Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Tekelleşmenin önüne kurumsal olarak geçilmesi için değişim şart. Memurun, işçinin pastadan daha yüksek pay alabilmesi için dönüşüm şart. Biz millet iradesi için evet diyoruz. Sadece sermayenin değil, çiftçinin, işçinin, memurun, hasılı tüm toplum katmanlarının iradesinin tam tecellisi için evet diyoruz" dedi.
Memur-Sen tarafından ülke genelinde başlatılan "Memur-Sen'e Davet Tercih Evet" buluşması Kocaeli'de gerçekleştirildi. Programa Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Memur-Sen Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Emin Esen ve Büro Memur-Sen Genel Başkanı Vecdi Yanbaz'ın yanı sıra, Kocaeli Belediye Başkanı İbrahim Karaosmanoğlu, AK Parti Kocaeli Milletvekilleri Mehmet Akif Yılmaz ve Radiye Sezer Katırcıoğlu ile AK Parti Kocaeli İl Başkanı Şemsettin Ceyhan katıldı. Programda konuşan Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, "Maalesef, muhalefeti her şeye karşıtlık olarak değerlendirenlerin ellerinde sadece eskinin ezberi var. Ne demiş atalar? Eskiye rağbet olsa bit pazarına nur yağar. Biz ezberlerini bozmak için yola çıktık. İnsanımızın söz ehline gerek deyişinin hakkını vermek için şehir şehir dolaşıyoruz. Evet, söz ehline verilmeli. Biz, vesayetle mücadele ederek bugünlere geldik. Memur-Sen'in tarihi vesayetle mücadele tarihidir. Şimdiye kadar direncimizle, imanımızla vesayete karşı mücadele ettik. Onu geri adım attırdık. Bitti mi? Hayır. Kararlı bir şekilde tüm vesayet kalkana kadar çalışacağız. İnsanımızın önündeki tüm vesayet cürufunu temizleyene kadar durmak yok" diye konuştu.
"İstikrarlı bir yönetime ihtiyacımız var"
16 Nisan'da yapılacak halk oylamasına değinen Yalçın, "Her gittiğim yerde "sistem değişikliğiyle beraber güçlü iktidar, güçlük muhalefet denklemi kurulacak" diyorum. Peki bu nasıl olacak? İlk önce bu paketle yasama çok güçleniyor. Cumhurbaşkanının sadece bütçe sunumu olacak. Onun dışında yasama, bütün yetkisiyle yeni yasalar çıkaracak. Hayır cephesinin başını çekenler bunu gizliyor. Düşünün bir, 1960 yılında darbelerle oluşturulan vesayet sisteminde silahlı kuvvetlerden tutun Anayasa Mahkemesine kadar Meclise baskı yapıyordu. Bitti mi? Meclisin en güçlü partisinin lideri, milletvekillerine sadece el kaldırma hakkı veriyordu. Yani yürütmenin başındaki de bir nevi vesayet oluşturuyordu. Hani yasama özgürlüğü? Yeni sistemde bu aşılıyor. İktidar partisinin vesayeti de kalkıyor yasamanın üzerinden. Evetlerimizle bu sistemi getirirsek, Güneş Motel gibi kirli pazarlıklar bitecek. Lütfen hatırlayın, 28 Şubat'ta cuntanın emriyle ayrı parti kurdurulan Yalım Erezleri. 2002'de DSP lideri rahmetli Ecevit nasıl yalnız bırakılmıştı. İşte bu sistem vesayeti, milletvekillerinin üzerindeki kumpasları kaldıracak. Malum medyanın ayak oyunları bitecek. Küresel sermayenin taşeronlarının hükmü kalmayacak. Yani sermayenin vesayeti de son bulacak. Sermaye sınıfının nasıl darbe yaptırdığını hatırlıyorsunuz değil mi? Gazete patronlarının nasıl hükümet değişikliği yaptığını. Bu ülkede pijamayla başbakan karşılandı, başbakan. Neden? Çünkü milletvekili pazarlığı yapılıyordu da ondan. Yeni nesiller bunları pek hatırlamazlar. Çünkü güçlü ve istikrarlı bir yönetimle büyüdüler onlar" dedi.
"Adil bir bölüşüm için istikrar şart"
"Yeni sistem işte bu vesayeti de ortadan kaldırıyor, yasamayı özgürleştiriyor" diyen Yalçın, "Millet iradesinin yasamada tam tecellisi ancak böyle olur. Güçlü yürütme, güçlü yasama ile daha hızlı karar alma sürece ancak bu şekilde sağlanabilir. Memur-Sen, bunun için tercihimiz evet diyor. İstikrarlı bir ülke için yürütmede istikrar, yasamada milli iradenin tam temsili şart. Adil bölüşüm için bu şart. Refahın tabana yayılabilmesi için bu şart. Tekelleşmenin önüne kurumsal olarak geçilmesi için değişim şart. Memurun, işçinin pastadan daha yüksek pay alabilmesi için dönüşüm şart" ifadelerini kullandı.
"Gençliğimiz için evet diyoruz"
Küresel sermayenin taşeronluğunu yapanların ellerindeki güçle milleti çok ezdiğini vurgulayan Yalçın, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çok şükür uzun zamandır seslerini pek çıkaramıyorlar. Ama biz kurumsal değişimi gerçekleştiremezsek, anayasa reformunda öngörülen sistem değişikliğini yapamazsak pusuda bekliyorlar emin olun. Daha bundan birkaç hafta önce birileri pusudan başını kaldırdı. Ordu rahatsız diye manşet attılar. Kaos tüccarları hazır kıta bekliyorlar. 7 Haziran öncesi neler yaptılar hep beraber gördük. Ekranlarında 6-7 Ekim olayının provakatörünü çiçek çocuk yaparak algılarımızla oynadılar. Ne oldu sonra? Doğu ve Güneydoğu'da kazılan çukurlarla bir terör vesayeti kuruldu. Gençler terörün ağına düşürüldü. Kaos bezirganları, emin olun yine yapacaklar aynısını. Nereden alıyorlar bu gücü. Siyaset üzerine oluşturulmuş vesayetten. Biz millet iradesi için evet diyoruz. Sadece sermayenin değil, çiftçinin, işçinin, memurun, hasılı tüm toplum katmanlarının iradesinin tam tecellisi için evet diyoruz. Biz gençliğimiz için evet diyoruz. Daha müreffeh ülkede yaşasınlar diye evet diyoruz."
İHA