Eğitim-Sen, mesleki ve teknik eğitimlerde rekabetçi bir mantık olduğunu ve bunun biran önce düzelmesi gerektiği gerçeğini belirtti.
Yapılan açıklamada,” Mesleki eğitim kurumlarında, geniş tabanlı bir mesleki ve teknik eğitim yerine dar kapsamlı “iş eğitimi” ile iş gücü yetiştiren, ancak istihdam konusunda en küçük bir garanti ya da destek sunamayan bir süreç gerçekleştirilmiştir. Bu da örgün mesleki eğitimden beklenen gerek toplumsal-ekonomik rolün (ekonominin becerili insan gücü gereksinmesini karşılama ve kaynakları insanların ihtiyaçları kadar kullanma) gerekse bireysel-ekonomik rolün (yüksek istihdam olasılığı, insanca yaşayacak ücret) yerine getirilemediğini göstermektedir. Ekonomik sisteme yönelik olarak örgün eğitim kurumlarında gerçekleştirilecek meslek eğitiminin sınırlılıkları ve sorunları dışında, demokratik toplumlarda eğitime yüklenen anlam ve beklentilerin mesleki eğitimi de içerecek şekilde genişlemesi söz konusudur. Bu çerçeve, mesleki-teknik eğitim ve genel eğitimi birlikte ele almayı gerektiren önemli bir gelişme sunmaktadır. Mesleki eğitim kendi başına, teknik uzmanlık ile tasarlanabilen ve gözlenebilen bir eğitim türü olmaktan çok, birey, toplum ve ekonomik yapı ilişkileri içinde ele alınacak ve değerlendirilebilecek bütünlüklü bir eğitim olarak kabul edilmelidir.” ifadeleri kullanıldı.
Özel Ve Resmi Kurumlarda Neler Oluyor?
Türkiye’de resmi ve özel olarak 4 bin 423 mesleki ve teknik ortaöğretim kurumunda, 1 milyon 731 bin öğrenci, 142 bini aşkın öğretmen bulunmaktadır. Son yıllarda özellikle kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması politikalarının bir sonucu olarak özel mesleki ve teknik eğitime yöneliş artmıştır.