Samsun'da maddi imkansızlıktan dolayı üniversiteyi bırakan 2 kız kardeş, ticarete atılarak patron oldu.
Samsun'da yaşayan 2 çocuk annesi Nurcan Uyar (41) ile 1 çocuk annesi Elif Uyar Karakum (32) adındaki kız kardeşler, maddi sıkıntılar yüzünden eğitim gördükleri Ondokuz Mayıs Üniversitesinden ayrılmak zorunda kaldı. Bir takım anlaşmazlıklar yüzünden eşinden boşanmak zorunda kalan Nurcan Uyar ile eşi cezaevinde olduğu için maddi zorluk çeken Elif Uyar Karakum adındaki kardeşler, üniversiteyi bıraktıktan sonra kendilerini bir anda ticaretin içinde buldu. 7-8 aylık bir azim ve çaba sonucunda, yöresel yemeklerin hazırlandığı küçük bir dükkan açan 2 kardeş, açtıkları dükkanda hamur işleriyle uğraşıp, hazırladıkları katmer, bazlama, pıtıl ve böreklerle Samsunluların damak zevkine hitap ediyor. Yaptıkları işin cesaret isteyen bir iş olduğunu belirten 2 kardeş, bu azimli mücadelelerinin diğer cesaretini toparlayamayan kadınlara da örnek olmasını istiyor.
Asıl mesleğinin inşaat teknisyenliği olduğunu belirten Elif Uyar Karakum, "İşletme fakültesinde okuduğum sırada maddi imkansızlıklardan dolayı birinci sınıfta okulumu dondurdum. Okulu bıraktıktan sonra çalışmaya başladım. Bu zamana kadar hep serbest olarak çalıştım. Kendi mesleğimi erkeklere hitap eden bir meslek olduğunu düşündüğüm için yapmadım. Sonrasında ise kendimi burada buldum. Burayı ablam ile birlikte açtık. Zaten hamurla uğraşmak sevdiğimiz bir işti. Burada katmer, gözleme, pıtıl ve börek çeşitleri yapıyoruz. Bunları yaparken çok mutlu oluyoruz. Burasını iş yeri olarak görmüyoruz. Burası bizim evimiz. Gelen müşterilerimiz de bizim misafirlerimizdir. Biz sadece satış yapmıyoruz. Gelenler ile oturup sohbet ediyoruz, çay içiyoruz. Çalışırken hem şarkı söylüyoruz hem de oyun oynuyoruz. Benim 4 yaşındaki kızım da tüm gün boyunca benimle birlikte burada oluyor. O bile hamur açmayı öğrendi" dedi.
8 ay önce bu işe başladığını dile getiren Nurcan Uyar, "Kız kardeşimin manevi anlamda desteğiyle bu dükkanı açtık. Aslında böyle bir yer açma gibi bir düşüncem yoktu. Ancak hamur işleri bizim baba ve ata mesleğimiz. Benim akrabalarım hep fırıncılıkla uğraştı. Bekarken unu hiç sevmezdim. Çünkü babam ve kardeşlerim eve üzerleri un olmuş vaziyette geliyordu. Ben de "kesinlikle pideciyle evlenmem ve bu işi yapmam" demiştim. Herhalde büyük konuştum. Çünkü kendimi bir anda bu işin içinde buldum. Çocukluğumdan beri tek hayalim polis olmaktı. Hala bir polis, bir asker gördüğümde hüzünlenirim. Onlar benim için çok özeller. Şimdi ise o hayallerim bitti artık" diye konuştu.
İHA