Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Felsefe Bölümü ile Mantık Derneği (Turkish Logic Society) iş birliğiyle Prof. Dr. Nihat Keklik anısına düzenlenen "7. Mantık Çalıştayı" OMÜ'nün ev sahipliğinde başladı.
Fen Edebiyat Fakültesi Lacivert Salonda düzenlenen çalıştayın açılış konuşmalarının ilkini gerçekleştiren Türk Mantık Derneği Başkanı Prof. Dr. Şafak Ural, 7. kez yeniden bir araya gelmekten duydukları mutluluğu belirterek söz konusu çalıştayın akademik hayatın en önemli anlarından birine karşılık geldiğini söyledi. Mantık Derneği'nin kurulduğu günden itibaren önemli ve güzel birçok çalışmaya imza attığını kaydeden Prof. Dr. Ural, bu süreçte Birleşmiş Milletler orgütüne bağlı sivil toplum kuruluşuna üye olduklarını ifade etti.
"Bir toplum ne kadar soyut düşünebiliyorsa o kadar gelişiyor"
Geçen sene Artvin'de yapmış oldukları çalıştayı kitaplaştırdıklarını belirten Ural aynı şekilde OMÜ'de yapılan çalıştayı da kitap hâline getirmeyi düşündüklerini söyledi. Konuşmasında kültürel gelişime dikkat çeken Prof. Ural, "Toplumların tarihine baktığımızda kültürel gelişimin en üst noktasında mantığın olduğunu görüyoruz. Bir toplum ne kadar soyut düşünebiliyorsa yani matematik, mantık gibi alanlarda ileri gidebiliyorsa o toplumun kültürel, siyasi, ekonomik ve askerî olarak geliştiğini görüyoruz. Sizler adına gururlu ve mutluyum, her sene farklı bir yerde yapıyoruz bu çalıştayımızı. 7.'sini düzenlediğimiz bu çalıştayda emeği ve katkısı olan herkese çok teşekkür ederim" dedi.
İstanbul Üniversitesi Mantık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Yücel Yüksel de yoğun katılımın olduğu bu çalıştayı ilerleyen zamanlarda da kararlılıkla sürdürmeye gayret edeceklerini ifade etti. Çalıştayı adadıkları İstanbul Üniversitesi Türk-İslam Kürsüsü'nün kurucusu ve mantık alanında önemli çalışmaları olan Prof. Dr. Nihat Keklik'i rahmetle anan Doç. Dr. Yüksel, Mantık Derneği ortaklığıyla Yunanistan'ın Korfu Adası'nda bir toplantı düzenlemeyi amaçladıklarını da belirterek katılımcıları bu etkinliğe davet etti.
"Dil ve mantığı müfredata eklememiz lazım"
Konuşmasında mantığın temel felsefe disiplini olarak interdisipliner (disiplinlerarası) işlevine değinen OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölüm Başkanı Prof. Dr. Lokman Çilingir, "Burası üniversite; evrensel bazda bilgiyi üretmenin, elde etmenin ve aktarmanın mekânı. İşte bu da ancak disiplinler arasında sağlıklı bir çalışma zemininin varlığıyla mümkün olabiliyor. Ancak maalesef pek çok bölüm birbirinden haberdar değil. Bu bağlamda bence dil ile mantığın, bir bakıma bilimin ve bilginin üretilmesinde ortaklaşa zemin olarak test edilmesi mümkün. Yani dil ve mantık dersleri tüm bölümlerde okutulabilir ve felsefe bölümleri de bunun taşıyıcılığını yapabilir. Kaldı ki dil de mantık da felsefe yapmanın ön koşulu. Felsefenin üniversitelerde asli işlevi söz konusu olabilir. Zaten çalıştayımızda da dil ve mantığın ortak bir ders olarak okutulmasını sağlayabilirsek, yani bunun müfredatının ön çalışmasını başlatabilirsek önemli bir rolümüz olacağı kanaatindeyim" şeklinde konuştu.
"Samsun son yıllarda pek çok bilimsel etkinliğe ev sahipliği yapıyor"
OMÜ Fen Edebiyat Fakültesi Dekan Vekili Doç. Dr. Rıza Karagöz, bilimsel etkinliklerin düzenlemesinin ve bu organizasyonlara katılımın zorluğundan bahsederek yoğun bir akademik temponun ardından katılım gösteren tüm akademisyen ve konuklara şükranlarını sundu. Kendilerinin de mümkün olduğunca çalıştayın verimli geçmesi için çaba göstereceğini söyleyen Prof. Dr. Karagöz sözlerini şöyle sürdürdü: "7'ncisinin düzenlendiği bu çalıştaylar serisinin belli seviyeye ulaştığını düşünüyorum. Ayrıca ev sahibi olduğumuz bu çalıştay bundan sonrası için de önemli referans olacaktır. Şunu vurgulamak isterim ki Samsun son yıllarda sempozyum, çalıştay vb. etkinliklerin sıkça yapıldığı bir kent. Kaldı ki bu çalıştayımız bir anlamda sempozyum niteliğinde çünkü içeriğinde bildiriler var. Samsun'un çeşitli disiplinlerde pek çok performansı var. 7. Mantık Çalıştayı da bu performansın son halkası. Samsun'a bu çerçevede önemli bir bilimsel katkının yapılmasından da son derece mutluyuz. Bu çalıştayımızın da hem bilime hem de ülkemize faydalı bir netice ile sonuçlanacağına inanıyorum."
"Üzerimizdeki yükün ve sorumluluğun farkındayız"
Rektör Prof. Dr. Sait Bilgiç ise katılımcıları Samsun'da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek şunları söyledi: "Samsun ve OMÜ'nün önemli ve tarihsel bir rolü var. OMÜ Türkiye'de kurulan ilk 18 üniversite arasında ve bu sene 42. yaşımızı kutladık. Samsun, Cumhuriyet'in kuruluşuna giden yolda bir mihenk taşı niteliği taşıyor, ilk adımın atıldığı bir şehir. Bu nedenle üzerimizdeki yükün ve sorumluluğun farkındayız. Bu minvalde de geleceğe daha güçlü ve emin adımlarla yürüyecek çalışmaların içindeyiz."
Üniversite de her türlü bilimsel etkinliğin düzenlenmesine kendi imkânları ölçüsünde destek verdiklerini ve üniversitenin en üst yöneticisi olarak bu etkinliklere mümkün olduğunca katılmaya çalıştığını vurgulayan Rektör Bilgiç, "Biz üniversitemizde sadece akademisyenlerimiz için değil, diğer personelin de kendilerini güven ve huzur içinde hissedecekleri bir atmosferi oluşturmaya çalışıyoruz. Üniversiteler tabii farklı fikirlerin münazara edildiği emin zeminler olmak durumunda. Ülke olarak geçmişte yaşadığımız acı tecrübeler bizlere çok şey kaybettirdi ve ülkemiz üzerinde oynanan oyunlara da aracı olmuş oldu. Böyle bir ortamın üniversitemizde nelere mal olacağını çok iyi bilen bir üst yönetici olarak ne yapılması gerekiyorsa onu yapmaya çalışıyoruz. Bir kişi hangi işe talipse "o kişi ehliyetli midir, liyakatli midir, işin hakkını verebilir mi?" gibi kriterlere bakıyoruz. Elbette vatan ve milletimize olan bağlılığı da vazgeçilmezimiz" ifadelerini kullandı.
"Beraberliğimizi sağlamlaştıracak değerlerin etrafında durmalıyız"
Son yıllarda makam ve paraya odaklı başarı hayalleri kurdurulduğunu dile getiren Prof. Dr Bilgiç konuşmasını şöyle tamamladı: "Bu düşünceyi törpülemek gerekiyor zira son derece tüketici, her şeyi kendisi için düşünen bir zihniyet, bizleri insanlıktan çıkaracak bir öze sahip. Aksine bizleri bir arada tutacak, beraberliğimizi sağlamlaştıracak değerlerin etrafında durmamız gerekiyor. Birbirimizi üzmekten ve düşman edecek davranış ve tavırlardan vazgeçip sevginin nelere kadir olduğunu görmeliyiz. Bu doğrultuda bu güzel ve anlamlı çalıştaydan bereketli sonuçlar çıkacağına inanıyorum."
Açılış konuşmalarından sonra programda, mantık konusunda çalışmaları bulunan akademisyen ve araştırmacıların mantık konularını kapsayan sunum ve bildirilerinin paylaşılması için oturum bölümüne geçildi.
Türkiye'nin çok farklı üniversitelerinden 60 konuşmacının kayıt yaptırdığı ve 100'ün üzerinde katılımcının olduğu çalıştay Fen Edebiyat Fakültesindeki amfilerde 2 gün boyunca devam edecek.
Açılışa ayrıca; İstanbul Üniversitesi Mantık Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Doç. Dr. Yücel Yüksel, Türkiye'nin dört bir yanındaki üniversitelerden akademisyenler, misafirler ve öğrenciler katıldı.
İHA