, kurşuna siper etti. Vatanı için iradesi için canını verdi. İsimler değişiyordu Seyit Onbaşı oluyordu ve ya Ömer Halisdemir oluyordu. Ama Türk'ün bağımsızlık aşkı, kendi iradesine olan inancı değişmiyordu. O gece milli iradenin sembolik kalbi meclis de bombalanıyordu. Artık millet gibi millet meclisi de gaziydi. Türkiye Büyük Millet Meclisi'ni kurup kararı milletine veren Atatürk'e şükranlarımı sunarken bu kutlu günü biz çocuklara armağan etmesinden dolayı büyük gurur duyuyorum. Artık hem onun ve kurtuluş şehitlerimizin hem de 15 Temmuz gecesi şehit olan 240 kahramanın emanetini korumak biz çocukların asli görevidir. Bugün bu koltukta oturuyor olmamı o kahramanlara borçluyum. Unutulmamalıdır ki, bu koltuklar geçici, milli idare ve Türk'ün bağımsızlık aşkı bakidir."
Koltuğunu devrettiği küçük Vali'nin taleplerinden memnun kalan Vali Dağlı, "Bir profesyonel gibi belediye başkanımızı aradı, talimatını verdi. Konunun da takipçisi olacağını söyledi. Düzce'nin sorunlarına da vakıf olduğunu görmüş olduk. Yapılaşmadan, imarın çok iyi olmamasından, trafiğin çok olmasa da daha da düzenli olabileceğinden bahsetti. Bunlar bizim dile getirdiğimiz konular. Konulara ne kadar vakıf ve bilinçli olduğunu gösteriyor" dedi.
Konuşmaların ardından Vali Zülkif Dağlı küçük Valiye çeşitli hediyeler verdi.
İHA