Milletvekili Koçer’den Kararsızlar Açıklaması

Gaziantep'te yerel bir radyo programında Referandumu değerlendiren AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, kararsızlarla ilgili "Referandum yaklaştıkça,...

Gaziantep'te yerel bir radyo programında Referandumu değerlendiren AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, kararsızlarla ilgili "Referandum yaklaştıkça, kararsızlar azalıyor" dedi.

AK Parti Gaziantep Milletvekili Nejat Koçer, Radyo Zeugma ve GRT FM'in ortak yayınında Burak Çepik'in hazırlayıp sunduğu programa konuk oldu. Burada 16 Nisan'da yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı sistemi ve Yeni anayasayı değerlendiren Milletvekili Kojer, Ana muhalefetin kendileri yerine çalıştığını söyleyerek, "Yalan, yalan, yalan yalanlar üzerine kurulmuş bir referandum süreci inşa ettiler. Türk siyasi hayatı için çok sıkıntılı bir durum olduğunu düşünüyorum.Şehrin her yerindeyiz her tarafındayız. Genel olarak sadece bir alanda değil birçok alandayız. Referandum yaklaştıkça kararsızlar azalıyor. Ana muhalefet partisi sağolsun o kadar güzel bizim yerimize çalışıyor ki her söylediği yalan toplumda yeni bir tepki yaratıyor. Yalan, yalan, yalan yalanlar üzerine kurulmuş bir referandum süreci inşaa ettiler. Türk siyasi hayatı için çok sıkıntılı bir durum olduğunu düşünüyorum. Çünkü siyaseti bir ahlak zeminine, bir etik zemine, bir kaliteye oturtmamız gerekiyor. Eğer fikriniz yoksa ancak yalanlarınız olur. 18 maddenin içerisinde yer almayan yüzlerce yalan ortaya konmaya başlandı. Sadece seçmenlerin zihnini bulandırmaya yönelik bir kampanya süreci yapılıyor. Bunu kabul etmek mümkün değil. Ülkem adına bunu kabul etmiyorum. Hiçbir siyasi partinin bunu yapmaya hakkı yok. Tabi ki biz bu yalanların hepsini çürütüyoruz. Yalanlara karşılık cevap veriyoruz. Seçmene doğrular anlatılmalı" dedi.

"Hayırcılar terörist ilan edilmedi"

Hayırcılar terörist ilan edilmediğini belirten Kojer,"İnsanlarımız bunu anlamakta zorlanıyor. Nasıl AK Parti, MHP evet tarafındaysa, CHP'nin hayır kampanyası yapması kadar doğal bir şey yoktur. Hayır kampanyasına kimler destek veriyor diye baktığımızda Avrupa'nın ağırlıkta olarak destek verdiğini görmüyor muyuz. Ellerinde PKK bayraklarıyla izin verildiği bir ortamda evet kampanyası yapan kimseye izin verilmediğini gördüğümüzde o zaman bunu konuşmayalım mı.Diğer terör örgütleri tarafından hayıra verilen destekleri gördüğümüz zaman bunu söylemeyelim mi. Susalım mı. Görmeyelim mi. Bunu söylediğimiz zaman CHP'ye ya da hayır verenlere karşı bir şey mi söylemiş oluyoruz. Elbette söylemiyoruz. Hayır verenin de evet verenin de milli irade saydığımız başımızın üstünde olduğu bir ortamdayız ama öbür tarafta da bu işbirliğini ve bu desteklemeyi görmemezlikten gelemez. Bu şu demek değildir ki hayır oyu veren teröristtir, evet oyu veren denize dökülmelidir. Bunların hepsini biz elimizin tersi ile itiyoruz. Bunlar hiçbir şekilde kabul edilemeyecek şeylerdir. Bu konuda defalarca kez açıklama yapılmasına rağmen hala böyle bir farklı anlayışta var maalesef. Öyle anlamak istiyorlar. Biz şunu söylüyoruz. Hayır kampanyasına destek verenleri görmemiz gerektiğini, burayı izlememiz ve düşünmemiz gerektiğini ifade ediyoruz" şeklinde konuştu.

"Yalan üzerine strateji olmaz"

Koçer, vatandaşlara gidildiği zaman lokantaların kapatılacağı söylenmesi ile ilgili ise "Muhtarlar seçimle gelip seçimle gidiyorlar. Seçimle gelmiş bir kişi eğer suç işlemmiş ise, adli bir vaka ortada yoksa Cumhurbaşkanı bir sabah kalkıp da muhtarları niye görevden alsın. Niye kendi kendimizi bu kadar zorluyoruz. Seçmenin zihnini bu kadar karıştırıyoruz. 15 senedir Başbakanlık ile Cumhurbaşkanlığı'nı birlikte yürüten insan bunu yapmamışsa bundan sonra niye yapacak.Niye yapsın. Bu değil sadece birçok şey var. 500 tane başkan yardımcısı olabilir iddiası. Buna benzer birçok iddia var. Yalan çok söyleniyor. Bu bir strateji. Yalan üzerine strateji olmaz. Siyasetin temelinde doğrular vardır. CHP ile ilgili kalkıp yalan söyleyecek bir durumumuz olabilir mi" açıklamasında bulundu.

"Türkiye'de yüzde 52 küçük görülmeye başlandı"

Türkiye'de yüzde 52'lik oy oranı küçük görülmeye başlandığı belirten Koçer, Avrupa'nın hiçbir yerinde böyle bir oy oranın olmadığına dikkat çekti. Koçer, "Avrupa'nın hiçbir yerinde böyle bir oy oranı yok. Parçalanmışlık, koalisyonlar var. Hollanda'da en çok oy alan partinin oranı yüzde 27. Bizde yüzde 52 bile küçük sayılır. Böyle bir şey yapılabilir mi. Yüzde 52'nin seçtiği kişi bu halkın ferasetinden doğan sandığa yansıyan sonuç. Niye zorluyoruz kendi kendimizi. Ülkemiz için neden pozitif şeyler düşünmüyoruz. Seçimden hemen sonra bu güçle Türkiye çok daha iyi bir motivasyonla, ekonomide, faizlerde, yatırımlarda yeni bir sürece girse diyemez miyiz. Niye demiyoruz. Niye ülkeye negatif bakıyoruz. Niye ülkemizin kaderiyle bu tarz şeylere negatif olarak bu kadar giriyoruz ben anlamış değilim. Kaldı ki burada amaçlanan şey şu. Ülkenin hızını arttırmak,bürokrasiyi azaltmak. Koalisyon riskini ülkenin önünden almak. Artık bir korku olarak kalmasını istemiyoruz. Bu anayasa sisteminde artık koalisyon riski ortadan kalmış oluyor. İtalya'da koalisyon yapılmaması ile ilgili kanun yapılmaya çalışılıyor. Bu ülkede koalisyon olmasın diye. Koalisyonlar hiçbir zaman hiçbir ülkede başarılı olmamıştır. Kaldı ki Türkiye'de geçmiş yıllarda koalisyonlar ne ülkemize ne de insanlarımıza hiçbir faydası olması. Siyasi çekişmelerden, kavgalardan ve ekonomik krizlerden biz önümüzü göremedik. Daha 7 Haziran'da bir koalisyon riski ile karşı karşıya kaldık ama ne oldu erken seçim kararı alındı. Halk durumu gördü meclis aritmetiğini düzeltti. Düzeltemeseydi bir koalisyona doğru gidecekti. Bu çok başlılık bu ülke için fayda getirecek mi. Getirmeyecek. Bana göre anayasa değişikliğinin en önemli hususlarından bir tanesi bundan sonraki yıllarda ülkenin önünden koalisyon riskinin kaldırılmış olmasıdır" ifadesini kullandı.

"2023 ve 2053 hedeflerine çok daha çabuk ulaşabiliriz"

Yeni yönetim sisteminde hızlarının artırarak, daha fazla mesafe alınacağını açıklayan Koçer, "2023 ve 2053 hedeflerine çok daha çabuk ulaşabiliriz diyoruz.Çünkü dünya hızla değişiyor. Biz bu dünyadaki hıza adımımızı uydurmak ve dünya ile entegre olmak zorundayız. Bizim milli gelirimizin artması, bizim bu değişen dünya içerisindeki her konuda öne çıkmamız ve güçlü olmamız gerekiyor. Peki biz gücümüzü ve enerjimizi bugüne kadar nereye harcadık. 40 yıllık süreçte Türkiye enerjisini siyasi çekişmelere harcadı. Sık sık seçim oldu. 94 yıllık Cumhuriyet tarihinde 65 tane hükumet var. 240 yıllık Amerika tarihinde 44. Başkan seçildi. Basit bir karşılaştırma. Biz her iki seçiminde bir yapıldığı 5 yılda bir ortama gireceğiz. Hızlı, iradeli, karar alabilen ülke için hızla hareket edebilen bir yönetim sistemi" diye konuştu.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.