Mersin Orman Bölge Müdürü Mahmut Yılmaz, son 10 yılda Mersin'de 976 adet orman yangını çıktığını ve 8 bin hektar ormanın zarar gördüğünü bildirdi. Mersin'in yangına 1. derecede hassas bir il olduğuna dikkat çeken Yılmaz, "Bölge Müdürlüğü olarak iki helikopter, 142 araç ve bin 200 personelle 2017 yangın sezonuna hazırız" dedi.
Mersin Orman Bölge Müdürlüğü, genellikle yaz aylarında Türkiye'nin ciğerlerini yakan orman yangınlarına hazır. Yangınla mücadele kapsamında tüm önlemlerini alan Bölge Müdürlüğü, vatandaşlardan da yangınlara karşı duyarlı olmalarını bekliyor.
"İlimizin tamamı yangına 1. derecede hassastır"
Mersin Orman Bölge Müdürü Yılmaz, bu yılki hazırlıklarıyla ilgili İHA muhabirine açıklama yaptı. Bölge Müdürlüğü'nün 2017 yılı yangın sezonuna hazır olduğunu belirten Yılmaz, hazırlıklarının yıl sonuna kadar da devam edeceğini söyledi. Mersin'de 840 bin hektarlık orman alanı bulunduğuna ve ilin yüzde 54'ünün ormandan oluştuğuna işaret eden Yılmaz, bunun yüzde 48'inin kızılçam ormanı olduğunu ifade etti. Yılmaz, "İlimizin tamamı yangına 1. derecede hassastır. Son 10 yılda Mersin'de 8 bin 103 adet yangına müdahale ettik. Bunun 976 adedi orman yangını. Bu yangınlarda ilimizde yaklaşık 8 bin hektar orman alanı zarar görmüş. En büyük yangınımız 2008 yılında Gülnar meydana geldi. Bu büyük bir orman yangını ve yaklaşık 5 bin hektar ormanımız zarar gördü, 3 vatandaşımız da vefat etti" diye konuştu.
"Yanan orman alanlarının bir metrekaresi dahi kişi veya kuruluşa verilmiyor, ağaçlandırılıyor"
2016 yılında çıkan 107 adet orman yangınında 198 hektar orman alanının zarar gördüğünü dile getiren Yılmaz, "Yangın başına düşen ortalama alan 1,85 hektar. Bu, çok da büyük değil. 2017 yılında ise bugüne kadar 16 adet yangında 7,40 hektar orman alanı zarar gördü. Şunu özellikle kamuoyuna belirtmemiz lazım; yanan orman alanlarını yılı içerisinde ya da en geç bir yıl sonra ağaçlandırıyoruz. Bir metrekaresi dahi herhangi bir kişiye, herhangi bir kuruluşa bırakılmıyor. Yanan alanlar ranta kesinlikle açılmıyor. Kamuoyunda, "Ormanları bilinçli yakıyorlar. İmara açacaklar, başkalarına peşkeş çekecekler" gibi yanlış bir algı ve düşünce var. Bu tamamen yanlış, asılsız. Yanan orman arazilerinin bir metrekaresi dahi herhangi bir kişi veya kuruluşu verilmiyor, ağaçlandırılıyor. Geçen yılki orman yangınları sonrası o alanlarının tamamında ağaçlandırma çalışmalarımız başladı. Bazılarında fidanları diktik, bazılarına tohum attık. Bizim 2016 yılı ve geçmiş yıllarda yanan alanlarımızın tamamını ağaçlandırdık" ifadelerini kullandı.
"Yangınların yaklaşık yüzde 90'ı insan eliyle çıkıyor"
Orman yangınlarının yüzde 63'ünün nedeninin ihmal ve dikkatsizlik olduğunu vurgulayan Yılmaz, yaklaşık yüzde 90'ının insan eliyle çıktığının altını çizdi. Burada çok az kasıt olduğunu, büyük bölümünün ihmal ve dikkatsizlikten kaynaklandığını belirten Yılmaz, şunları söyledi: "Vatandaşımız bahçesini temizliyor, yangını kaçırıyor, piknik ateşini söndürmüyor, anız yakıyor. Çobanımız ateşini bırakıyor. Yılın belli günlerinde burada şiddetli poyraz eser. O günlerde vatandaşlarımızın çok daha dikkatli olmaları lazım."
İnsanların bu konuda mutlaka eğitilmeleri gerektiğini belirten Yılmaz, bu noktada basına da büyük görev düştüğünü söyledi. Bölge Müdürlüğü olarak da bu çerçevede 20 okulda öğrencilere yönelik tiyatro gösterileri düzenledikleri bilgisini veren Yılmaz, ayrıca billboardlarla vatandaşları bilgilendirdiklerini, köy muhtarlıklarında toplantılar yaptıklarını kaydetti. Yaklaşık 200 köyde 20 bin insana ulaşacak şekilde orman yangınlarını anlattıklarını söyleyen Yılmaz, müftülükle görüşerek camilerde hutbelerde orman yangınlarına dikkat çekilmesini istediklerini de ifade etti.
"Yangınların yüzde 70'i Temmuz-Ekim arasında meydana geliyor"
Yılın her ayında orman yangını çıktığını, ancak istatistiklere göre yüzde 70'inin Temmuz-Ekim arasındaki 4 aylık periyotta meydana geldiğini aktaran Yılmaz, orman yangınlarında hızlı ve etkin müdahalenin önemi büyük olduğuna vurgu yaparak, 2016 yılında Mersin'de çıkan orman yangınlarına müdahale süresinin ortalama 15 dakika olduğunun altını çizdi.
Orman yangınlarıyla mücadelede Mersin'de iki adet helikopterleri olacağını bildiren Yılmaz, "Biri bugün (1 Haziran) itibariyle Silifke'de, diğeri de 1 Temmuz'da Bozyazı'da konuşlandırılıyor. Ayrıca, 57 adet arazöz, 20 adet su ikmal aracı, 29 adet ilk müdahale aracı, 10 adedi su atar olmak üzere 12 adet devriye motosikleti, 9 adet dozer, 7 adet greyder, 2 adet ekskavatör ve 4 adet treyler ile yangın sezonuna hazırız. İnsan gücü olarak da bin 200 personelimizle şu anda hazır durumdayız. Toplam bin 500 personelimiz var, ihtiyaç halinde tamamı yangında görevli" şeklinde konuştu.
"50 yangın kulesinde 24 saat gözetleme yapılıyor"
Mersin'de 50 adet yangın gözetleme kulesi olduğunu, bunun 6 adedinde kameralı gözetleme sistemi kurulduğunu anlatan Yılmaz, bu kulelerde ikişer görevli ile 24 saat gözetleme yapıldığını söyledi. 34 ayrı noktadan, yaz aylarında saat başı meteorolojik verileri izlediklerini aktaran Yılmaz, özellikle kritik havalarda orman köylerinin muhtarlarını, imamları, yerel yöneticileri cep telefonundan kısa mesajla uyardıklarını anlattı. Mersin'de 253 adet yangın havuzu bulunduğunu, yerleşim yeri içme suyu şebekelerine farklı yerlerde 200 adet yangın vanası yapıldığını ifade eden Yılmaz, ayrıca yangınları önlemek amacıyla yaklaşık 4 bin kilometre yol temizliği, 660 kilometre yangın emniyet yolu bakımı ve 32 bin hektar YARDOP çalışması yaptıklarını dile getirdi.
"Yangına karşı herkes duyarlı olmalı"
Yangının bir afet olduğuna ve beklenmedik zamanda çıkabildiğine dikkat çeken Yılmaz, vatandaşlara da duyarlı olmaları çağrısında bulundu. Yangının sadece orman teşkilatının işi olmadığını belirten Yılmaz, şöyle devam etti: "Toplumda 7'den 70'e herkesin duyarlı olması lazım. Bu konuda vatandaşlarımızdan en ufak bir duman gördükleri zaman ALO 177 veya Alo 112 yangın ihbar hattına bilgi vermelerini istiyoruz. Biz 7/24 görev başındayız. Bütün arkadaşlarımızın telefonları açık, bize ulaşabilirler. Mersin, gerçekten yangına çok hassa bir bölge. Bir ağaç kolay yetişmiyor, ortalama 100 yıl. Siz 100 yılda yetiştirdiğiniz değerinizi bir kıvılcımla yok edebiliyorsunuz. Bunun için hepimizin duyarlı olması lazım. Doğaya hepimizin saygılı olması lazım. Biz ormanlarımızı vatandaşlarımız için yetiştiriyoruz, bizden sonraki nesillere daha sağlıklı bırakmak için çalışıyoruz. Görevimiz bu. Görevimizi yaparken vatandaşlarımızdan bize yardımcı olmalarını istiyoruz. Birlikte koruyalım, birlikte sahip çıkalım."
İHA