Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "Milli varlığımızı ve tarihi haklarımızı cesurca müdafaa etmezsek korkakça ağlayacağımız günlerin yakın olduğu da hiç akıllardan çıkarılmamalıdır" dedi.
MHP Genel Başkanı Bahçeli, MHP Grup Toplantısı'nda konuştu. İnsanlığın terör ve şiddet karşısında tarihi bir imtihandan geçtiğini kaydeden Bahçeli, "Roma İmparatorluğu'nun çöküşüyle Avrupa'da başlayan karanlık çağın bir benzeri şu an tüm dünyada âdeta tekerrür etmektedir. Medeniyetler, milletler ve inançlar arasındaki kutuplaşma sertleşmektedir. Küresel adalet yerlerde sürünmekte, entelektüel sefalet yayılmakta, karşılıklı hoşgörü ve saygı kriz geçirmektedir. Hak ve özgürlükler ötelenmekte, dışlanmaktadır. İnsan hak ve onuru her coğrafyada çiğnenmektedir. Beşeriyet kan revan içindedir. Bugünkü çağda zulüm egemen, haksızlık öndedir. Önyargılar güçlenmekte, çatışma ve anlaşmazlıklar keskinleşmektedir. Tahammülsüzlük, vicdansızlık, vandallık korkutucu şekilde yayılmakta ve yerküreyi kuşatmaktadır. Gelişmeler umut verici değildir" ifadelerine yer verdi.
Küresel vahşet çetesi Müslümanları birbirine kırdırıyor
Her ülkeyi saran sosyal ve ekonomik çalkantıların, küresel huzursuzluğun en açık göstergeleri arasında olduğunu belirten Bahçeli, "Komşu coğrafyalarda insanlık askıdadır. Kaostan düzen çıkarmayı düşünen küresel vahşet çetesi, dini hassasiyetlerle oynayarak, askeri, ekonomik ve finansal saldırıları seferber ederek, bilinçaltı operasyonları kullanarak ve de Müslümanları birbirine kırdırarak nüfuz alanlarını genişletme arayışındadır" şeklinde konuştu.
Canlı bombalar İblis'e ruhunu satan kuklalardır
Terör örgütleri küresel emperyalizmin güdümünde ve emrinde oğlunun altını çizen Bahçeli, "Zor kullanılarak, taşeron örgütler sahaya sürülerek coğrafyalar üzerinde spekülasyon ve oynamalar yapılmaktadır. İslam toplumlarının üzerindeki ölü toprağı ise hala aralanmamış, hala kalkmamıştır. Hem ülkemizde, hem de çevremizde yaşananlar tam bir kaostur. Düşünebiliyor musunuz, Arife günü, Suudi Arabistan'ın Cidde ve Katif kentleri ile Medine'deki Mescid-i Nebevi'nin etrafında teröristler bombalı saldırı düzenlemişlerdir. Efendimiz Hz. Muhammed'in manevi makamının yanı başında, canlı bomba olup kendini patlatacak kadar gözünü kan ve nefret bürümüş caniler, her şeyden önce Allah'ın lanetiyle cehennemde çırpına çırpına azap çekecek olanlardır. Kaldı ki dileğimiz de budur. Bu imansız ve insanlık düşmanlarının İslam'la uzaktan yakından hiçbir ilgileri yoktur, aksini düşünen ise İblis'in kölesi, ruhunu satan kuklalarıdır" diye konuştu.
Son dönemde yaşanan terör saldırılarına vurgu yapan Bahçeli , "Irak'ta kan vardır. Bu ülkede 2 ve 7 Temmuz'daki terör saldırılarında yüzlerce masum insan hayatını kaybetmiştir. Türbeler havaya uçurulmaktadır. Kutsal mekanlar saldırı altındadır. İnsan hayatı kahredici şekilde ucuzlamıştır. Suriye'de yıllardır kan akmaktadır" açıklamasında bulundu.
"Türk milleti bir günde tam 9 şehit vermiştir "
"11 Temmuz 1995'de Srebnitsa'da yaşanan soykırımın farklı örnekleri bugün komşu ülkeleri pençesine almıştır" diyen Bahçeli konuşmasında şunları kaydetti:
"Sırplı katillerle IŞİD, PKK, PYD, YPG arasında hiçbir fark yoktur. Afganistan, Bangladeş, Libya, Somali ve daha birçok Ortadoğu ve Afrika ülkesi kıyım ve katliamlarla boğuşmaktadır. Terör her yerdedir ve insanlığın başına musallat olmuştur. Meselenin acı verici yanı ise Türk milletinin terörden en çok çeken, en fazla muzdarip ülke olmasıdır. Türk vatanı karanlık bir tünelde, göz gözü görmez bir fırtınadadır. Bombalar, silah sesleri, pusular, tuzaklar, ağlayan analar, viraneye dönen haneler, omuzlara alınan şehit naaşları bu aziz milleti perişan etmekte, inim inim inletmektedir. Çözüm diyorlardı, çözülen ve çürüyen iç huzur ortamı oldu. Barış masalları anlatıyorlardı, bahar gelecek, terör bitecekti. Ancak masalın yerini vahim gerçek, baharını yerini kara kış aldı, biteceği söylenen terör ise Türkiye'yi kana buladı. Kanlı terör Oruç, ibadet, bayram demeden vatan evlatlarına kast etmiş, Türkiye'yi mateme gömmüştür. Temmuz günü, Hakkari'nin Yüksekova ilçesi Armutözü Köyü yakınlarında ailesiyle bayram ziyaretinden dönen yiğit korucumuz Hakkarili Mehmet Genç kaçırılarak alçakça şehit edilmiştir. 9 Temmuz'da, Mardin'in Artuklu ilçesi Cevizli Jandarma Karakolu'na patlayıcı yüklü araçla saldıran teröristler Adanalı Astsubay Çavuş Adem Algın'ı, Aydınlı Jandarma er Orkun Alp Arslan'ı şehit etmişler, 11 kahramanımızı da yaralamışlardır. 10 Temmuz'da, Van'ın Erciş ilçesi Pay Jandarma Karakolu'na tonlarca yüklü bombalı araçla saldıran teröristler Van Ulupamir Köy Korucusu Turanbeg Günocağ'ı v Samsunlu Jandarma er Eyüp Öksüz'ü şehit etmişler, 10 Mehmetçikle, 5 korucumuzu yaralamışlardır. Yine 10 Temmuz'da, Hakkari Beyyurdu-Aktütün karayolunda, yol kontrolü yapan askerlerimizin geçişi sırasında, önceden tuzaklanan el yapımı patlayıcıların uzaktan kumandayla infilak ettirilmesi sonucunda tam bir can pazarı yaşanmıştır. Kütahyalı Jandarma Uzman Çavuş Mustafa Altınel, Adanalı Astsubay Kıdemli Çavuş Kamil Yelmen, Denizlili Astsubay Çavuş Burak Erten, Bursalı sözleşmeli piyade er Yunus Yılmaz, Bilecikli piyade er Osman Er şehit düşmüşlerdir. Vicdanları isyan ettiren bu şehadetler, normal görülemeyecek, basit ifadelerle geçiştirilemeyecek düzeydedir. Türk milleti bir günde tam 9 şehit vermiştir. Ve hepsi yalnızca vatan topraklarına değil, milli yüreklere de emanet edilmiştir. Tüm şehitlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmet diliyorum. Acılı ailelerine, silah arkadaşlarına ve milletimize başsağlığı ve sabır temenni ediyorum. Tedavileri süren evlatlarımızın şifa bularak sevdiklerine kavuşmalarını niyaz ediyorum."
"Çözüm ihaneti terörü kamçılamıştır"
Türkiye'nin çok tehlikeli sonuçları olacak tarihi bir bunalım dönemine girdiğini öne süren Bahçeli, tasfiye planlarının gittikçe hız kazandığına vurgu yaparak şunları söyledi:
"Milletimizin kimliksizleştirilmesi, yapay azınlıklar oluşturulması ve alt kimliklerin sivriltilmesi emellerinin üzerine bina edilen açılım ve çözüm ihaneti terörü kamçılamıştır. AKP'nin gaflet ve acziyeti sayesinde, PKK saldırıları beka düzeyinde tehdit haline gelmiştir. Üzerinde yaşamaktan onur duyduğumuz bin yıllık Türk toprağı olan aziz vatanımız, basiretsiz iktidar kadrolarının elinde sosyolojik ve siyasal bir kırılmanın tarihsel eşiğine kadar bükülmüş durumdadır. Yaşanan politik, ahlaki, toplumsal ve ekonomik çöküşün üzerinde ve daha da önemlisi olarak her gün vatanımızın bir yerinde bombalı, mayınlı ve silahlı saldırılar sonucu birbirlerinden kahraman evlatlarımız şehit olmakta veya yaralanmaktadır. Türk milleti öfke içindedir. Biriken ve bilenen toplumsal tepki iç savaş ortamının çatısını örmektedir. Şayet vatandaşlarımız, hükümetin terörle mücadelede başarısız olacağı kanaatine tam varırsa, bireysel veya toplu savunma ve ceza kesme psikolojisinin dalga dalga yayılması kaçınılmaz olabilecektir. Bu ise Türkiye'nin içine kıvrılarak tüm denge ve hassasiyetlerin imha olması demektir ki, sonu hepimiz açısından hüsran olacaktır."
Milliyetçi Hareket Partisi'nin doğru ve milli politikaların sağlam bir şekilde yanında olduğuna dikkat çeken Bahçeli, "Gelin bu ülkeyi hainlerden koruyalım, gelin bu bölücü terör illetinden bu aziz vatanı arındıralım" dedi. AK Parti hükümetine seslenen Bahçeli Konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Yetkiyse elinizde vardır. Duaysa millet arkanızdadır. İmkânsa devlet her talebe cevap verecek kudrettedir. Türkiye'nin milli birliğini ve bütünlüğünü yıkmaya çalışan ihanet odaklarına hadlerini bildirin. Türk milletinin terörden tahakkümünden çekip çıkarın. Ülkemiz topyekûn yeni bir kurtuluş hareketi başlatarak bunu başarabilecektir. Milliyetçi Hareket'in inançlı kadroları Türkiye için her fedakârlığı yapmaya Kuva-i Milliye ruhu ile yeni bir milli şahlanışı harekete geçirmek, artık Türkiye için ölüm kalım meselesi haline gelmiştir. Herkes bilmelidir ki, Türk ve Türkiye düşmanları yaptıklarının hesabını mahşeri vicdana mutlaka vereceklerdir. Bu hesap ahirete kalmayacaktır. Türk milliyetçileri bu milli hesaplaşmanın tarafı ve takipçisi olacaktır. Kimse yaptığım yanıma kâr kalır, Türk milleti akıl ve idrakten yoksundur, zamanla unutulur dememelidir. Böyle bir yanılgı içine düşmemelidir. Şunu herkes bilsin ki, güçlü ve onurlu bir Türkiye, rehberimiz Hak, kuvvet kaynağımız halktır diyen ve Türk milletine hizmeti en büyük şeref sayan Milliyetçi Hareket'in omuzlarında gün gelecek yükselecektir. Milli geleceğin yegane teminatı olan Milliyetçi Hareket'i içeriden karıştırmak isteyen fesat odakları ve ihtirasların sonu ise hüsran olacaktır. Bizler, ömrünü davasına adamış ve Yüce Allah'a şükürler olsun ki, her oyun ve hain senaryoya rağmen dimdik ayakta durabilmiş vatan ve millet aşıklarıyız. Davamız büyük, ülkümüz büyük, inancımız ve imanımız büyüktür. Zafer, inananların ve inançları uğruna her güçlüğe seve seve katlananların olacaktır. Milli varlığımızı ve tarihi haklarımızı cesurca müdafaa etmezsek korkakça ağlayacağımız günlerin yakın olduğu da hiç akıllardan çıkarılmamalıdır."