Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili ve Manisa Milletvekili Erkaç Akçay, yeni anayasanın MHP'nin istediği şekilde olacağını ve tek adam rejimine asla müsaade etmeyeceklerini söyledi.
Geçtiğimiz hafta Manisa'nın 7 ilçesinde oluşturulan yeni teşkilatların tanıtımı devam ediyor. MHP Şehzadeler İlçe Teşkilatının tanıtım toplantısı da Ulupark Kafe'de gerçekleştirildi. Toplantıya MHP Grup Başkanvekili Erkaç Akçay, MHP Manisa İl Başkanı Erkan Öztürk, Şehzadeler İlçe Başkanı Şener Özten, Yunusemre İlçe Başkanı Buğra Çelikkanat, Ülkü Ocakları İl Başkanı Murat Yörük, Ülkücü İşçiler İl Başkanı Murat Öner ve çok sayıda partili katıldı. Şehzadeler İlçe Başkanı Şener Özten'in yeni yönetim kurulunu tanıtmasının ardından kısa bir konuşma yapan MHP İl Başkanı Erkan Öztürk, partilerindeki değişimle seçimlere daha hazır hale geldiklerini ifade etti.
"Türkiye çok kötü yönetiliyor"
Türkiye'nin çok zorlu bir dönemden geçtiğini, içeriden PKK ve FETÖ, dışarıdan da malum güçlerin Türkiye üzerinde oyunlar oynadığını kaydeden MHP Grup Başkanvekili Erkan Akçay ise, "Maalesef Türkiye çok kötü yönetiliyor. Bu yönetim kaosunun yaşandığı ortamda yine Milliyetçi Hareket Partisi büyük çıkışını yapmak suretiyle gerekli vaziyeti ve tutumu almıştır. Bu yapılacak olan yeni anayasanın nasıl olacağını şu kadar bir cümleyle özetleyeyim; bütün milletimiz müsterih olsun. Milliyetçi Hareket Partisi ne diyorsa o olacaktır. Sayın Başbakanın da ifade ettiği üzere "Devlet Bahçeli'nin lafının üzerine laf olmaz, ne diyorsa odur" dedi.
"Şahsi ve keyfi yönetime son vereceğiz"
Akçay, MHP'nin yeni anayasa için ne dediğinin aşikar olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bir; tek adam rejimine geçit yok, buna imkan vermeyeceğiz. Tek adam rejimi, ülkeyi, kurumları, kuralları çürüten bir yönetim anlayışıdır. Yeni anayasada Milliyetçi Hareket Partisi'nin gereken hassasiyeti fazlasıyla gösterdiği ilk 4 madde ve onun dışındaki temel ilkeler mutlaka yer alacaktır. Bunlar; kuvvetler ayrılığı, yasama, yargı, yürütme yani güçlendirilmiş parlamento ve yetkiyi kullanan tüm makam sahiplerinin aynı zamanda hukuki ve siyasi sorumluluklarının kalın harflerle altının çizildiği bir anayasa. Yetki varsa mutlaka bunun siyasi ve hukuki sorumluluğu da olacaktır. Dolayısıyla en öncelikli konu Türkiye'de şahsi ve keyfi yönetime son vermek. Ülkeyi kurum ve kurallarıyla yönetilir hale getirmektir. Türkiye olarak, bütün millet olarak başka da bir çıkış yolumuz kalmamıştır. İşte Milliyetçi Hareket Partisi'nin yapmak istediği budur. Kurumları, kuralları yerli yerine oturtmak. Eğer biz Türkiye olarak elbirliğiyle, iktidarıyla muhalefetiyle bunu başaramazsak yine Sayın Genel Başkanımız Devlet Bahçeli'nin defaatle uyardığı gibi önümüzdeki zaman diliminde 15 Temmuz'dan bin beter belalara hazır olmamız gerekir. Onun için Türkiye'de sorumluluk sahibi herkesin aklını başına devşirmesi gerekiyor. "
"Bizim hassasiyetlerimiz milletimizin hassasiyetidir"
"Sayın Başbakana ve Sayın Cumhurbaşkanına da hasletten birkaç uyarı, birkaç hatırlatma yapmak istiyorum" diyen Akçay şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Başbakan veya Cumhurbaşkanı veya AKP'nin sözcüleri son zamanlarda sıklıkla şunu ifade ediyorlar. İşte "Bu yapacağımız hazırlıklarda Milliyetçi Hareket Partisi'nin hassasiyetlerini dikkate alacağız. İlk dört maddeye kesinlikle dokunulmayacak" diyorlar. Güzel ancak özellikle "Milliyetçi Hareket Partisi'nin hassasiyetleri" demeleri şahsen benim garibime gidiyor. Milliyetçi Hareket Partisi'nin hassasiyet gösterdiği ilkeler milletimizin hassasiyet gösterdiği ilkelerdir. Yani bizim hassasiyet gösterdiğimiz bu ilkelere siz AKP olarak hassasiyet göstermiyor musunuz da hatır için mi hassasiyet gösteriyorsunuz. Hatır için hassasiyet istemiyoruz. Bunu benimsemelerini, bunu da deklare etmelerinde büyük fayda var. Bu arada bazı ağzı çürük AKP sözcüleri de var. Onlar da diyor ki bu anayasaya kendince, onların da sözünü itibara almıyoruz da, hani bilgileri olsun biz hatırlatalım diye söylüyoruz. "işte şuanda, imkanlar dahilinde, şimdilik" gibi ifadeler kullanıyorlar. Buna kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. İster şimdi, ister sonra, ister imkanlar geniş olsun, ister dar olsun kesinlikle, her ne zaman olursa olsun bu ilkeler sağlam bir şekilde oturacaktır. O bakımdan bunları da bir hatırlatmak isteriz."
"Cumhursuz başkanlık olmaz"
Başkanlık tartışmalarına da değinen Akçay, cumhursuz bir başkanlığa kesinlikle geçit vermeyeceklerini dile getirerek, "Şu başkanlık sözünü de kendileri bilirler ama yeniden bir düşünsünler. Tartışmayı başkanlık kavramı üzerinden yapmak fevkalade hatalıdır. Biliyorsunuz cumhurbaşkanı demek zaten başkan demek. İçinde başkan kavramı olan bir unvandır ve dünyada tektir. Şuanda başkanlık unvanına sahip Türkiye'de belki de bir milyon kişi var. Yani sen cumhursuz başkanlık mı istiyorsun? Biz cumhursuz başkanlığa geçit vermeyiz. Dolayısıyla cumhurbaşkanı unvanı yerli yerindedir. Bunu da bir kenara koyup hatırlamakta fayda vardır" dedi.
İHA