Eskişehir Ahmet Sezer Ortaokulu öğrencisi 11 yaşındaki İpek Özdemir, Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'a yazdığı mektupta, tüm çocuklar için olan isteklerini ve gelecekleri için olan düşüncelerini yazdı.
11 yaşındaki ortaokul öğrencisi İpek Özdemir, 6 yaşındaki kardeşi Duru Özdemir ile Tepebaşı Belediye Başkanı Ahmet Ataç'ı ziyaret etti. 11 yaşındaki ortaokul öğrencisi İpek Özdemir, Başkan Ataç'a çocuklar için isteklerini içeren bir mektup verdi. "Sizlerden tüm çocuklar için bazı isteklerim olacak" diye mektubunu Başkan Ataç'a okumaya başlayan İpek, mektubunda, "Okullardaki etkinliklerin ve sanatsal faaliyetlerin geliştirilmesini istiyorum. Çoğu okulda spor salonu yok ve sosyal etkinliklerin yapılacağı salonlar bulunmamaktadır. Kış aylarında bile beden derslerimizi sınıfta geçirmek zorunda kalıyoruz. Ancak havalar ısınınca bahçeye çıkabiliyoruz. Keşke teneffüsler biraz daha uzayıp sosyal aktiviteler biraz arttırılabilse. Mesela voleybol, basketbol, müzik, tiyatro gibi kurslar verilebilir. Böylece enerjimizi atabiliriz. Öğrencilerin en çok sevmediği sınav sistemidir. Ben, daha bu yaşta sınav sistemi yaşıyorum. Bunca yıllık eğitimin 2 saatlik sınavla değerlendirilmesi haksızlık geliyor bana. Ya heyecandan bildiklerimi yapamazsam, gibi endişeler taşıyorum. Sokak çocuklarına çok üzülüyorum. Çünkü onlar da çocuk, onların da her çocuk gibi eğitim görme hakkı var. Çocukların çalıştırılmasına da çok üzülüyorum. İleride büyüyünce zaten çalışacaklar. Çocuklara zulüm edilmemelidir. Bazen, çocukları döven yetişkinler görüyorum. Nasıl olup da kendilerinden küçük birilerine vurabildiklerine şaşırıyorum. Ben bile uzaktan korkuyorum. Sokak çocuklarına da imkân sunulmasını, okula gitmelerini, oyun oynamalarını, çocukluklarını doyasıya yaşamalarını istiyorum ve hiçbir çocuk dayak yememesini" ifadelerine yer verdi.
"Büyükler kendi içlerindeki çocukları yaşatabilseler"
Yazdığı mektupta dilencilere de çok üzüldüğünü ve onlara herkesin yardım etmesi gerektiğini de belirten 11 yaşındaki İpek Özdemir, "Dilencilere de çok üzülüyorum. Neredeyse her sokakta, her trafik ışığında bekleyip dilenmelerine içim sızlıyor. Keşke herkes iş bulabilse, işsiz olmasa. Böylece dilenmese. Ama ihtiyacı olanlara kullanmadığımız eşyaları verebiliriz. Bence büyükler, çocuklara biraz daha az baskı kurup, onları sıkıştırmamalı. Keşke dünyada kötülük diye bir şey olmasa. Hırsızlık olmasa. Kötü alışkanlıklar olmasa. Her yer yemyeşil olup, ağaçlarla dolup, çiçeklerle süslense. Fabrika atıkları suya atılmasa, sigara içilmese, herkes birbirine iyi davransa, yalan söylemese, dünya çok güzel bir yer olur. Biz, hep beraber kötü şeyler duymak zorunda kalıyoruz. Bu dünyada iyi şeyler olsa, haberlerde iyi şeyler görürüz. Mesela haberlerde dese ki "Bugün ağaçta kalmış bir kediyi itfaiye kurtardı." Bunun gibi iyi şeyleri kim duymak istemez ki? Büyükler kendi içlerindeki çocukları yaşatabilseler, bizi daha iyi anlayabilirler. Biz önce iyi insan olmayı öğrenebilirsek, kötülük diye bir şey olmaz. Size yazacaklarım aslında daha çok, zaman geçtikçe eminim daha da çoğalacak. Sizden kısacası, biz çocukların çocukluklarımızı daha iyi yaşayabileceğimiz bir ortam hazırlamanız. O zaman ilerinde mutlu, başarılı, yardım sever, iyi insan olabiliriz" diyerek mektubunu tamamladı.
"Düşüncelerinle paralel hizmetler yapacağız"
Tepebaşı Belediye Başkanı Ataç, İpek'in mektubu dikkatle dinledi. İpek'in mektubu tamamlamasının ardında teşekkür eden Ataç, "Yazdıklarının hepsi doğru. İçinde belediyelere, Milli Eğitim'e ya da farklı kurumlara düşen görevler var. Mesela yurt dışında çocuklar, öğleye kadar okullarda derslerine gidiyorlar, öğleden sonra da sporla ya da sosyal etkinliklerle uğraşıyorlar. Not anlamında da bu etkinlerin puanları daha fazla. Düşüncelerin son derece doğru. Bu, Milli Eğitim Bakanlığı'mıza düşüyor. O zaman devlet okullarda okuyan çocuklarla, özel okullarda ya da vakıf okullarında okuyan çocuklar aynı seviyede yetiştirilebilir. Mektubunda belediyeye düşen yerler de var. Tekrar okuyup titizlikle tespit edeceğim. Düşüncelerinle paralel hizmetler yapacağız. Tekrar çok teşekkür ediyorum" dedi.
İpek Özdemir'in kardeşi 6 yaşındaki Duru Özdemir de Başkan Ataç'ın koltuğuna oturup, "Çocuklar için çok güzel şeyler yapmak isterim" dedi. İpek Özdemir, çerçevelettiği mektubu Başkan Ataç'a takdime etti.
İHA