Mersin Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (ESOB) Başkanı Talat Dinçer, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanmasının ardından askıya çıkarılan Mersin'in 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı'nda yeterince sanayi alanı ayrılmadığı gerekçesiyle plana itiraz ettiklerini açıkladı. Dinçer, itiraz dilekçelerini 3 Mayıs'ta Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne verdiklerini, bilgi için Büyükşehir Belediyesi'ne de gönderdiklerini söyledi.
Mersin'in geleceğine yön verecek, kentin anayasası niteliğindeki 1/100.000'lik Çevre Düzeni Planı, Mersin Büyükşehir Belediyesi tarafından 28 Şubat 2015 tarihinde ihale edilerek başlatılan ve iki yılı aşkın süre devam eden çalışmaların ardından Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca 3 Nisan 2017 tarihinde onaylandı. Onayın ardından bir aylık itiraz süresi içinde birçok kişi ve kurum tarafından Çevre Düzeni Planı'na itiraz edilirken, bu itirazlardan biri de Mersin ESOB'dan geldi. Mersin ESOB, planda yeterince sanayi alanına yer verilmemesi, tarım alanlarının sanayi alanı olarak işaretlenmesi ve nüfus oranına göre ihtiyaçtan çok konut alanı belirlenmesi konularına yönelik itirazlarını ilgili kurumlara gönderdi.
"Mersin, Çevre Düzeni Planında çok uzun yıllar kaybetti"
Mersin ESOB Başkanı Talat Dinçer, Çevre Düzeni Planı'na itiraz etmelerinin gerekçelerini İHA muhabirine anlattı. "Öyle bir kentiz ki, daha 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planımızı hayata sokamadık Mersin olarak" diyen Dinçer, Çevre Düzeni Planı'nda Mersin'in çok geri kaldığını söyledi. Mersin'in bu nedenle çok uzun yıllar kaybettiğine dikkat çeken Dinçer, "Şu 1/100 binlik çıktığından bu tarafa bile 10 yıl kaybettik. Plan daha gerçekçi ve rantabl şekilde zamanında yapılarak kentin hizmetine sunulsaydı dışarıdan gelecek yatırımlar çok daha erken gelebilirdi. Çünkü 1/100 binlik çevre planı kentin anayasası. Dolayısıyla bunun tüm tarafların birleşimiyle gerçekçi bir şekilde yapılıp yıllar önce hayata geçirilmesi gerekiyordu. Ancak işte 2017 olmuş, biz daha hala plandaki düzenlemeleri tartışıyoruz. Masa başında yapılan bazı şeylerin itiraz ederek düzeltilmesi gayreti içerisindeyiz" dedi.
"Küçük sanayi sitesine bile yer gösterilemeyen Mersin'de uluslararası sermaye nereye yatırım yapsın?"
Bütün illerin, çevre düzeni planlarına göre yatırımlarına aldıklarına işaret eden Dinçer, "Ben "Mersin'de küçük sanayi sitesi yapayım" diyorum bana yer bile gösterilemiyor. Ben küçük sanayi sitesi yapacak yer bulamazken, uluslararası sermaye nasıl gelsin de Mersin'e yatırım yapsın, nereye yapsın? Böyle bir sıkıntımız var. Bizim bir an önce Çevre Düzeni Planımızı, ardından hemen alt ölçekli planları da tamamlayıp insanların, yatırımın hizmetine sunmamız lazım. Biz hala bunlarla boğuşuyoruz. 2017 olmuş biz daha çevre planına kavuşamamışız. Ondan sonra da konuşuyoruz, "Gaziantep'te şu kadar OSB var, şu kadar küçük sanayi sitesi var, istihdam aldı başını gidiyor, ekonomiye şu kadar katkı sunuyor" diyoruz. Biz planımız olmamasına rağmen vergide 6'ncı sırada yer alıyoruz. Demek ki, burada bir potansiyel var. Ama bu potansiyeli hayata geçirebilmemiz için insanların önünün açılması lazım. Yani tarımla uğraşan insan tarım alanlarıyla buluşabilmeli, ticaretle uğraşan insanın ticaretinin önü açılabilmeli, turizmle ilgili yatırım yapacak firmalara turizm alanlarının önünün açılması lazım. Bizim gibi sanayiye yönelecek insanların sanayi alanlarına ihtiyacı var, buraların belirlenmesi lazım" diye konuştu.
"Mersin ESOB olarak Çevre Düzeni Planına itiraz ettik"
Bakanlığın onayının ardından Çevre Düzeni Planı'nın 11 Nisan 2017'de askıya çıkarıldığını anımsatan Dinçer, Mersin'in geneli ile ilgili planda yer alan birçok düzenlemeyi olumlu bulduklarını ancak, özellikle sanayi alanları konusunda eksiklikler olduğunu dile getirdi. Bu nedenle plana itiraz ettiklerini bildiren Dinçer, "Çevre Düzeni Planı şu an askıda. Bakanlık onayladı ama plan onaydan sonra bir ay askıda kalıyor ve askı süresince plana itirazlar varsa yapılması gerekiyor. Planı Bakanlık 3 Nisan'da onayladı, askıya 11 Nisan'da çıktı, 10 Mayıs'ta süre sona erecek. Mersin ESOB olarak biz de Çevre Planına itiraz ettik. İtiraz dilekçemizi 3 Mayıs 2017 tarihinde Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğüne verdik, bilgi olarak da Mersin Büyükşehir Belediyesi'ne gönderdik" ifadelerini kullandı.
"Planda, kentin gelişimine yönelik yeterli sanayi alanı yok"
Mersin'de küçük ve orta boy işletmelerin sanayi alanlarına ihtiyacı olduğunu, ancak planda arzu ettikleri miktarda sanayi alanı olmadığını vurgulayan Dinçer, itiraz gerekçelerini şöyle açıkladı: "1/100 bin ölçekli planı incelediğimizde kentin gelişimine yönelik yeterli sanayi alanlarının oluşmadığını gördük. Bununla ilgili birinci itirazımız, daha önce biz Valiliğimizle çalışarak belirlediğimiz, Toroslar Belediyesi sınırları içinde bulunan bir alan Toprak Kurulu'ndan sanayi alanı olarak çıkmıştı. Ancak Büyükşehir Belediye Meclisinde bu oylanırken burayı konuta çevirdiler. Birinci itirazımız burası için. İkinci itirazımız, sanayileşmeyi planlarken kentin hem doğusunda hem batısında olacak şekilde sanayi alanları oluşturmamız gerekli. Batıda alternatif yerler belirledik ve bunun değerlendirilmesini istedik. Planda belirlenen sanayi alanına itirazımızı yaptık ve yeniden değerlendirilmesini istedik. Tüm sanayiyi şehrin doğusuna yığmak çok doğru değil. Dolayısıyla şehrin hem doğu girişinde hem batı çıkışında yeterli sanayi alanları planlamamız gerekiyordu. Üçüncüsü de planda yanlış bir nüfus yapısı hesaplanarak şehrin ihtiyacından çok konut alanı belirlendiğini gördük. TÜİK'in verilerine dayanarak, bundan sonraki süreçteki nüfus artışları göz önüne alınarak bu kadar fazla konut alanından ziyade, kentin ekonomisinin gelişmesine yönelik ticari alanların, sanayi alanlarının, lojistik alanlarının az olduğunu görerek, bunların biraz daha çoğaltılmasını istedik."
"Görüşlerimiz dikkate alınmadı. İtiraz etmek mecburiyetinde kaldık"
Planın oluşturulduğu süreçte, kentin planlanmasına yönelik her türlü görüşü kurumsal olarak bildirdiklerini, ancak bu görüşlerinin dikkate alınmadığını belirten Dinçer, "Biz zaten o dönemde görüşlerimizi bildirdik ama görüşlerimiz dikkate alınmadı, sanayi alanı olarak belirlenen alanlar bile Büyükşehir Meclisinden geçerken konuta çevrildi. Böyle olunca biz itiraz etmek mecburiyetinde kaldık. Yani kentin sanayi alanı yok. İhtiyaca yönelik ve esnafın altından kalkabileceği alanlardan ziyade belli başlı alanlar belirlenmiş. Bize belirlenen alanlar genelde birinci sınıf tarım alanı. Birinci sınıf tarım arazisini siz sanayi alanı olarak belirlerseniz bunun altından ne esnaf kalkabilir ne oraya sanayi yapılabilir. Kaldı ki, Mersin bir tarım kenti. Tarım alanlarının bu kadar zayi edilmemesi gerekir, planlamanın biraz daha doğru yapılması gerektiğini düşünüyorum" dedi.
İHA