AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mehdi Eker, 16 Nisan'da yapılacak referandumla çift başlılığı ortadan kaldıracaklarını belirterek, "Milletin buna ihtiyacı var. Eğer bu anayasa altında AK Parti döneminde hükümet krizleri ve problemler yaşanmamışsa, biz bunu Recep Tayyip Erdoğan'ın milletine olan sevgisi ve saygısına ve onun ekip arkadaşlarıyla uyumlu çalışmasına borçluyuz" dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Mehdi Eker, bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiği Mersin'de, partisinin il başkanlığı tarafından düzenlenen programa katıldı. AK Parti İl Başkanlığı önünde coşkuyla karşılanan Eker, bir partilinin üzerinde "FETÖ'nün Allah belasını versin" yazılı tişörtünü çıkarıp üzerine basmasını istemesi üzerine, "Yok canım olur mu öyle şey" diyerek geçiştirdi.
Gençlerin sloganı gülümsetti
Burada partilere hitap eden Eker, konuşmasının hemen başında partili gençlerin sloganı karşısında gülümsemekten kendini alıkoyamadı. CHP'nin, halkın yararına olan her şeye karşı olduğunu ifade eden Eker'e, partili gençler, "Kemal pabucu yarım çık dışarıya oynayalım" şeklinde slogan atarak destek verdi. Bu slogan karşısında gülümseyerek konuşmasına ara veren Eker, "Onun hesabını sandıkta millet görecek" şeklinde yanıt verdi.
16 Nisan tarihinde referanduma götürülecek hususların, AK Parti milletvekillerinin TBMM'ye sunduğu teklifler olduğunu hatırlatan Eker, "Yani kendi teklifimize bütün AK Parti teşkilatları bu şuurla sahip çıkıp, sahada bütün Türkiye sathında ve yurt dışında bulunan 3 milyon seçmenimiz nezdinde sahipleneceğiz" ifadelerini kullandı. Konuşmasında, anayasanın neden değiştirilmesi gerektiğini anlatan Eker, şöyle devam etti:
"2007 yılını iyi hatırlayalım. AK Parti'nin o dönemde 363 milletvekili olduğunda ve o günün Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer Bey'in görev süresi dolduğunda, Meclis, anayasaya göre bir cumhurbaşkanı seçecekti. Ne oldu? O güne kadar hiçbir şekilde gündeme gelmemiş, kimsenin hiçbir şekilde aklına gelmemiş, dünyanın en büyük hukuk rezaletini, Cumhuriyet Halk Partisi, AK Parti'li milletvekillerine cumhurbaşkanı seçtirmemek için öncülük etti. CHP'nin o günkü genel başkanı Deniz Baykal ve arkadaşları, kulaklarına fısıldanan bir haber üzerine, 367 kişi Meclis salonunda olmadan cumhurbaşkanının seçilemeyeceğini öne sürerek anayasa mahkemesinden karar çıkardılar. Bu bir hukuk cinayetiydi. Hukuktan zerre kadar anlayan ve bilen herkes biliyor ki, bu bir utanç kararıydı. Bu açıktan demokrasiyi ortadan kaldırmaya, halkın iradesini engellemeye dönük, utanç verici bir karardı."
Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir rezaletin yaşanmadığını dile getiren Eker, o dönemde sırf AK Parti'ye cumhurbaşkanı seçtirmemek için bunun yapıldığını söyledi. Sonrasında millete dönerek cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesini sağladıklarını anlatan Eker, o gün, CHP'nin ve vesayetçi anlayışın tıkamaya çalıştığı yolun, milletin kendisi tarafından açıldığını ifade etti.
"16 Nisan'daki referandumda, 2007'deki 367 dayatmasında eksik kalan hususlar tamamlanacak"
2007'deki referandumun çok acil bir düzenleme olduğunu kaydeden Eker, 16 Nisan'da, o gün yarım kalan hususların tamamlanacağını söyledi. Milletin geleceği için, Türkiye'nin birlik ve beraberliği için, ülkenin refahının artması, güvenliği, barışı ve kardeşliği için bu değişikliğin mutlaka yapılması gerektiğini vurgulayan Eker, şu ifadeleri kullandı:
"Milletin buna ihtiyacı var. Eğer bu anayasa altında AK Parti döneminde hükümet krizleri ve problemler yaşanmamışsa, biz bunu Recep Tayyip Erdoğan'ın milletine olan sevgisi ve saygısına ve onun ekip arkadaşlarıyla uyumlu çalışmasına borçluyuz. Bu 1982 Anayasası, cumhurbaşkanına çok yetki veriyor ama hiç sorumluluk vermiyor. Başbakan siyasi sorumlu ama cumhurbaşkanının yetkisi çok, sorumluluğu yok. Bu sistem iki başlı bir yönetime götürüyor. Sayın Başbakanımızın bir ifadesi var, "İki kaptan bir gemiyi batırır". İki başlılıkla bu işler olmaz. Neden böyle biliyor musunuz? Çünkü bu anayasayı darbe yapan askerler yaptı. Neye göre dizayn ettiler? Siyasi olmayan bir cumhurbaşkanı seçilecek, belki bir asker, belki bir emekli anayasa mahkemesi başkanı, yani bir bürokrat. O seçilecek ve o siyasetçilerin üzerinde olacak, denetleyecek. Onlara sürekli ayar verecek. Böyle bir mekanizma olsun diye cumhurbaşkanına bu kadar çok yetki verilmiş ama karşılığında hiçbir sorumluluğu yok. İşte bizim bu referandumda yapmak istediğimiz, bir daha Türkiye böyle sorunlar yaşamasın. Bu getirdiğimiz anayasa teklifinin özü esası bu. Çift başlılığı kaldırıyoruz. Millet bir yandan cumhurbaşkanını seçecek, bir yandan da parlamentoyu seçecek. Güvenoyunu cumhurbaşkanına millet verecek."
AK Parti Mersin İl Başkanı Cesim Ercik ise konuşmasında, 16 Nisan'daki referandumda Mersin'den büyük oranda "Evet" çıkacağını düşündüklerini söyledi.
İHA