İstanbul Esenyurt'da 14 Mayıs gecesi Oğuz Kıllı'yı maganda kurşunuyla öldüren Hüseyin Ö., polis operasyonu esnasında intihar etti. Zanlının ölümünün ardından konuşan Kıllı'nın eşi Esra Kıllı, "Yaşasaydı ellerimle parçalamak istiyordum onu" dedi.
Olay, İstanbul Esenyurt'ta D-100 Karayolu Beylikdüzü istikametinde, 14 Mayıs gecesi saat 02.30 sıralarında meydana geldi. Bir çocuk babası olan 31 yaşındaki Oğuz Kıllı, kullandığı aracı yol kenarına çekti.Oğuz Kıllı eniştesiyle yer değiştireceği sırada seyir halinde bulunan bir otomobilden arka arkaya ateş açıldı. Oğuz Kıllı, açılan ateşte göğsünden vuruldu ve ağır yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Saldırganlar ise olay yerinde kaçtı. Yoğun bakımda 20 günlük yaşam mücadelesinin ardından Oğuz Kıllı hayatını kaybetti.
Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği ekiplerinin başlattığı çalışma sonucu, görgü tanıklarının ifadeleri alındı. Katil zanlısının içerisinde bulunduğu aracı bulmak için çok sayıda kamera incelendi.
Yapılan çalışmalar sonucunda, Kıllı'yı hayatından eden mermiyi sıkan katilin kimliği belirlendi. Katil zanlısı Hüseyin Ö.'nün daha önce de Esenyurt'da Hikmet Demirci ve bir kişiyi daha öldürmekten arandığı öğrenildi. Polis ekipleri, Hüseyin Ö.'nün bulunduğu Esenyurt'daki lüks bir siteye operasyon gerçekleştirdi. İki kişi kapı önünde göz altına alan ekipler evin içerisindeki odaya girdiğinde, Hüseyin Ö.'nün cesedini buldu. 3 cinayetinin firarisinin silahla intihar ettiği ortaya çıktı.
Olay yeri incelemesinin ardından Hüseyin Ö.'nün cenazesi Adli Tıp Kurumu'na kaldırıldı. Olay yerinde inceleme yapan ekipler, evde silah ve uyuşturucu madde ele geçirdi. Öte yandan, zanlının operasyonda intihar ettiği haberini alan Kıllı ailesi Aydın Didim'den İstanbul'a gelerek açıklamada bulundu.
"Hayatta kalıp hesap vermesini isterdik"
Oğuz Kıllı'nın ablası Nesrin Karslı, "Bu konuyla ilgili üç aydır bir soruşturma yürütülüyor. Araştırmalar yapılıyor. Tam adalete olan inancımızın kırıldığı noktada fail yakalandı. Fail yakalanırken çok basit bir yol seçti. Kalıp hesap vermek yerine kafasına sıktı. Katil zanlısı bu şekilde hayatını sonlandırdı diye bir bilgi aldık. Bu bilgi bizim içimizi rahatlatmadı. Hayatta kalıp hesap vermesini isterdik. Yakasına sarılmayı hayal etmiştik. Belki bir şeylerin hesabını sormak istemiştik. Öfkemiz çok fazla. Ölmüş olması bizi içimizi rahatlatmıyor" dedi.
"Böyle bir suç makinası artık hayatta değil"
Abla Karslı, konuşmasının devamında "Çok acı çektik. Kardeşim 20 gün boyunca yaşam mücadelesi verdi. 3 buçuk yaşında kızı kaldı geriye yetim olarak. Otuz yaşında gencecik eşi dul kaldı. Şu yönde biraz mutluyuz. Böyle bir suç makinası artık hayatta değil. Benim kardeşim, Oğuz'um öldü. Başka Oğuzlara ulaşamayacak. Başka Oğuzların ailelerinin hayatlarını karartamayacak. Bu anlamda mutluyuz" şeklinde konuştu.
"İki kişinin bulunup adalet önünde yargılanmasını istiyoruz"
Oğuz Kıllı'nın katil zanlısının yanında iki kişi daha olduğunu ifade eden abla Karslı, "Kardeşim vurulduğu gün, katil zanlısının yanında iki kişinin daha olduğunu biliyorduk. Bu iki kişi daha bulunmadı. İstanbul Emniyetine çok teşekkür ediyoruz. Amirlerimiz memurlarımız çok uğraştılar. Eminim o iki kişinin de peşindeler. Bu iki kişinin bulunup adalet önünde yargılanmasını istiyoruz" dedi.
"Bir insanın ölümüne ilk defa seviniyorum"
Ciddi psikolojik tedavi gördüğünü ifade eden merhumun eşi Esra Kıllı ise, "Benim söyleyeceğim; hak yerini buldu. Adalet yerini buldu. Katil şu an olması gereken yerde. Evlilik yıl dönümümüzdü o gün. Eşim ailesini eve davet etti. Çok güzel bir gece geçirdik. Saat 00.00 - 00.30 gibi eşim eniştesiyle beraber dışarıya çıkmak istediğini söyledi. Saat 01.30 -02.00 gibi haberini aldık. Bizim canımız yandı. Başkalarınınki yanmayacak. O yönden ölmesi sevindirici bir olay. Bir insanın ölümüne ilk defa seviniyorum. Şu an ilaçlarla ayakta durabiliyorum. İnanın çok ciddi psikolojik destek görüyorum" dedi.
"Yaşasaydı ellerimle parçalamak istiyordum onu"
Bireysel silahlanmanın durdurulmasını istediğini söyleyen Esra Kıllı, "Mutlu oldum. Çok mutlu oldum. Yaşasaydı ellerimle parçalamak istiyordum onu. Gerçekten. O psikolojideyim şu an. Hiç geçmeyecek gibi. Silah kolay ulaşılabilir bir araç olmasın. Bireysel silahlanmaya hayır diyorum. Bunun için bir yasa getirilsin. Ben eşimi, teyzemi, annemi ard arda kaybettim. Hepsi de ani ölüm. Çocuğumu tanıyamadım.'Anne bana su ver" dedi. Tanıyamadım. " Sen kimsin?" dedim" ifadelerini kullandı.
İHA