Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Halil Buldu, başparmak kök eklemi kireçlenmesinin kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık üç kat daha fazla görüldüğünü söyledi.
İstanbul Cerrahi Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Buldu Rönesans döneminin en ünlü sanatçılarından olan Michelangelo'nun son dönemlerinde çalışmalarında gözle görülür farklılık olduğunu bununda birinci parmak kök eklemindeki kireçlenmeden kaynaklandığını söyledi. Buldu, "Michelangelo 89 yıllık ömrü boyunca birçok heykel, resim, duvar boyamalarına imza atmıştır. Dünyanın sayılı eserleri arasında gösterilen Vatikan'daki Sistina Şapeli ve San Pietro Bazilikası'ndaki Pieta onun çalışmalarıdır. Sanatçı hayatının son dönemlerinde, gençlik ve orta yaş çalışmalarındaki tarzında gözle görülür bir değişiklik ortaya çıkmıştır ve yapılan analizlerde birinci parmak kök eklemindeki kireçlenme nedeniyle sanatçının tarzında değişiklikler saptanmıştır" diye konuştu.
Başparmak ekleminin kireçlenmesi hastalığı kadınlarda erkeklere oranla yaklaşık 3 kat fazla olduğunu belirten Op. Dr. Buldu, Bunun nedenleri arasında kadın eklem kıkırdak kalınlığının azlığı, günlük aktivitelerde yoğun şekilde el eklemlerinin kullanılması, kadınlık hormonlarına bağlı olarak eklem esnekliğinin daha fazla olması sayılabileceğini söyledi.
50 yaşından sonra Türk ev kadınlarında ve özellikle yoğun ev işi yapanlarda bu hastalığa sanıldığından daha sık rastlanıldığını ifade eden Op. Dr. Buldu, " Hastalık erkeklerde genelde elini çeşitli faaliyetler nedeniyle (heykeltraş, tornacı, tamirci,) çok kullananlarda ya da eklem içi kırıklar sonrasında olur. Kadınlarda en sık diz eklemi kireçlenmesi (kıkırdak harabiyeti) ve ikinci sıklıkta da başparmak kök ekleminin kireçlenmesi görülür" ifadelerini kullandı.
"Elinizi çok zorlayıcı, tekrarlayan hareketlerden kaçının"
Op. Dr. Halil Buldu hastalığın belirtileri ve korunma yollarıyla ilgili şunları söyledi: "Hastalık başlangıç döneminde elinizle zorlayarak kapak açma, çamaşır sıkma gibi hareketlerde ağrıyla kendini belli eder. İlerleyen dönemlerde kapı kolunu açmakta bile şiddetli ağrı olur ve hastalığın son evrelerinde aktiviteden bağımsız olarak da yerleşen bir ağrı süreci başlar. Bu döneme gelindiğinde ellerde dışarıdan da rahatça fark edilen deformasyonlar, şişmeler gelişir. Hastalıktan korunmanın tek yolu elinizi çok zorlayıcı, tekrarlayan hareketlerden kaçınmaktır. Tedavisi hastalığın tanı konulduğu dönemine göre değişiklik gösterir. Erken dönemde yakalanan hastalara başparmak atelleri, ağrı kesici, buz tedavisi yeterli olurken ilerleyen süreçlerde eklem içi enjeksiyonlar ve cerrahi tedaviler uygulanır. Günümüzde başparmak kök eklemi kireçlenmesi için uygulanan en geçerli ve yüz güldürücü ameliyat; dejenere eklem kıkırdakları çıkarıldıktan sonra el bileği seviyesindeki bir tendonun eklemi sabitlemek için kullanılması ve eklem boşluğunun da onunla doldurulmasıdır. Bu operasyon sonrasında ağrı ortadan kalkar sadece eldeki sıkma gücünde bir miktar azalma olur".
İHA