Milli Eğitim Bakanlığı Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından "Ders Kitabı Yazarlık Bilgilendirme Toplantısı" düzenlendi.
MEB Temel Eğitim Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Ders Kitabı Yazarlık Bilgilendirme Toplantısı"nın açılışı, Millî Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Yusuf Tekin, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanı Alpaslan Durmuş, Müsteşar Yardımcısı Muhterem Kurt, Din Öğretimi Genel Müdürü Nazif Yılmaz, Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu ile ders kitapları yazarlarının katılımıyla gerçekleştirildi. İki gün sürecek olan toplantının açılışında konuşan MEB Müsteşarı Yusuf Tekin, yeni müfredat programı askıya çıkarıldıktan sonra iyi niyetli olmayan bazı internet sitelerinde kötü niyetli çevrelerce yapıcı olmayan eleştiriler yapıldığını ifade etti. Bu eleştirilerin yüzde 99'unun iyi niyetten ve herhangi bir katkı sunmaktan uzak olduğunu dile getiren Tekin, yapılan eleştirilerin yüzde 1'inde de bu çevrelerin kendi çıkarları doğrultusunda müfredat programlarını manipüle etmeye çalıştıklarını kaydetti.
"Bakanlığımızın görüşlerini dikkate almanızı istiyorum"
Yıkıcı eleştirileri dikkate almadan çalıştıklarını belirten Tekin, ders kitabı yazarlarına seslenerek, "Eğer bu iyi niyetli olmayan çevrelerin eleştirilerine göre hareket etseydik eğitim alanında yapılan hiçbir başarıdan söz edemezdik. Dolayısıyla ders kitabı yazımında bu çevrelerin, internet sitelerinin eleştirilerini değil, Bakanlığımızın görüşlerini dikkate almanızı istiyorum. Sorulması gereken konuları Bakanlığımıza sorun" ifadelerini kullandı.
2013 yılında 18 milyon öğrenciye yaklaşık 300 milyon liralık ücretsiz ders kitabı dağımı yaptıklarını hatırlatan Tekin, FETÖ'ye ait yayınların geçmişte 38 bandrol aldıklarını ve bununla yaklaşık 800 milyon liralık rant elde ettiklerini, ancak FETÖ'nün bu rantını kestiklerini kaydetti. FETÖ'nün elde ettiği rantı almaya devam etmek için Millî Eğitim Bakanlığının ders kitaplarına yönelik sürekli bir karalama kampanyası yürüttüğünü ifade eden Tekin, ders kitapları üzerindeki FETÖ'nün bu vesayetini yok ettiklerini vurguladı. Ders kitaplarının Millî Eğitimin öğretmeleri tarafından yazıldığına dikkat çeken Tekin, "Müfredat ve ders kitapları konusu dinamik bir süreçtir. Sürekli değişen ve gelişen bir dünyada yaşıyoruz. Dolayısıyla ihtiyaca göre gerek müfredatta, gerekse ders kitaplarında gerekli revizyonları yapacağız" dedi.
Tekin, ders kitabı yazarlarına seslenerek, sürecin her adımında özenli ve sistemin bütününü tamamlayan bir çalışma içinde olmaları gerektiğini ifade etti.
"Bu ihanet sürecinin zarar verdiği en önemli alanlardan biri ders kitapları ve müfredat olmuştur"
Temel Eğitim Genel Müdürü Cem Gençoğlu ise ders kitabı yazımının çok kolay bir süreç olmadığını belirterek, eğitim sistemi içinde düşünüldüğünde ders kitaplarının günümüze kadar bir ekonomik nesne olarak tanımlandığını ifade etti. Devlet kitaplarının görsel açıdan bazı eksiklikleri olsa bile netlik açısından özel yayınevlerinden çok daha iyi olduğunu kaydeden Gençoğlu, "Bu tespiti, öğretmenlerden gelen dönütlerden anlıyoruz. Bunu görsel olarak da tamamlarsak, bu çalışma önemli bir revizyon çalışması olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
Ders kitap yazımına ilişkin süreci bütün illerde güçlü bir şekilde paylaşmak istediklerini belirten Gençoğlu, "Yeni kitaplar Ankara'da yazılıyor olsa da gelecek dönemlerin kitapları tüm illerimize dağıtılmış bir sistemle kontrol edilecek. Bu yüzden herkesten konuya geçmişte olduğundan daha fazla özen göstermelerini istiyoruz" dedi.
15 Temmuz sürecinden sonra ders kitapları bakımından yazarların ve kitapların önemli bir kısmının şuan sistemin dışında kaldığını vurgulayan Gençoğlu, şunları kaydetti:
"Bu ihanet sürecinin zarar verdiği en önemli alanlardan biri ders kitapları ve müfredat olmuştur. 15 Temmuz aynı zamanda bu ihanet şebekesinin tasfiye edilmesi için bir fırsat olmuştur. Dolayısıyla yeni bir bakış açısıyla, yeni bir çerçeveyle bu sürece dikkat etmek gerekir. Şimdi yazılacak kitaplar sistemde olmayan kitaplar değil, ama bu kitapların içeriği tartışmalı ve kabul edilemez kitaplardır."
"Bir ders kitabı, sadece bir sınıfa değil, bir geleceğe hitap eden öğretmendir"
Ders kitapları yazım sürecinin stratejik olduğunu dile getiren Gençoğlu, "Bu kitaplarda kullanılacak alıntılar ve gösterilecek kişiler Türkiye açısından doğru kabul edilmiş, öğrencinin önüne sunulmuş bir ilkeler ve değerler bütünü olarak kabul edilen kişilerdir. Bu alıntıları, bir kazanımın doğrudan tamamlanması olarak görmemek gerekir. Bunlar, çocuklarımızın zihnine, geleceğine, bilincine işaret ettiğimiz gerçekler olarak değerlendirilmelidir. Yazar seçiminde gösterilecek hassasiyet çok daha fazla olmalıdır. Bir ders kitabı bir sınıfa değil, bir sisteme, bir kitleye, bir geleceğe hitap eden öğretmendir" açıklamasında bulundu.
İHA