Memur-sen İl Temsilcisi Süleyman Gümüşer:

Memur-Sen İl Temsilcisi Süleyman Gümüşer, "Türkiye demokratik bir dönüşüm yaşıyor. Ses ne hikmetse batıdan geliyor. Türkiye, iktidarıyla muhalefetiyle...

Memur-Sen İl Temsilcisi Süleyman Gümüşer, "Türkiye demokratik bir dönüşüm yaşıyor. Ses ne hikmetse batıdan geliyor. Türkiye, iktidarıyla muhalefetiyle kendi iradesini test edeceği 16 Nisan'a doğru yol alırken, Almanya'dan, Hollanda'dan oligarşik kakafoni yükseliyor" dedi.

Memur-Sen İl Temsilcisi Süleyman Gümüşer, Aile Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın Hollanda'ya girişine izin verilmemesine tepki gösterdi.

Sendika binasında gazetecilere açıklama yapan Memur-Sen İl Temsilcisi Süleyman Gümüşer, şöyle konuştu:

"Türkiye demokratik bir dönüşüm yaşıyor. Ses ne hikmetse batıdan geliyor. Türkiye, iktidarıyla muhalefetiyle kendi iradesini test edeceği 16 Nisan'a doğru yol alırken, Almanya'dan, Hollanda'dan oligarşik kakafoni yükseliyor. Bazı AB ülkelerinin Türkiye'de yapılacak bir referandumda "Evet" oyu çıkmasın diye açıkça ve kabaca taraf olması içişlerimize açıkça bir müdahaledir. Almanya ve Hollanda referandumda kötü taraf oldu ve kaybettiler. Ülkemiz çok önemli ve tarihi bir dönemeçten geçiyor. 16 Nisan'da gerçekleşecek olan Anayasa Referandumu yurt içinde ve yurt dışında ilginç tartışmalara ve gelişmelere yol açmaktadır. İçeride seçim atmosferine uygun ve olağan bir havada sürmekte iken, dışarıda özellikle Almanya, Hollanda, Avusturya, Danimarka gibi AB üyesi ülkelerde akıl ve hukuku zorlayan gelişmelere şahit olmaktayız. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanımızı ve Dışişleri bakanımızın Hollanda ve Almanya'daki seçim toplantıları engellendi; uçağın inişi engellendi, bakanımızın TC Konsolosluğuna girişi önlendi ve toplanan Türkiyeli vatandaşlar zor kullanılarak dağıtıldı. Hollanda polisi itleri ve atları kullanarak tam bir terör estirdi. Hatta özel olarak bir günlük olağanüstü hal ilan etti. Yaşadığımız gelişmeler bütün dünyayı en az yarım asırdır "demokrasi, insan hakları, hukukun üstünlüğü ve özgürlük" gibi cazip kavramlarla kuşatan AB ülkelerinin ne kadar samimiyetsiz ve tutarsız olduğunu ve gerçek suratını örten maskesinin düştüğünü ortaya koymuştur. Birkaç ay önce İngiltere'de AB süreci ile ilgili yapılan referandumu yapıldı. Türkiye dâhil her ülke saygı gösterdi, İngiltere vatandaşlarının kendi tercihleri dendi. Bu saygı bize niye gösterilmiyor? Batının gözde ülkelerindeki bu çılgınlık için Âmin Maaluf'un deyimiyle "çivisi çıkmış dünya" deyimi tam da yerini buluyor. Bazı AB ülkelerinin Türkiye'de yapılacak bir referandumda evet oyu çıkmasın diye açıkça ve kabaca taraf olması içişlerimize açıkça bir müdahaledir. Hollanda ve Almanya'nın bu barbar yaklaşımı, ülkemizin aydınlık yürüyüşüne engel olamayacaktır. Avrupa'da yükselen yabancı düşmanlığı, islamofobia, milliyetçilik ve göç karşıtı gibi durumlar AB için yakın gelecekte büyük bir felaket ve hezimete yol açacaktır. Yolumuz açık, ufkumuz açık. Yeter ki kendimiz olalım. Yeter ki, inancımıza ve tarihimize kulak verelim. Onlar oyun oynayacaktır. Biz yeter ki, aklımızı ihya edip, sakin bir şekilde bu oyunları karşılayıp, kendi oyunumuzu kuralım. Biz bu sebepten, önümüzdeki 16 Nisan'da çıkacak "Evet"in önemli olduğunu düşünüyor; biliyoruz."

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.