Beslenme, anne karnından başlayarak hayatın sonuna kadar süren en temel ihtiyaç. Yeterli ve dengeli beslenmenin sağlıklı bir yaşamın anahtarı olduğunu belirten Diyetisyen Sibel Mumcu, “Doğa bize farklı coğrafyalarda ve yılın farklı zamanlarında birbirinden lezzetli ve zengin içerikte besin kaynakları sunar. Kendi yaşadığımız coğrafyada ve mevsiminde yetişen tüm besinler hem kendi sağlığımız hem de gezegenin sağlığı için en iyi olandır” dedi.
Mevsimin kendi koşullarında yetişen, güneşinde olgunlaşan, zamanında hasat edilen ve kısa süre içinde tüketilen mevsim meyve sebzelerinin besin içeriğinin hem daha yüksek hem de mevsim koşullardan kaynaklı beslenme ihtiyacını karşılamak için çok uygun olduğunun altını çizen Sibel Mumcu, “Örneğin; kış mevsiminde yetişen sebze ve meyveler içerdikleri yüksek A ve C vitamini (tüm turunçgiller, pazı, ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler) ile bağışıklık sistemimizin güçlü olmasını sağlayarak başta soğuk algınlığı olmak üzere pek çok enfeksiyona karşı vücudumuzu korurlar. Ya da yaz mevsiminde yetişen karpuz, salatalık, domates, kabak gibi meyve sebzeler yüksek su içerikleriyle vücudunuzun artan sıvı ihtiyacını karşılamada önemli yere sahip” dedi.
Mevsiminde beslenme sera gazları salınımının azaltılmasına destek oluyor
Mevsiminde yetişen sebze ve meyvelerin, o mevsimin koşullarına uygun sıcaklık, nem ve güneş ışığında büyüdükleri için kendi kendilerine olgunlaştıklarını hatırlatan Sibel Mumcu, “Mevsim sebze meyveleri olgunlaştıktan sonra hasat edildiklerinde uzun yolculuklarda hızla bozulacakları için, genelde yakın çiftliklerden ve yerel üreticilerden satın alınırlar. Bu da hem küçük işletmelerin desteklenmesini hem de besin içeriği daha zengin yiyeceklere kolay, hızlı ve daha ucuz ulaşmamızı sağlar” şeklinde konuştu. Yaşanan yer dışından temin edilen tüm besinler, sofraya ulaşana kadar ne kadar uzun yol kat ederse o kadar fazla fosil yakıt kullanımına neden olduğunun altını çizen Sibel Mumcu, “Bu da gezegene daha fazla sera gazı salınması anlamına geliyor. Mesela tropik sebze meyveler genellikle hava yolu ile taşınıyor. Kullanılan yakıt nedeniyle de atmosfere çok fazla sera gazı salınıyor. Ayrıca sebze meyvelerin mevsimi dışında yetiştirilmesi sırasında enerji ve doğal kaynakların kullanımı da oldukça yüksek. Tüm bunlar mevsimi dışındaki sebze meyvelerin karbon ayak izlerinin de yüksek olduğu anlamına geliyor. Bu nedenle de mevsime uygun beslenme, aynı zamanda iklim sorunlarının en önemli sebeplerinden biri olan sera gazı salınımını azaltılması yanında doğal kaynakların gereksiz kullanımını da önleyerek, doğanın daha az kirlenmesine ve sürdürülebilir bir geleceğe de katkı sağlıyor. Biz Sodexo olarak tüm bunların bilinciyle faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde müşteri, tüketici ve çalışanlarımız için sağlık ve iyi yaşama katkı sunan çözümler geliştiriyor, bunları sunduğumuz hizmetlerin bir parçası haline getiriyoruz” dedi.
Beslenme alışkanlıkları mevsime uygun hale getirilmeli
Yemek hizmeti verdikleri tüm noktalarda menüleri hazırlarken tüketici gruplarının da özelliklerini dikkate aldıklarını dile getiren Yönetimi Sağlıklı Yaşam Yöneticisi ve Diyetisyen Sibel Mumcu, “Onların ihtiyaç duyduğu enerji ve besin ihtiyacını karşılarken hem lezzetli ve beğenisi yüksek yemekler sunuyor hem de daha iyi bir gelecek için besin seçimlerimizi yerel, mevsiminde ve sürdürülebilir kaynaklardan seçiyoruz. Mümkün olan her yerde yerel tedarikçilerle çalışıyoruz. Menülerimize yerel yemekleri dahil ediyor, bu yemeklerin bölge için önemi ve anlamı hakkında bilgilendirmeler yapıyoruz. Aynı zamanda yerel gıdaları tanıtıyor, bu gıdalar ile yeni tarifeler geliştiriyoruz. Beslenme alışkanlıklarını mevsime uygun hale getirmek çok önemli” dedi.
Bölgede bulunan sebze ve bakliyatlar tüketilmeli
Mevsiminde yetişen besinlerin bağışıklık sistemini güçlendiren antioksidan bileşikler, vitamin, mineral ve lif yönünden çok daha zengin olduğunu vurgulayan Sibel Mumcu, “Mevsiminde yetişen tüm bitkisel besinler doğanın doğal döngüsünde yetiştikleri için daha lezzetlidirler. Yetiştirilirken daha az doğal kaynak kullanıldığı için karbon ayak izleri düşüktür. Bu da gelecek nesiller için kaynakların korunmasında büyük katkı sağlar. Mevsiminde ve yaşadığımız coğrafyaya ait sebze-meyve tercih etmek aynı zamanda yerel ürünlerin korunmasını, bölgedeki yerel tarımın desteklenmesini de sağlar. Bu nedenle mevsiminde olmayan besinleri tüketmemeye özen gösterilmeli. Günümüzde her mevsim her çeşit sebze meyve bulunabiliyor olsa da örneğin patlıcan, kabak, çilek kış mevsimine ait değildir. Bunların yerine karnabahar, lahana, pırasa, portakal gibi mevsime ait olanlar tercih edilmeli” hatırlatmasında bulundu.