Osmanlı mimarisiyle tarihi İpekyolu üzerinde inşa edilen ve geçmişi 17. yüzyıla dayanarak Kurtuluş Savaşı döneminde cepheye gönderilen barut ve askeri malzemelerin barındırıldığı Barutçu Hanı'nda restorasyon işlemi bitti.
Türkiye'de sadece İstanbul, Bursa ve Şanlıurfa'da bulunan çok katlı hanlardan birisi olan tarihi Barutçu Hanı, turizme kazandırılması çalışmaları kapsamında restore edildi. Yaklaşık bir buçuk yıl tarihi Urfa taşı ile özel nahit taşıyla süren restorasyon çalışmaları sonrası han tekrardan hayat buldu. Demirciler Pazarı'nın kuzeyinde yer alan üç katlı yapı, o dönemde Yahudi bir aile tarafından işletilmesi nedeniyle halk arasında "Yahudi Hanı", bir dönem de "Delilan Hanı" olarak anıldı.
Kurtuluş Savaşında barut barındırıldı
Kurtuluş Savaşı döneminde cepheye gönderilen barut ve askeri malzemelerin burada tutulmasının ardından "Barutçu Hanı" ismi verilen dikdörtgen planlı yapı, avlu üzerine inşa edilen sıralı 41 odadan oluşuyor.
Yaklaşık 56 yıldır küçük işletmelerin bulunduğu handa, bir süre önce Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesince başlatılan restorasyon çalışmaları tamamlandı. Aslına uygun yapılan restorasyonla, tarihi han turizme kazandırılacağı belirtildi.
Büyükşehir Belediye Başkanı Nihat Çiftçi, yaptığı açıklamada, "Şanlıurfa için güzel projeler yapıldı. Mağaralar, kale eteği, sokaklar ve İpekyolu üzerinde bulunan şu anda bulunduğumuz Barutçu Hanı. Hanları önemsiyoruz. Bulunduğumuz Barutçu Hanı Türkiye'de sadece 2 tane olan 3 katlı handan biridir. 42 odadan oluşuyor. Şanlıurfa tarih ve ticaretle iç içe olduğu için buradaki çarşılara gelen insanlar bu hanı çok değişik alanlarda kullanmışlar. Bu hanların gün yüzene çıkması çalışmaların yapılması tamamıyla tarihi eser olarak hem kültüre hem de bu çarşılara tekrar bir canlılık getirebilmek için ve halkımızın dinlenebileceği en önemlisi yeni bir fonksiyon yüklenilebilmesi ve tekrar tarihin misyonuna ulaşması noktasıdır. Çarşı büyük canlılıklar kazandırıyor. Restorasyon çalışması çok ince çalışmalardır. Tamamıyla mimarisini tarihi yapıya uygun bir şekilde yürütülüyor. 14 bin yıllık bir şehir tarih denilince ilk yerleşim, ilk tapınak Göbeklitepe'den insanoğlunun yerleşimi başlıyor. Böyle bir şehirdeyiz eğer tarihin bir şehre nasıl bir iz bıraktığını merak ediyorsanız, mutlaka Şanlıurfa'ya gelmeniz gerekiyor. Eğer kültürler nasıl katman katman nasıl bir kalıntı bırakmışsa ve nasıl bir miras bırakmışsa bunun da Şanlıurfa'da restore edilmiş tüm eserleri ve medeniyetlerini görüyorsunuz. Medeniyetlere yol almak istiyorsunuz ve tarihi bir yolculuk yapmak istiyorsanız muhakkak Şanlıurfa'ya gelmelisiniz" diye konuştu.
İHA