Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın katıldığı bir toplantıda ‘siyasetsiz sendika’ olmadığını açıkça belli ederek, ‘gelir adaleti bozulmuş da olsa, ufak kızgınlıklara sakın ha sakın pirim vermeyin, Sayın Cumhurbaşkanına ihanet mi edelim?” açıklamalarını Bilim Sağlık Haber Ajansı’na değerlendirdi. Demircan, ‘Türkiye’de sendikacılıkta siyasetsiz olmak mümkün mü?’ sorumuzu yanıtladı.
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın’ın sözlerini değerlendiren Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Demircan, “Demokratik Sağlık-Sen’in kuruluş ilkeleri arasında siyasetsiz sendika olması ilk sırada yer alır. Sendikalar insanların oy verme tercihlerine karışamaz” diyerek, Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Önder Kahveci’yi örnek gösterip, “Bir diğer mevkidaş arkadaş milletvekili adayı oldu. Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın da gitseydi milletvekili adayı olsaydı da gönül rahatlığı ile politikasını siyasetini yapsaydı” diye konuştu.
Türkiye yaklaşan seçimler nedeniyle hareketli günler geçirirken, seçim çalışması yapanlar arasında herhangi bir siyasi partiden aday olmayan, siyasi bir kimliği bulunmayan ya da bulunmadığı varsayılan kişilerin açıklamaları da kamuoyunda yankılanıyor. Bu isimlerden biri Eğitim Bir-Sen ve Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın oldu. Yalçın’ın Konya’da katıldığı bir toplantıda söylediği, “Fantaziye, maceraya yelken açmak, yol almak gibi bir saçmalığın içine girmeyiz. Çünkü diğerlerinin kurduğu cümlenin farkındayız. Bir sendikacı olarak bir kamu görevlisi olarak genel başkanınız olarak, bakın ufak dargınlıklara, ufak kızgınlıklara, sakın ha sakın pirim verip yarın ah vah demenin girdabına sıkışmayalım. Biz Sayın Cumhurbaşkanına şimdi ihanet mi edelim” cümleleri ‘siyasetsiz sendikacılık’anlayışının çöküşünün bir ispatı olarak yorumlandı. Yalçın’ın “Asla diz çökmemiş bir kardeşiniz olarak söylüyorum. Küçük kızgınlıklarla yanlış kararlar vermeyin” ifadelerini kullanarak iktidar partisi AKP’ye ve AKP Cumhurbaşkanı Adayı Recep Tayyip Erdoğan’a oy istemesi, ‘tarafsız sendikacılık anlayışı’ konusunu gündeme getirdi.
Memuru Hayal Kırıklığına Uğrattınız!
BSHA Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın açıklamalarına ilişkin Mevkidaşı Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Togan Demircan’dan değerlendirme aldı. Yalçın’ın, ‘küçük kızgınlıklar’ ‘ihanet’ vurguları, gelir adaletsizliği bozulsa da yine de Erdoğan’a oy istemesi konusunda Genel Başkan Demircan önemli değerlendirmelerde bulundu. Togan Demircan, “Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın’ın ‘küçük kızgınlık’ diyerek bir siyasi partiye oy istemesi konusunda öncelikle şunları söylemeliyim. İnsanların bir öfkesi, bir kırgınlığı varsa neden var? Bunu bir düşünmeliler. Memur maaşlarına zam döneminde, hükümetle masaya oturup, yüzde 3, yüzde 4’e gibi zam oranlarına imza attılar.Ondan sonra da Cumhurbaşkanımıza gidip, ‘6. Dönem Toplu Sözleşmeden memurlar memnunlar. Sizlere teşekkür ediyorlar’ dediler. Tam aksine memurlar toplu sözleşmeden memnun değillerdi ve çok büyük bir hayal kırıklığına uğramışlardı. Memur için değil, kendi rahatları için teşekkür ettiler. Hükümetle yapılan 6. Dönem Toplu Sözleşme’de neler olmuştu hatırlayalım. Yetkili sendika seyyanen zamdan feragat etti, yüzde 1 baraj uygulamasına tamam dedi. Peki bugün ki durum nedir? Memur aç, memur geçinemiyor, memur borcunu borçla kapatıyor! Gırtlağına kadar kredi borçlarına batmış durumdadır. Eğer birileri siyaset yapacaksa, gidecek bir siyasi parti çatısı altında politika yapsın. İnsanlar siyasi parti tercihlerinden ötürü baskı altına alınamaz. Siz bir parti sözcüsü değilsiniz, siz bir sendikanın genel başkanısınız. O zaman istifa edip siyasete atılsaydınız!” dedi.
İhanet Eden Kim?
Demokratik Sağlık-Sen Genel Başkanı Demircan, Yalçın’ın ‘ihanet’ sözüne şöyle yanıt verdi: “Yetkili konfederasyon ve sendika genel başkanı olarak acaba kendileri; memura, emekliye, dul ve yetime, bu insanların çoluk çocuklarına ihanet edip etmedikleri konusunda içleri rahat mı ben açıkçası merak ediyorum. Gelir adaletsizliği bozulsa da bir siyasi partiye oy istiyor. Sendikal ayrımcılık yapan kendileri, sendikalar arası adaletsizliğe bir takım argümanları ekleyip; yüzde 1, yüzde 2 baraj uygulaması gelsin diye kanunların veya yönetmeliklerin çıkmasına çanak tutan, bunun için emek sarf eden yine kendileridir. Eğer ülkemizde kamu çalışanları arasında bir gelir adaletsizliği var ise oturup şapkalarını önlerine koymaları gereken yine kendileridir. Soruyoruz, bu gelir adaletsizliği acaba neden var!”
Memurun Gerçek Sıkıntıları Önemsenmiyor!
Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın’ın hükümetle birlikte oturduğu toplu sözleşme masasında memurun gerçek gündeminin konuşulmadığını söyleyen Togan Demircan, yetkili sendika olmanın gereklerinin yerine getirilmediğini, memurun açlık ve yoksulluk sınırına mahkum edildiğini söyledi. Demircan açıklamalarına şöyle devam etti: “Yetkili sendika olan kendileri, toplu sözleşme masasında; dayanışma aidatını, masanın düzenini, masada diğer konfederasyonları istemediklerini konuşacaklarına memurun ekonomik ve özlük haklarını, reel sorunlarını konuşsalar belki de bugün memurlar açlık sınırının 3-5 kuruş üzerinde, yoksulluk sınırının altında ücret almak durumunda kalmazdı. Eşit işe eşit ücret dediler, sözde kaldı. Hani uygulanacaktı? Uygulanmadı. Buradan soruyoruz, ne oldu bu çalışma?”
İstifa Edip Siyasete Atılsaydı!
AKP Cumhurbaşkanı Adayı Erdoğan’a açık açık oy isteyen Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın’ın geçmiş yıllarda şimdi oy istediği partiye yönelik farklı düşünceleri de olduğunu söyleyen Demircan, “Yalçın’ın bundan daha önceki açıklamalarına da bakmak lazım. Hafızalarımızda kalan açıklamaları var. ‘Memur-Sen kalır Ak Parti gider’ dediği zamanlar da vardı. Bugün bir siyasi parti adına oy isteyenler, o siyasi parti için değil asıl kendileri için oy istemektedirler. Nisan ayının ortalarında kamu görevlerinde bulunan ve siyasete atılmak isteyenler istifa ederek, milletvekili aday adayı oldular. Bir diğer mevkidaş arkadaş milletvekili adayı oldu. Bu arkadaş da gitseydi milletvekili adayı olsaydı da gönül rahatlığı ile politikasını siyasetini yapsaydı” diye konuştu. (BSHA – Bilim ve Sağlık Haber Ajansı)