MİDDER Niğde İl Başkanı Ali Gökkuş, 15 Temmuz hain darbe girişimini birinci yıl dönümünde açıklamada bulundu.
15 Temmuz gecesi kimliklerinde Türk yazan ama kanları ve ruhları değiştirilmiş haramzadelerin, yularlarını tutanların emriyle ülkelerine ihanet ettikleri gün olduğunu söyleyen MİDDER Niğde İl Başkanı Ali Gökkuş, "Yedi bin yıllık tarihiyle, boyunduruğu kabullenmeyen genleriyle, bağımsızlık şuuruyla, ölümü korkutan cesaretiyle necip milletin darbecilere darbe yaptığı, destan yazdığı gün. Adına "darbe" deseler de esasında darbeden çok öte bir kalkışmaydı o gece yaşanan. İşgal edilmek istendi ülke. Bir ülkenin milli meclisi bombalanıyor ve vatandaşları ağır silahlarla öldürülüyorsa o kalkışma darbe değil işgaldir. Evet "destan" yazdık biz. Tıpkı Kurtuluş destanımız gibi "Geçilmez!" dedik. Geçemediler, geçirmedik! Hasan Tahsin yoktu ama Ömer Halisdemir vardı düşmana ilk kurşunu sıkmak için. Kağnı üzerinde cepheye cephane taşıyan Nene Hatun yoktu ama Şerife Boz vardı kamyonetiyle cepheye insan taşıyan. Sabri Ünal vardı, Seyit Onbaşı misali 276 kiloluk bombayı sırtlarcasına 60 tonluk dev tankın önüne duran. "Ben cennet karşılığı canını satanlardanım" diyen Levent Deveci vardı. "Biz düşseydik, Ortadoğu'daki bütün garipler düşerdi" diyen Emrah Akkan vardı, "Yaşımız da geçti artık. Şehit de olamayız" diye tasalanırken bayramlıklarını giyerek şehadete yürüyen Osman Yılmaz vardı. 16 yaşında Abdullah Tayyip Olçok vardı, Tokatlı 15likler misali gençliğini, hayatının baharını vatanına hediye eden. Düşman uçaklarının havalanmasını engellemek için ekinlerini yakan Kazan halkı vardı, adına Kahraman yakışan. Tüm belediye araçlarını askeri hava üssü ve 2. Ordu kışlasının önüne yığan, işgalcileri hareketsiz bırakan Malatya Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Çakır vardı. Kimseden talimatla durmadılar düşmanın önünde, talimat gerekmezdi Türk milleti için. Ama bir komutan lazımdı kutlu zaferler için. Bir ok gibi atılmak için düşman üzerine, bir nefes lazımdı. Recep Tayyip Erdoğan vardı herkesi işgalcilere direnmek için meydanlara davet eden. Destanın fitilini yakan. Asker milletini cesaretlendiren. Ve kendisi de sırtından çıkarmadığı kefeniyle darbecilerin karşısına çıkan. "Bir kere ölür insan, öleceksek adam gibi ölelim" diyerek, milletiyle ölüme yürüyen muzaffer komutan" dedi.
Başkan Gökkuş, "Destanlar ya dilden dile anlatılarak yaşarlar ya da destanı yazanların ruhlarını şad edercesine destana sahip çıkılarak yaşatılırlar! Şimdi bu destana sahip çıkma, nesilden nesile yaşatma vaktidir. Biz bu destana sahip çıktıkça düşmanın, yeni niyet ve içerisinde olanların hevesleri kırılacak, güçleri tükenecek. Biz sahip çıktıkça neslimizden olanlar, vatan ne demek, bağımsızlık ne demek daha da iyi anlayacak. İşte bu duygu ve düşüncelerle destanın sene-i devriyesinde, 15 Temmuz şehitlerimizi ve tüm şehitlerimizi rahmetle anıyor, yaralılarımıza şifa, gazilerimize selametlikler diliyorum. Akif üstadın dua mukabilinde sözüyle cümlelerimi bitiriyorum. "Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın."İşte bu destanı yaşatmak, nesillere aktarmak, milli iradeye ve demokrasiye sahip çıkmak amaç ve iradesiyle kurduğumuz 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneğimizi hayata geçirdik. İlk andan itibaren tüm illerimizde bu destanı ve ruhu yaşatacak arkadaşlarımızla bir araya geldik, gelmeye devam ediyoruz. Türkiye genelinde temsilcilikler açtık. Açmaya da inşallah devam edeceğiz. Bizimle beraber olmak isteyen milli iradeyi yaşatmak isteyen herkese yoldaşlık ve yarenlik teklif ediyoruz Allah'ın izniyle de Bu milli beraberliğimizi tüm Cihana yaymak istiyoruz. Bu kutlu yolda gel kardeşim seni de bekliyoruz" diye konuştu.
İHA