En önemli sağlık sorunlarından biri olan migrenle ilgili bilgi veren Kula Devlet Hastanesi Başhekimi Dahiliye Uzmanı Uz. Dr. Vahit Demir, migrenin baş ağrısıyla bir tutulduğunu ancak bunun yanlış bir değerlendirme olduğunu söyledi.
Kula Devlet Hastanesi Başhekimi Dahiliye Uzmanı Uz. Dr. Vahit Demir, baş ağrısıyla kendisini gösteren migrenle ilgili uyarılarda bulundu. Migrenin genetik bir bozukluk olduğunu söyleyen Demir, "Migren, sadece baş ağrısı değildir. Otonom sinir sisteminden kaynaklanan bio-elektriksel bir hastalıktır. Atak sırasında, otonom sinir sisteminin temel işlevleri olan damar-sindirim-dolaşım geçici aksar. Baş ağrısı, bulantı, kusma, ışık, ses, koku hassasiyeti en belirgin şikayetlerdir. "Auralı migrende" görsel bulgular, uyuşma, geçici felç gibi nörolojik semptomlar olabilir. Çocuklarda karın ağrısı, bulantı ve kusma ön planda olabilir. En büyük iş kaybı nedenidir. Atak sırasında yüzde 90 hasta işini sürdüremez. Ayda ortalama 2 migren atağı yaşayan kişi, yılın 1 ayını kaybetmektedir" diye konuştu.
Migreni tetikleyen etkenleri açıklayan Demir, "Migreni; stres, yorgunluk, öğün atlama, öğünün gecikmesi, az yeme, hormonal sebepler, uyku düzensizlikleri ve lodos, bulutlu kasvetli havalar, parlak ışık, ağır kokular, seyahat gibi çevresel faktörler tetikliyor. Migren uykusuzluğu hiç sevmiyor. Az uyuyanlar, migren ataklarıyla da dost olur. Düzenli uykudan sapmalar sizi migren ataklarına yakınlaştırır. Uyku faktörüne bağlı migren ataklarından kaçınmak için yalnızca düzenli uyku değil, "uyku hijyeni" adı verilen bir takım düzenlemeler de önem kazanır. Yatak odasının ısısı, aydınlık olup olmaması, uyku öncesi ağır yiyeceklerden ve bedensel aktiviteden kaçınmak, akşam saatlerinde çay, kahve kullanmamak gibi önlemler düzenli uyku sağlayarak migren ataklarını uzaklaştırır" dedi.
"Açlık migreni tetikliyor"
Migrenden korunma yöntemlerini anlatan Demir, "Migren hastalarının öğün atlamamaları önerilir. Çünkü açlık, migreni tetikliyor. Bunun yanı sıra bazı yiyecekler de, kişiye özel bir şekilde atak gelişimini hızlandırabilir. Her hastada farklı olsa da mayalı yiyecek ve içecekler, bazı peynir çeşitleri, konserve gıdalar, katkı maddesi içeren yiyecekler, alkollü içecekler ile aşırı kahve-çay tüketimi tüm günü berbat edebilen, bazen birkaç gün boyunca süren atakların başlıca sorumluları olarak öne çıkar. Migren tanısı almış hastalarda ağrı günlüğü tutulması, kişiye hastalığıyla ilgili önemli bir ayrıcalık kazandırır. Bu günlük sayesinde, atakların başladığı günü bir takvime işaretleyen hastalar, bazı notlar da alarak hastalığın seyri hakkında ipuçları yakalamış olur. Bu notlar sayesinde hastanın tedavisi doktor tarafından çok daha kolay sağlanır. Hasta da tetikleyicileri daha net görebilir ve bunlardan uzak durarak, tedavinin öncelikli prensibine uyum göstermiş olur" şeklinde konuştu.
İHA