Onlardan önce köyde ermeniler yaşamıştır.halen köyün bir mahalesinin ismi ermeniler zamanından kalan kilise ismi ile anılmaktadır.Köy iki dağ arasında uzun bir vaedide yer almaktadır. Köyde çok sayıda CEVİZ ağacı bulunduğu için bu ismi almıştır. Köyde genellikle küçük baş hayvancılığı yapılmaktadır.Köyün gelenekleri tarihte kaldı. yemekleri devin,hus,gırar,şaşı ve oldukça çok leziz ve güzel bir tatlı çeşidi olan meşkiktir. Meşkik ceviz,bal ve undan yapılmakta olup,soğuk olarak servisi yapılır. İddia ediyoruz ki bu tatlı çeşidini tatmış değilsiniz.Muş merkezine 38 km uzaklıtadır. Dağlık olduğundan dolayı kışın ulaşın çok zor şartlar altında yapılmaktadır. Köy muş merkezin güneyinde bulunmaktadır.Aslında bu köyün manzarası çok güzel.Adeta bir doğa harikasıdırKöyün iklimi, kara iklimi etki alanı içerisindedir.iklimine uygun yetişen ceviz ağaçlarının çok enteresan bir özelliği var.kuraklığa,aşırı sıcaklara ya da başka stres etkenlerine tepki verdiğinde büyük miktarda aspirin salgıladığı ve bunun atmosferde saptandığını bilim insanları açıklamıştır.bilim insanları uzun zamandır, bitkilerin laboratuvar ortamında aspirinin bir tür kimyasal şekli olan metil salisilat üretebildiğini biliyordu.Ancak bugüne dek ekosistemde bu madde saptanmamış ve bitkilerin atmosfere metil salisilat yayıp yaymadığı araştırılmamıştı. İnsanların rahatlıkla ailece piknik yapabilecekleri bir yer olup, köy halkı son derece misafir perverdirler. Köy içinde enaz 150 ile 160 kaynak suyu (çeşme) bulunmaktadır. Hemen hemen her evin önünde en az 2 ayrı kaynak suyu bulunmaktadır. Her yılın Ağustos ayından itibaren köyün içinde geçen suda bol sayıda alabalık ve kaya balığına rastlanılmaktadır. Özellikle Eylül'ün ikinci yarısından itibaren Aralık ayının ikinci yarısına kadar bol sayıda balık bulmak mümkündür. Köy evleri genelde kerpiçten yapılmış olup, karadeniz bölgesini aratmayacak şekilde ayrı ayrı yapılmıştır. Andok dağının (Muş İlinin en yüksek rakımlı dağı) dibine adeta bir cennet ovası gibi yerleşen köyde doğayla bütünleşmiş çok sayıda çiçek türüne rastlamak mümkündür. Yayla muzu olarak da bilinen uçkunun çok yetiştiği bu köyde kınalı kekliklerinde mekanı durumundadır. Birçok köylü yaz aylarında yayla da yakaladıkları keklik civcivleri evcilleştirmektedirler.Köyün ekonomisi tarım ve hayvancılığa dayalıdır. bazıları ormanları kendi ekonomisi yapmış durumda,köyün tek güzelliği olan ağaçları ormancılar tarafından kesilip yok olma durumunda.bunun önlenmesi gerekiyor.Bir aralar köyde geyik gibi hayvanlar yetişirken şimdi çoğu hayvanın nesli tükenmiş durumda,bunun sebebide kesilen ormanlardandır.Köyde yaklaşık olarak 15000 ile 16000 adet ceviz ağacı bulunmaktadır. Ceviz ağaçlarının yaşlanması nedeniyle son yıllarda verimde az da olsa bir azalma görülmüktedir. Ancak köylülerin ağaca olan sevgileri sayesinde her yıl yaklaşık olarak 500 ile 600 civarında ceviz fidani dikilmektedir. Ama ne yazıktır ki Tarım İl Müdürlüğünün köylüye bugüne kadar hiçbir şekilde bilimsel katkıları olmamıştır. Bu başarı tamamen köylüye aittir.Köyde, ilköğretim okulu yoktur. Köyün içme suyu şebekesi ve kanalizasyon şebekesi yoktur. Ptt şubesi ve Ptt acentesi yoktur. Sağlık ocağı ve sağlık evi yoktur. Köye ulaşımı sağlayan yol toprak olup köyde elektrik ve sabit telefon vardır. muhtarların yaptığı hiçbir hizmeti yok ayrlca hava atıyorlar.Sel suyunun okulu yıktıktan sonra eğitim 15 yıldan beri durmuş yolları sadece yazın çalışıyor kışın kar nedeniyle kapalı olup ulaşım sağlanamıyor.