Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) ile Tarım İl ve İlçe Müdürlüğü işbirliğinde mısır ile soyanın birlikte ekilerek silajlık yem üretimi projesi Boğazkent Mahallesi'nde düzenlenen Tarla Günü programıyla tanıtıldı. Tanıtımda katılımcılara GDO'suz kaynamış mısır ikram edildi.
Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl ve Serik İlçe Müdürlüğü ile Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM), Boğazkent Mahallesi'nde düzenlenen Tarla Günü programıyla mısır ile soyanın birlikte ekilerek silajlık yem üretimi projesini tanıttı. Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Dr. Abdullah Ünlü, Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü Tarımsal Veriler Şube Müdürü Derya Bilgin, Proje Yönetmeni Mehmet Pamukçu, Proje Koordinatörü Ertuğrul Taştekin, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Serik İlçe Müdürü Mustafa Çömezoğlu'nun hazır bulunduğu programa Serik Kaymakamı Haluk Şimşek, Serik Belediyesi Başkan Yardımcısı Bünyamin Okudan ile Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp ve çiftçiler katıldı.
Tarla Günü programında yem bitkisinin önemi, süt tüketiminin azlığı ile etin pahalılığı gündeme getirildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Serik İlçe Müdürü Mustafa Çömezoğlu, ilçede 14 bin büyükbaş, 70 bin civarında küçükbaş hayvanın kayıtlı olduğunu belirterek, "Hayvan beslenmesinde en önemli maliyetlerden birisi yem oluşturmaktadır. Hayvan için daha çok süt inekçiliği için yeşil bitki yem çok önemli. Yem içindeki ham protein ham selilüzler vitamin ve mineraller yönünden çok önemli. Bir süt ineği için yemlerde olan protein oranı yüzde 16-17'nin üzerinde olması lazım. Bölgemizde silajlık mısır çok önemli yer tutuyor. Ancak yeşil yem olmadığı zamanlarda hava almadan silaj olarak yapıp kaba yemleri yedirmemiz gerekiyor" dedi.
"Çiftçilerimiz bizim için çok önemli"
Batı Akdeniz Tarımsal Araştırma Enstitüsü (BATEM) Müdürü Dr. Abdullah Ünlü, çok önemli çalışmalar yaptıklarını ifade etti. Ünlü, "Dr. Abdullah Ünlü araştırma enstitülerinin çok önemli çalışmalar yaptığını ve çiftçilere sahada hizmete dönüşmesi bizim açımızdan çok önemli. Çünkü ülke kaynaklarını devlet büyüklerimiz bize sağlıyor bunların çiftçilere aktarılması önemli. Mısır silajlık açısından yeterli geliyor ancak protein açısından yetersiz kalıyor. Biz de uzun yıllar yaptığımız çalışma sonucu mısır ile soyanın birlikte ekilmesi konusunu ilçe ve il müdürlüğümüzdeki arkadaşlarımızla birlikte ekimlerimizi yatık. Protein ve hayvancılık anlamında büyük katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Bu çalışmalar önemli çünkü çiftçilerimiz bizim için çok önemli" dedi.
Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, en büyük etkenin maliyetlerin yüksek olması olduğunu dile getirerek, "Silaj dediğimiz zaman ilk akla gelen hayvancılık. Süt ucuz et pahalı. En büyük etken girdilerin maliyetin yüksek olması. Protein çok önemli. Çocuklarımıza süt içmeleri için baskı yapamıyoruz. Bakanlığımızın, tarım müdürlüğü ve BATEM'in yaptığı bu çalışma çok önemli. Bunu geliştirmemiz lazım. Gelişmezse süt ve et bize daha pahalı olarak gelecek. Ne olacak. Çiftçi burada yok olup gidecek. Bu gemiyi batırmamamız lazım bu geminin yüzmesi lazım. Bakanlığımız son zamanlarda çok güzel radikal karlar aldı. Girdileri en aza indirebilmek için bu projelere ihtiyacımız var. Bunun için müdürlüklerimize üniversitelerimize çok iş düşüyor. Üniversitelerimiz olmazsa olmazlarımızdan bir tanesi. Çünkü bilgiyle sanayi birleştiği zaman en güzel projeler ortaya çıkacak. İşte 20 yıl önce silaj mı vardı. Silaj çıktı yerine oturdu. Damlama sulama mı vardı. O da güzel bir yere oturdu. Artık BATEM böcek yetiştiriyor tarımda ilaç safhasını kaldırıyoruz. Üniversitelerimizin çalışmaları, BATEM'in araştırmaları müdürlüklerimizin personeli ile çalışması burada öne çıkıyor. Bakın bizi kimse kabul etmez. Biz kendi kendimize yetmemiz lazım. Biz tüketiciye ilaçsız sebze yetiştiriyoruz. Ama bazı hocalarımız çıkıyor kendi ayağımıza silah sıkıyoruz. Domates yenmez sebze yenmez süt et yenmez deniyor. Yok öyle bir şey. Hem sütümüz hem etimiz hem sebzemiz yıl boyu 12 ay yenir. Bakanlığımıza teşekkür ediyorum. Hiç kimseye sormadan gelir seralardan örnekleri alır gerekli uygulamayı yapar ve cezai müeyyideyi uygular. Artık çiftçimiz bilinçlendi. Artık eski çiftçilik yok" diye konuştu.
"Dünyanın en gelişmiş ülkeleri tarımı en iyi ülkelerdir"
Serik Kaymakamı Haluk Şimşek ise dünyanın en gelişmiş ülkelerinin tarımı en iyi ülkeler olduğuna işaret ederek, "Artık bilgi devri, marka devri bunlar varsa güçlüsün yoksa hiçbir şeysin. Onları takip etmek zorundayız. O yüzden maliyet azaltıcı üretim arttırıcı her şeyi yapmak zorundayız. Burada örnek bir davranışını yapıyoruz ama önemli olan bunu çiftçilerle kucaklaştırmak. Türkiye de et fiyatlarının pahalı olduğunu söylüyor ama sütün ucuz olduğunu hiç kimse söylemiyor. Süt ucuz olduğu sürece et fiyatı pahalı olur. Türkiye'nin en büyük sorunlarından biri süt içimi az. Şunu da çok iyi bilin. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri tarımı en iyi ülkelerdir. Bizim de tarımda kendi markalarımızın olması lazım. Son yıllarda ilerleme kaydettik ama son noktada mıyız? Değiliz. Kendi markamızda ineğimiz, tavuğumuz olması lazım ve bunları ihraç edebilmemiz lazım. Çiftçilerimizin de emeği değerini bulması lazım. Çiftçi emeğini karşılığını alamazsa hiçbir şey olmaz" şeklinde konuştu.
Konuşmaların ardından uygulamalı olarak traktör ile mısır ve soyanın biçilmesi gösterildi. Bu arada katılımcılara GDO'suz mısır ikram edildi.
İHA