Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Ahmet Eşref Fakıbaba tarafından Manisa'da açıklanan üzüm rekoltesi ve taban fiyatını değerlendiren MHP Manisa İl Başkanı Erkan Öztürk, "Kan ağlayan Manisalı üzüm üreticilerimizin en kısa zamanda devlet desteği ve koruması kapsamında, iyileştirilmiş yasa ve kararlarla daha güzel yarınlara kavuşmasını temenni ediyoruz. İvedilikle taban fiyat uygulamasına geçilerek, 5 TL'lik bir fiyat ön görülmelidir" dedi.
MHP Manisa İl Başkanı Erkan Öztürk, ilin en önemli tarım ürünlerinin başında gelen ve Manisa'nın kalbi olarak nitelendirilen üzümde açıklanan taban fiyatla ilgili değerlendirmelerde bulunarak, neler yapılabileceğini anlattı.
Üzümün Manisa'nın göz bebeği hatta kalbi olduğunu dile getiren Öztürk, "Çiftçimizin geçim kaynağı, ekmek kapısı, yaşı ve kurusuyla sofraların ve ekonomimizin vazgeçilmezidir. Böyle kıymetli bir meyvenin, havası, suyu ve iklimiyle, en bol, en verimli, en güzel şekilde yetiştirildiği Manisa ilimizin özellikle çekirdeksiz kuru üzüm üretiminde ve ihracatında, dünyanın üst düzeyinde, azımsanmayacak bir payı ve önemi söz konusudur. Alın terinin ve emeğin had safhaya çıktığı, bin bir uğraşla yetiştirilen üzüm, ne yazık ki yetersiz olanaklar ve ilgisiz siyasetçiler tarafından, hak ettiği değeri görememektedir. Bir zamanlar, Manisa'nın sarı altını ile geçmişte umudu güçlü olan çiftçilerimiz, günümüzde ise hatalı tarım politikaları yüzünden, gelecekten kaygı duyar hale gelmişlerdir. Politik reformların, tarım politikalarında yeterince uygulanamayışı, çiftçinin mağduriyetini arttırmış sonuç olarak üzüm üretimi zarara uğrayan bir hal almıştır. İktidarın sorunlu çözüm planlarıyla üzüm üreticilerimiz, banka kredilerinin batağına düşmüş, kendi kendine yetemez bir hale gelmiştir. Ağır borç yükünün altında ezilen çiftçi, yeterince kazanç elde edemediği için, sadece borcunu ertelemeye çalışmakta ve her gün kahrolmaktadır" diye konuştu.
Üzüm üreticisinin düştüğü halin en önemli sebeplerinden bir tanesinin alımlardaki belirsizlik olduğunu kaydeden Öztürk, "Milletin efendisi olması gereken köylü, üzümünü TARİŞ'in insafına bırakarak ya da alternatif çözümler bularak satmak zorunda kalmaktadır. MHP hükümetin TARİŞ'e 100 milyon TL üzüm destekleme yardımı yapmasını talep ettiği halde, bunu kabul etmeyen iktidarın düşüncesi, çok belirsiz bir haldedir. Ayrıca üzüm alım merkezleri acilen tek bir noktada toplanmalıdır. Böylelikle çiftçilerimizin zaten çok az olan kazancının bir kısmı nakliye ödemelerinden kurtulmalıdır. Maliyeti 1 kilogramda 3,75 TL olan çekirdeksiz kuru üzümün, hak etmediği bir değere satılışı ile bir tonda yaklaşık 250 TL'lik bir kazanç söz konusudur ve dağınık alım merkezlerinden ötürü nakliye giderleriyle bu kazanç daha da azalmaktadır. 2017 yılı kuru üzüm rekoltesi 310 ton olarak belirlenmiş, TMO'nun alım fiyatı 4 TL olarak belirtilmiştir. Bu çiftçinin emeğine reva görülen düşük fiyatın, ipoteklenmiş bağlar, hacizli mallar, sorunlu krediler en belirgin göstergeleridir. İvedilikle taban fiyat uygulamasına geçilerek, 5 TL'lik bir fiyat ön görülmelidir. Hukuki düzenleme yetersizliği bulunan üzüm alım satımlarında, politik kaygısızlık çiftçilerin emeklerinin heba edilmesine sebep olmaktadır. Büyük istikrarsızlık bulunan ürün fiyatlarındaki yetersizliğin en önemli sebebi üreticilerin, ziraat odası yetkililerinin, muhtarların, sivil toplum örgütü temsilcilerinin ve nihayet hükümetin yeterince ortak bir iyileştirme fikriyle bir araya gelip çözüm arayışına girmeyişinden kaynaklanmaktadır. Oysa ki, mağduriyetlerin giderilmesinde fikir birliği şarttır" ifadelerini kullandı.
"Üreticiler hukuki yollardan ayrılmamalı"
Üzümcünün hukuki yollardan çıkmadan mücadele etmesinin önemli olduğuna dikkat çeken Öztürk açıklamasını şöyle tamamladı:
"Köylü kimsenin oyuncağı olmadan, hakir görüp emeğini kısacağı hiçbir duruma göz yummamalı, hukuki yoldan hak arayışını asla terk etmemelidir. Ancak böylelikle kendi yağıyla kavrulmaya çalışırken, borç batağına saplanmış halinden kurtulabilir. Ekonomik, teknolojik ayrıca güncel ilerlemeye adapte olabilir. Hasat zamanını hüzünle takip eden üzüm üreticilerimizin, artık yüzü gülmeli ve bin bir uğraşla yetiştirip hazırladığı ürününü tam olarak dünyada geçerli olan finansal değeri ile satmaya hak kazanmalıdır. Çiftçinin boş ve havada konuşmalara karnı toktur, palavralara kulağı tıkalıdır. Felaket tellallarının telaşlandırması ile sokaklara dökülmesi ise asla doğru bir çözüm yolu değildir. Düzenlenmiş hukuki yaptırımlara kendi lehine karar verebilecek kadar ilerlemiş bir tarım politikasına ihtiyaç duyulmaktadır. Çünkü köylümüz stratejik ve ekonomik çıkarlarını hiçbir art niyetliye kaptırmayacak kadar da zekidir. Hukuki yollar ile gerekli düzenleme şarttır. MHP Manisa İl Başkanlığı olarak, kan ağlayan Manisalı üzüm üreticilerimizin en kısa zamanda devlet desteği ve koruması kapsamında, iyileştirilmiş yasa ve kararlarla daha güzel yarınlara kavuşmasını temenni ediyor, desteğimizin ise her zaman tam olduğunu belirtmek istiyoruz."
İHA