Müstakil Sanayici ve İş Adamları Derneği (MÜSİAD) Malatya Şube Başkanı Hüseyin Kalan, "Huzurun, güvenin ve istikrarın en büyük engeli darbe anayasasıdır" dedi.
Hüseyin Kalan, Türkiye'nin, darbeler nedeniyle çok geriye gittiğini ifade etti. Kalan, "Millet olarak bugüne kadar; Siyasette vesayete, Toplumda düşmanlığa ekonomi "de gerilemeye, Hukukta adaletsizliğe uluslararası kamuoyunda itibarsızlığa neden olan darbelerden, Muhtıralardan ve müdahalelerden çok çektik. İş dünyası olarak artık başka, başka ismi ne olursa olsun hiçbir darbe süreçlerinin yeniden yaşanmasına tahammülümüz yoktur. Bu ihtimalleri aklımızdan bile geçirmek istemiyoruz. Bugün Türkiye'nin artık böyle mesellerle kaybedecek zamanı yoktur. Milletimizin böyle gürültülere pabuç bırakmaya niyeti yok.15 Temmuzda bunu bütün dünyaya gösterdik. Fakat köklü çözümlere ihtiyacımız var. Biz iş dünyası olarak Anayasa'dan etkileniyoruz. İş yapmamız Anayasanın yanlış yorumlanmasıyla garip maddeleri ile acayip uygulamaları ile açıkça engelleniyor" dedi.
Mevcut sistemin değiştirilmesi gerektiğini kaydeden Kalan, "Anayasalar bireylerin hak ve özgürlüklerinin devlete karşı güvence altına alır ve devletin yönetme sürecinde bağlı olduğu kuralları belirler. Fakat bu kurallar millet tarafından seçilmiş meşru hükumeti köşeye sıkıştırmak ve iş yapamaz hale getirmek anlamına gelmez ve gelmemelidir. Aksi halde hak ve özgürlükleri güvence altına alma çabaları devlet üzerinde ego manya kurmaya çalışan vesayeti güçlerin iktidarlarını pekiştirmesi ve yönetimi ele geçirmesi sonucunu doğurur. Maalesef son anayasalar hep bu sonucu doğurmuştur. Milletin iradesini hiçe sayarak darbe yapan vesayetçi zihniyet kendi gücünün zayıfladığı ve milletin söz sahibi olmaya çalıştığı her dönemde açık açık veya örtülü şekilde iktidara müdahale etmiş kendini daima iktidarın asıl sahibi görmüştür. Bütün bunlar irdelendiğinde iş adamı ne ister ve bir ülke iş adamlarından ne bekler daha fazla yatırım yapmaları daha fazla istihdam "da bulunmaları ve daha fazla katma değer üretmelerini bekler. Peki iş dünyası bunları yapabilmek için, içinde yaşadığı ülkeden neler bekler. Çok basit üç kelime; Huzur ister, güven ister, istikrar ister. Huzurun, güvenin, istikrarın en büyük engeli darbe anayasasıdır. Demek ki bizim iş yapmamamız anayasa kaynaklı olaylar zinciri ile kolayca engelleniyormuş. Bu yüzden biz 16 Nisan'da huzura "evet" diyoruz, istikrara "evet" diyoruz, güvene "evet" diyoruz" şeklinde konuştu.
İHA