Elektronik eşyalarda ve araçlarda kullanılan pillerin şarj edilebilir ve şarj edilemez olmak üzere ikiye ayrıldıklarını belirten uzmanlar, kullanım ömrünü tamamlamış ya da fiziksel hasar sonucu kullanılamayan pillerin ‘atık pil’ olarak tanımlandığını ifade ediyor. Akü, batarya ve pillerin çevre için çok tehlikeli olabilecek çeşitli maddeler içerdiğini vurgulayan Dr. Nigar Kantarcı Çarşıbaşı, pillerin bileşiminde kullanılan ağır metallerin insan, hayvan ve bitkilere zarar verdiğine dikkat çekiyor. Dr. Nigar Kantarcı Çarşıbaşı, atık pillerin alıcı ortamları zararlı emisyonlardan korumak, içeriklerindeki ağır metallerin toprağa veya suya karışmasını önlemek ve bünyelerindeki bazı değerli metalleri geri dönüştürerek ekonomik kazanç yaratmak amacıyla geri dönüştürüldüğünü ifade ediyor.
Üsküdar Üniversitesi Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Kimya Mühendisliği İngilizce Bölüm Başkan Yardımcısı Dr. Öğr. Üyesi Nigar Kantarcı Çarşıbaşı; şarj edilebilen ve edilemeyen pillerin kullanım alanları, pillerin içeriğindeki maddelerin çevreye etkileri ve geri dönüşüm yöntemleri hakkında önemli bilgiler paylaştı.
Cıva Pilin Boşalmasını Önlüyor
Pillerin negatif elektrot (anot) ve pozitif elektrot (katot) ile iki elektrot arasında kimyasal reaksiyon sağlayan elektrolitten oluştuğunu ifade eden Dr. Nigar Kantarcı Çarşıbaşı, “Bir diğer deyişle kimyasal enerjiyi elektrik enerjisine doğrudan dönüştürerek bünyesinde depolayan cihazlar pil olarak tanımlanıyor. Piyasada farklı özelliklere sahip piller bulunuyor. Piller, ıslak veya kuru olarak ikiye ayrılıyor. Islak hücreli pillerde elektrolit sıvıdır. Kuru hücreli pillerde ise elektrolit, pasta veya jel halinde bulunuyor. Piller ayrıca içindeki kimyasal reaksiyonları kontrol etmek için başka kimyasal maddeler de içeriyor. Örneğin cıva maddesi, aşınmayı ve pilin kendiliğinden boşalmasını önlüyor.” dedi.
Piller Şarj Edilme Özelliğine Göre İkiye Ayrılıyor
Pillerin şarj edilebilir ve edilemez olarak sınıflandırmanın mümkün olduğunu belirten Dr. Nigar Kantarcı Çarşıbaşı, “Şarj edilemeyen çinko piller, tv kumandası ve duvar saati gibi düşük güç gerektiren cihazlarda kullanılıyor. Alkalin piller, kumanda ve saat gibi aletlerin yanı sıra fotoğraf makinesi, tansiyon aleti oyuncak araba gibi araçlara uyumludur. Şarj edilme özelliğine sahip olmayan bir diğer pil türü olan lityum ise bilgisayar ana kartlarında hafıza pili olarak, elektronik basküllerde, şeker ölçüm cihazlarında, su sayaçlarında, otomobil ve kapı kumandalarında kullanılıyor.” dedi. Dr. Nigar Kantarcı Çarşıbaşı sözlerine şöyle devam etti “Şarj edilebilme özeliğine sahip 4 farklı pil türü bulunuyor. Nikel metal hidrit (Ni-Mh) piller; şarjlı matkaplar, şarjlı el süpürgeleri ve acil aydınlatma panellerinde kullanılıyor. Lityum İyon piller de mobil telefonlarda, dizüstü bilgisayarlarda ve elektrikli otomobillerde tercih ediliyor. Tablet bilgisayar ve navigasyon gibi taşınabilir cihazlar için lityum polimer piller özel boyutlarda üretilip kullanılıyor. Nikel kadmiyum piller ise şarjlı matkaplar, şarjlı el süpürgeleri ve acil aydınlatma panellerinde tercih ediliyor”
Çevreye zararlı ağır metaller içeriyorlar
Kullanım ömrünü tamamlamış veya uğramış olduğu fiziksel hasar sonucu kullanılmayacak duruma gelmiş pillerin ‘Atık Pil’ olarak tanımlandığını ifade eden Dr. Nigar Kantarcı Çarşıbaşı, “Çinko piller, lityum-iyon piller ve alkalin piller atık pil çeşitlerini oluşturuyor. Akü, batarya ve piller çevre için çok tehlikeli olabilecek çeşitli maddeler içeriyor. Bunun büyük çoğunluğu da çevresel ortamlara zarar veren ağır metallerden oluşuyor. Pillerin bileşiminde kullanılan ağır metaller genellikle nikel, kadmiyum, bakır, çinko, kobalt ve kurşundur. Bu metallerin çoğu insan, hayvan ve bitkilere zararlıdır. En büyük endişe ise bu metallerin ya da metabolitlerin besin zincirine girerek veya direkt suyla insan sağlığını olumsuz yönde etkilemesidir. Bu nedenle de bu anılan artıklar gelişmiş ülkelerde büyük bir özenle ve ayrı toplanıyor. Özel artık giderme veya işlem merkezlerinde fiziksel ve kimyasal işlemlere tabi tuttuktan sonra sağlıklı çevresel koşullarda su, toprak, hava ve canlı ortamını olumsuz etkilemeyecek şekilde geri kazanılmak üzere tekrar ekonomik döngüye sokuluyor. Kalan hiçbir işe yaramayan kısmı ise sağlıklı, fenni özel artık depolama yerlerinde depolanıyor.” dedi.
Dönüşümle ilgili faydalı uygulamalar var
Taşınabilir türdeki atık pillerin geri dönüştürülmesinin 3 temel hedefi olduğunu vurgulayan Dr. Nigar Kantarcı Çarşıbaşı, “Bunlar alıcı ortamları atık pillerden kaynaklanabilecek zararlı emisyonlardan korumak, ağır metallerin toprağa veya suya karışmasını önlemek ve pillerin bünyesindeki bazı değerli metalleri geri dönüştürerek ekonomik kazanç yaratmaktır. Örneğin Avustralya’da bir firma, atık pillerden mahsuller için kullanılabilen gübre üretiyor. Avrupa’da pil satan mağazalar piller için geri dönüşüm kutusu da bulundurmakla yükümlü. Müşteriler de kullandıkları pilleri bu kutulara atmaya teşvik ediliyor. Bu sayede tüketilen pillerin çoğu diğer atıklara karışmadan geri dönüşüm merkezlerine ulaşabiliyor. Geri dönüşüm metotları, mekanik, hidrometalurjik (kimyasal/fiziksel) veya pirometalurjik (termal) olabiliyor” dedi. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)