İzmir Büyükşehir Belediyesi haziran ayı olağan meclis toplantısının ikinci oturumunda yaşanan arbede, tutanaklardan çıkarıldı. Başkan Aziz Kocaoğlu, "13 senedir bu meclisi yönetiyoruz Çarşamba günkü gibi bir olay olmadı. Bunu Ramazan ayının oruç yorgunluğuna veriyorum" dedi.
İzmir Büyükşehir Belediyesi Haziran ayı olağan meclis toplantısının üçüncü oturumu Başkan Aziz Kocaoğlu idaresinde gerçekleşti. Çarşamba günü gerçekleşen ikinci oturumda AK Parti ve CHP'li meclis üyeleri arasında kavga yaşanmıştı. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Kocaoğlu, "Çarşamba günkü olaya karışan arkadaşların hepsinin özür dilediğini kabul ederek, bir daha da böyle bir olayın yaşanmaması için herkesin kendisini kontrol etmesini dileyerek geçen oturumda bütün yaşanan olayların tutanaklardan çıkarılmasını öneriyorum. 13 senedir bu meclisi yönetiyoruz Çarşamba günkü gibi bir olay olmadı. Bunu Ramazan ayının oruç yorgunluğuna vererek sunduğum önergenin kabulünü talep ediyorum" diye konuştu.
TETUSA ortaklığı
Oturumda söz alan AK Parti'li Meclis Üyesi Ali Kökoğuz, belediye şirketi İZENERJİ A.Ş'nin Çeşme'deki termal turizm sektöründe faaliyet gösteren TETUSA A.Ş'ye ortak olması konusunda "Belediye meclisinin bu konuda yetkisi yokken niye gündeme geldiğini merak ediyorum. Bir de belediyemizin kredi notu AAA iken neden ortak olma konusunu buraya getirdiniz?" dedi. Tesis hakkında bilgi veren Kocaoğlu, Kökoğuz'un sözünü kesmesi üzerine "Ben senin mimarlığına karışmıyorum, saygı duyuyorum. Ben bu belediyeyi yönetiyorum. En iyi bildiğim iş bilanço, kar zarar tablosudur. Bu belediyenin, bu kentin zararına olacak şey bu meclise karar olarak gelmez" diye konuştu.
Tesisin zarar ettiğini ifade eden AK Parti'li Meclis Üyesi Namık Kemal Aydoğdu da şunları söyledi:
"İlk iş olarak aqua park yapılmış ve hizmete girmiştir. Park beklenen ilgiyi görmemiş ve çalışamamıştır. Açıktır ve iş yapmamaktadır. Şirket ortaklarının ödemesi gereken paylar ödenmemiştir. Bizlerde bu şirketin zarar edeceği kuşkusu olmuştur. 12 milyonla İZENERJİ'nin ortak olması mantıklı değildir. Termal turizm Çeşme için önemlidir, katkı sağlanması için geç kalınmıştır. İZENEJİ ile bu işe girilecekse daha planlı girilmesi gerektiğini düşünmekteyiz."
"İhtiyaç olduğuna karar verdik"
Kocaoğlu ise şu yanıtı verdi:
"TETUSA, 60 tane İzmirlinin Çeşme'deki otellerin esnafın kalkınması için ortak olduğu bir şirkettir. 30 milyonluk kısmı yapılmıştır. 23 milyar borcu vardır. Kür merkezi olarak en az 60-70 milyonluk yatırım yapılacaktır. Belki zaman içinde 100 milyonu aşacaktır. Ama İzmir'in, Çeşme'nin turizmi yatak doluluğu ve süresi artacaktır. Aynı projeyi 2005'te ortak olduğumuz ve kara geçirdiğimiz Balçova A.Ş'de yaptık. Şimdi de Doğanbeyli'de 42 dönüm arazi aldık. Aynı kür merkezini yapıp Seferihisar, Gümüldür, Ürkmez hattındaki otellerin mevsimsel süresini uzatıp sağlık turizmi diyerek ağzımızı patlattığımız konuyu iki yerde birden başlatarak mesafe almak istiyoruz. İnciraltı'nın planları bittiğinde aynı tesis belki daha büyük çaplısı oraya da yapılacaktır. Eğer bu kent hizmet sektöründe büyüyecekse, dünyanın her tarafından şifa bulmak için insanlar gelecekse, üniversiteler termal oteller açılacaksa, turizmi ayağa kaldıracaksa, bunun ihtiyaç olduğuna kadar verdik. Burada meclisin yetkisi yok. Bunu bilerek getirdik. Meclise bilgi vereyim, meclis komisyonlarda enine boyuna tartışsın istedik. Bu önemli bir şey. Bu değerlendirmeyi yapalım meclisin bundan haberi olsun. Komisyonlar kararı verdi meclisteki tüm grupların bundan haberi oldu."
"Sezon süresi bir ay uzarsa Türkiye kazanır"
AK Parti'li meclis üyelerinin kar zarar kaygısı gütmesini de değerlendiren Kocaoğlu, "Amaçta birleşiyoruz. Zaten bu kür merkezi çok karlı bir şey olsa bunu özel sektör 80 defa yapardı. Biz kamuyuz. İzmir fuarında para mı kazanıyordum? Ama İzmir 1 buçuk milyar hizmet sektöründe ciro yapıyor. 500 milyonu net kardır. Devlet her türlü yatırımda verdiği teşvikte para kazandım kazanamadım diye hesap mı yapıyor? O zaman niye vergi topluyor? Para kazanırsa kazanır, kazanmazsa da kazanmaz. Çeşme'nin sezonluk süresini bu kür merkezi bir ay uzatırsa buradan Türkiye Cumhuriyeti, Çeşme, İzmir kazanacaktır. O zaman biz bir tacir gibi düşünürüz. Tacir mantığıyla belediyeyi yönetiriz. Bu kamu yönetimi değildir" diye konuştu.
Klavuz çizgileri eleştirdi
Oturumun dilek ve temenniler bölümünde söz alan AK Parti Grup Başkanvekili Bilal Doğan ise yol, sokak ve caddelerde bulunan sarı engelli çizgilerinin tahrip edilmesini eleştirdi. Doğan, "Sarı çizgilerin engellileri için artık bir faydası olduğunuzu söyleyemeyiz. Belediyemizin engelli bireylere sunduğu destek amacına ulaşamıyor. Kullanılan malzemenin kalitesizliği ve dayanıksızlığı engellilerin mağduriyetine yol açıyor. Bu kılavuz izli yüzeyler neden her yerde tel tel dökülüyor? Neden bu malzemeye bir standart getirilemedi? Kullanılan plastik malzeme ikinci sınıf bir ürün ve artık hiçbir yerde kullanılmıyor. Dünyanın birçok ülkesine gezi düzenleniyor. Gidip gezdiğinizde farklı uygulamaların yerinde inceleyin. İhaleyle alınan bu malzemeler plastik ya da kauçuk, kullan at tipidir. Belediye burada kullanılan malzeme yüzünden zarara uğratılmakta" ifadelerini kullandı. Bunu üzerine söz alan Kocaoğlu, "Aşınan çizgiler eski yapılanlardır. Bugün yaptığımız kaldırımlarda zaten dünyada ne yapılıyorsa o yapılıyor. Geçici olarak tüm illerimiz bu malzemeleri kullandı bir müddet sonra mermerse mermer zaten döşeniyor. Bunun örnekleri her kaldırımda var. Bunu mevzu etmeniz son derece sevindirici. 1 dakikalık konuşmayla mükemmel bir şekilde anlatılacak bir mevzu. Bak ben sana bir dakikada cevap veriyorum. Memleketin zamanına yazık. Allamanın pullamanın bir anlamı yok. "Kaldırımın üzerindeki yapıştırıcılar tahrip oluyor bunu tamir edin, yeni yaptığınız yerde iyisini yapın" deyin bitti. Bu kadarı kendine yazık" dedi.
İHA