Konya Şehir Hastanesi sosyal medyada acil servisteki bir hekimin hemşirelere ve diğer sağlık çalışanlarına hakaret ederek mobbing uygulaması iddialarıyla gündeme gelmişti. Konya İl Sağlık Müdürlüğü’nün konuyla ilgili soruşturma başlattığı bilgisine ulaşan Bilim Sağlık Haber Ajansı konuyu kamuoyuna duyurdu.
Mobbinge Uğradığını Öne Süren Hemşire AYM’ye Başvurdu
Konya Şehir Hastanesi ile ilgili iddialar bitmek bilmiyor. Hastanenin eski çalışanlarından Uzman Hemşire Canan Güngör’ün Konya Temsilcisi olduğu HEP-SEN Genel Merkezi’nin, iki yıl süresince hastanede sistematik olarak mobbinge uğradığı iddiasında bulunan Güngör adına, hastaneye 32 dava açtığı bilgisine ulaşıldı. Aralık ayında HEP-SEN’in Üyesi Güngör’ün mobbing iddiaları ile ilgili dosyalarla Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda bulunduğu öğrenildi. Uzman Hemşire Güngör yaşadıklarını BSHA’ya anlattı. Konya Şehir Hastanesi’nde Covid-19 Pandemisi’nin başladığı 2020 yılında çalışmaya başlayan Türk Hemşireler Derneği Konya Şube Başkanı, Hemşireler ve Tüm Sağlık Çalışanları Profesyonelleri Sendikası (HEP-SEN) Konya Temsilcisi, Uzman Hemşire Canan Güngör adına mobbinge uğradığı iddiasıyla HEP-SEN Genel Merkezi’nin Anayasa Mahkemesi’ne 22.12.2022 tarihinde başvuruda bulunduğu öğrenildi. HEP-SEN Genel Merkezi, Hemşire Güngör’ün Konya Şehir Hastanesi’nde hakkında açılan soruşturmalar neticesinde aldığı kınama, uyarı cezaları, haksız görevlendirmeler, sürgünler ve maaş kesinti cezalarına karşı açtığı mobbing iddiaları içeren dava dosyalarını AYM’ye sundu.
Hemşireye Maaş Kesme Cezası Verildi
Konya Şehir Hastanesi’nde çalıştığı iki yıl süresince Hemşire Canan Güngör hakkında, Konya İl Sağlık Müdürlüğü, Konya Valiliği İl Disiplin Kurulu ve Konya Şehir Hastanesi Başhekimliği tarafından 657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun 125. Maddesi’nce Kusurlu bulunarak çok sayıda soruşturma gerçekleştirildi. Uzman Hemşire Güngör, hakkındaki soruşturmalar, suçlamalar, uyarılar, kınama cezaarı bundan iki yıl önce ataması gerçekleştirilen Konya Şehir Hastanesi’nde döner sermaye komisyonu üyesi seçildikten sonra, komisyonda alınan kararlara itiraz ettiği için başladı ve devam etti. Hakkında açılan soruşturmaların,kınama ve disiplin cezalarının, uyarı cezalarının, iftiraların, yer değiştirilmelerin, görevlendirmelerin, görev yeri değişikliklerinin, maaş kesintisi cezalarının her birine itiraz ederek hakkını yargı yolunda arayan Canan Hemşire şu anda “9’uncu sürgün yerim” dediği Mümtaz Koru Verem Savaş Dispanseri’ne 04.08.2022 tarihinde Selçuklu İlçe Sağlık Müdürlüğü tarafından çıkartılan görevlendirme yazısı ile gönderildi. Dispanserden önce Konya Şehir Hastanesi’nde görevliyken, Konya Selçuklu İlçe Sağlık Müdürlüğü’nde görevlendirilen Güngör’ün açtığı 32 davadan yalnızca ikisini kazandığı, diğer 30 davanın istinafa gittiği, hemşire hakkında şu anda 1/30 oranında maaş kesme cezası uygulandığı bilgisine ulaşıldı.
Güngör: “Hakkımı Helal Etmiyorum”
BSHA’nın ulaştığı ameliyathane,yoğun bakım, iç hastalıkları, evde bakım ve psikiyatri hemşireliği ana bilim dallarında uzman, acil yoğun bakım gibi çok sayıda alanda sertifikası bulunan evli ve bir çocuk annesi 52 yaşındaki Hemşire Canan Güngör, iç hastalıkları hemşireliğinde doktora ders aşamasında eğitimine devam ediyor. Bunun yanında felsefe eğitimi de alan Hemşire Güngör, iki yıl önce Konya Şehir Hastanesi’nde döner sermaye komisyonuna üye seçilerek, 2 bin sağlık çalışanının menfaatini gözetmek için yapmış olduğu hak arayışı sonrasında aralıksız olarak soruşturma geçirdiğini, disiplin cezası aldığını, kanunsuz tayinlere maruz kaldığını söyleyerek yaşadıklarını anlattı. Güngör, “İki yıl içerisinde çeşitli gerekçelerle usulüne uygun olmayan soruşturmalar neticesinde haksız yere sırasıyla, kınama, uyarı, kınama ve tekrar kınama cezası verilmiş ve aynı cezanın tekrarı nedeniyle 1/30 oranında maaştan kesme cezası almış bulunmaktayım. Hakkımda verilen bu cezalar ile ilgili belki Konya Valiliği İl Disiplin Kurulu’ndan döner umuduyla yapmış olduğum itirazlar da sonuçsuz kaldı. Ne bu soruşturmaları başlatma emrini verene, ne verilen emri sorgusuz sualsiz yerine getirenlere ne de bu disiplin kurulunda bulunup sağlıkla ilgisi olmayan ve itirazlarımı göz önüne almadan ‘suçludur’ kararı verip, cezayı onaylayanlara hakkımı helal etmiyorum. Soruşturmalar süresince 8 yıllık ameliyathane deneyimim ve ekip arkadaşlarımın ısrarına rağmen ameliyathanede çalışmam engellendi. Acil sertifikam bahane edilerek acil serviste görevlendirildim. 1 hafta sonra diyabet eğitimi birimine görevlendirildim. Birkaç ay sonra tekrar acil serviste görevlendirildim. 1 ay sonra 50 yaşıma ve dizimdeki menisküs yırtığına rağmen Karatay İlçe Sağlık Müdürlüğüne bağlı filasyon ekiplerine görevlendirmem çıktı. 2 gün sonra filyasyon ekiplerinden alınıp, mobil aşı ekiplerine verildim. 20 gün sonra tekrar Konya Şehir Hastanesi Acil Servisi’ne, 3 gün sonra acil servisin bayan gözlem odasından dönüştürülen toksinoloji yoğun bakım birimine, 11 ay sonra nöbete geldiğim bir gün Selçuklu İlçe Sağlık Müdürlüğü’ne tayinim çıktığını öğrendim. 1 ay sonra buradan halen çalışmakta olduğum Mümtaz Koru Verem Savaş Dispanserine süresiz geçici görevlendirme ile gönderildim” dedi.
“Hakkımı Sonuna Kadar Arayacağım!”
Güngör, hakkında hali hazırda devam eden istinaf mahkemesine gönderilen 32 idari dava, elektronik ortamda bekleyen mobbing davası ve sayısını hatırlayamadığı kadar yapmış olduğu savcılık suç duyurusu olduğunu belirterek, “Yaşadıklarım film senaryosu gibi. İki yıldır Konya Şehir Hastanesi’nde sadece işimi doğru yapmaya çalıştığım için tüm bunlara maruz kaldım. Bu süreç zarfında manevi olarak çok zarar görsem de kendimi geliştirmeye, mesleki eğitimlerime devam ettim ancak orada bile zoruklar yaşadım. Doktora aşamasında olduğum örgün öğretim kurumunda sınavlarımı gerekçe göstererel, idari izin talebim reddedildi. Yıllık izin kullanmam söylendi. Türkiye Hemşireler Derneği Konya Şubesi Başkanı ve HEP-SEN işyeri temsilcisi olarak katıldığım faaliyetlerde, yaptığım konuşmalar bile aleyhimde kullanıldı. HEP-SEN Genel Merkezi mobbing konusunda açtığımız dava dosyalarını Anayasa Mahkemesi’ne sundu. Oradan da sonuç alamazsam hakkımı başka mecralarda arayacağım” diye konuştu.
HEP-SEN’in Açtığı 32 Dava Canan Güngör’e Ait!
Konya Şehir Hastanesi’nde geçtiğimiz hafta sosyal medyaya yansıyan acil serviste bir hekim tarafından hemşire ve diğer sağlık personellerine mobbing iddiları üzerine HEP-SEN Genel Merkezi, olayların soruşturulması için hastane başhekimliğine başvuruda bulunmuştu. BSHA, iddialar üzerine Konya İl Sağlık Müdürlüğü kaynakları ile görüşerek, konuyla ilgili olarak disiplin soruşturması başlattıldığı bilgisini edinerek kamuoyuyla paylaşmıştı. BSHA sosyal medyada yer alan iddialar üzerine HEP-SEN Genel Başkanı Yunus Şimşek ile görüşerek, konuyla ilgili bilgi aldı. Şimşek, BSHA’ya son 1 yılda Konya Şehir Hastanesi Başhekimliğine mobbing olayları ile ilgili 32 dava açtıklarını belirtmişti. HEP-SEN tarafından idari mahkemelere açılan 32 davanın Uzman Hemşire Canan Güngör adına olduğu bilgisine ulaşıldı. HEP-SEN’in idari mahkeme sürecinde tıkanan ve istinaf mahkemesinde bekleyen dosyalardan mobbing ile ilgili olan konuların, 22 Aralık 2022 tarihinde Anayasa Mahkemesi’ne sunulduğu öğrenildi.
THD, Güngör’ün Mobbing Dosyasını Bakan Koca’ya İletmiş
Türk Hemşireler Derneği (THD) Konya’da yaşanan yeni mobbing iddialarına yönelik olarak, Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü’ne iddiaların araştırılması için soruşturma dilekçesi verdi. BSHA’nın ulaştığı THD Başkanı Azize Atlı Özbaş, THD Konya Şube Başkanı Canan Güngör’ün yaşadıkları ile ilgili bilgi verdi. Özbaş, hastaneyle ilgili sorunların her zaman takipçisi olduklarını, daha önce yaşanan olaylarla ilgili üç dosyayı da Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya 2022 yılında birebir sağladıkları bir görüşmede elden ilettiklerinin altını çizdi. THD Genel Başkanı Özbaş, “Konya Şehir Hastanesi’nde yaşanan mobbing olayları ile ilgili son yaşanan olay da dahil her zaman takipçi olduk. Konya Şehir Hastanesi’ndeki iş süreçleri, yoğun bakım şartlarının hasta güvenliğini riske atan konumlarının neler olduğunu biz defalarca Sağlık Bakanlığı’na bildirdik. 2022 yılı Şubat ayında Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ile birebir bir görüşme gerçekleştirdik. Bakan Koca, sunduğumuz dosyayı araştırılması için ilgili genel müdüre verdi. Sağlık Bakanı Koca’ya sunduğumuz dosyada toplum sağlığını riske attığını düşündüğümüz, hemşirelik mesleğinin gerektirdiği şekilde hsatalara bakım verilmesinin önüne engel olan konuları içeren bir sorun listesi vardı. Bu sorun listesinde yazan konulardan bir tanesi de olumsuz çalışma koşulları ve iş yerinde uygulanan yönetici mobbingi, baskısı ve diğer sağlık çalışanları tarafından hemşirelere yönelik uygulanan şiddet ve baskılar ile ilgili konulardı. Sağlık Bakanı Koca’ya, meslektaşlarımızın iş yerinde maruz kaldığı mobbing olaylarına ilişkin mahkeme sonuçları, başvurularıyla yasal süreçleri de içeren üç tane örnek dosya sunduk. Bu dosyalardan bir tanesi de Konya Şehir Hastanesi ile ilgili Konya THD Başkanımız Canan Güngör meslektaşımızın yaşadığı olayları içeren bir dosyaydı. THD’nin Konya’da bir şubesi var ve HEP-SEN’in bahsettiği 32 dava bizim Şube Başkanımız Canan Güngör ile yürütülen davalardır. Canan Güngör, Konya Şehir Hastanesi’nden sürülerek gönderilen bir meslektaşımızdır. Bakan Koca’ya sunduğumuz dosya, meslektaşımıza, birkaç ayda 10-11 birim değişikliği yapıldığı, hakkında çok gerçekçi olmayan soruşturmalarla ilgili bilgilerin yer aldığı bir dosyaydı. Şimdi Konya’da devam eden bir süreci insanlar konuşabilir hale geldiler” dedi.
“Usulüne Uygun Görevlendirmeler Yapılmıyor!”
THD Başkanı Azize Tatlı Özbaş, hastanede acil serviste bugün değil geçmişte de sıkıntılı süreçler yaşandığına dikkat çekerek, “Konya Şehir Hastanesi acil servisinde, 4 yıllık üniversite mezunu hemşirenin olması gereken pozisyona; 2 yıllık mezun, acil tıp teknisyeni, teknikerlerin görevlendirildiği bilgisini almıştık. Bununla ilgili de Sağlık Bakanlığı’na başvurduk. Konya Şehir Hastanesi Başhekimliği, Sağlık Bakım Hizmetleri Müdür Yardımcılığı, kağıt üzerinde görevlendirmede usulüne uygun kişileri yazıyor ama şu anda hala acil serviste sorumluluk yapmaması gereken kişiler sorumluluk yapıyor. Kağıt üzerinde sıkıntı yok gibi ama uygulamada ısrarla yanlış uygulamalar yapılıyor” iddiasında bulundu. (BSHA-Bilim Ve Sağlık Haber Ajansı)