Müzede Eğitim Devri!

Başta tarih eğitimi olmak üzere farklı derslerin kazanımlarının, müzelerin tarihsel ve arkeolojik ikliminde öğrencilere aktarılması için planlanan Müze Eğitimi Sertifika Programı tanıtıldı.
Millî Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında imzalanan iş birliği protokolü kapsamında, öğretmenlerin, müzeleri eğitim ortamı olarak kullanmaları, çocukların sınıf içi öğrenmelerini daha sahici öğrenme ortamlarına taşıyarak farkındalık, bilinç ve beceriye ilişkin kazanımlarını birleştirmek için Öğretmen Yetiştirme ve Geliştirme Genel Müdürlüğünce “Müze Eğitimi Sertifika Programı” start verdi.
Program çerçevesinde başta tarih eğitimi olmak üzere farklı derslerin kazanımları, müzelerin tarihsel, arkeolojik ikliminde öğrencilere aktarılacak. Müze eğitimi, Ankara’da gerçekleştirilen pilot uygulamanın ardından Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk ve Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy’un katılımıyla Topkapı Sarayı Müzesi’nde gerçekleştirilen toplantı ile kamuoyuna açıklandı.
MÜZECİLİK AÇISINDAN BİR MİLAT
Bakan Selçuk, toplantıda, tarih ve coğrafya bilincini sadece kitaplardaki metinler, paragraflar olarak görmediklerini vurgulayarak, “Biz tarihi, coğrafyayı, sosyolojiyi yaşamak için müzelerin önemli olduğunu ortaya koymak istiyoruz. Bu sebeple Milli Eğitim Bakanlığı olarak birçok aşamadan geçen işlemleri sürdürüyoruz. Bir kaç yıl içinde yüz binleri geçen öğretmenlerimiz müze eğitimi konusunda bir eğitim alma çabası içinde olacak. Bu eğitimin uluslararası bir şekilde genişlemesini amaçladığımızı da belirtmek isterim. Milli Eğitim Bakanlığının 2023 vizyonu kapsamında yaptığı bu çalışmaların her biri birbirini destekleyici mahiyettedir. Eğitim sistemini bütün alt sistemleri ile eş güdümlü bir şekilde hayata geçirmezsek bazı aksamlar söz konusu olacaktır. Müze eğitimini sadece bir müze eğitimi olarak görmeyin bir ana sistemin bir alt sistemi olarak görün. Bu günü müzecilik açısından bir milat olarak değerlendiriyorum” dedi.
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy ise, Anadolu’nun, dünyanın en büyük açık hava müzelerinden birine ev sahipliği yaptığına işaret ederek, “Önemli olan ev sahipliği yapmak değil, sadece Türkiye’nin mirası olan kültür zenginliğini, bütün dünyanın kültür varlığı olarak kabul ederek, bu eserlere sahip çıkmak, onları korumak ve gelecek nesillere de aktarmaktır” ifadelerine yer verdi.
Ersoy, bu anlamda Bakanlık olarak farkındalık yaratacak bütün projeleri desteklediklerine vurgu yaparak, “Bu amaçla yeni projeler de üretmeye çalışıyoruz. Farkındalık yaratmak istiyorsanız, bunu mümkünse küçük yaşlarda başlatmanız gerekiyor. Bu açıdan gençlerimize kültürel varlıklarımızın kıymetini anlatmak, değerini öğretmek ve bunların kıymetini bilen nesiller oluşturmak bizim için çok çok önemli” diye konuştu.
30 İLÇEDEN 80 ÖĞRETMEN
Müzelerin hem kültürün bir parçası hem de turizmin önemli bir paydaşı olduğuna dikkati çeken Ersoy, “Toplumumuza müze konusunda eğitim vermek için müzecilik dersleriyle ilgili bir çalışma yapalım, bunu hızlandıralım kararı almıştık. O gün aldığımız bu hızlandırma kararı aylar sonra olgunlaştı ve bugün karşımıza geldi. Hep beraber bunu öğrencilerimizle birlikte kutluyoruz” dedi.
Bakan Ersoy, müzecilik eğitiminin öğrencilerin yaşlarına ve eğitim durumuna göre farklılık gösterdiğinin altını çizerek, “Müzelerde de uygulamalı bir şekilde bunun uzmanlar tarafından öğretmenlerimize anlatılması gerekiyor. Bu bağlamda İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğümüz ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü arasında bir protokol imzalandı. İlk etapta uzmanların ve akademisyenlerin de olduğu bir çalışma grubu oluşturuldu. Onlarla birlikte eğitim programı hazırlandı. Pedagoglar ve müze uzmanlarımız da işin içerisinde oldu. 16-17 Ocak tarihleri arasında 39 ilçeden 80 öğretmenle ilk çalışma grubu oluşturuldu. Bunlardan elde edilen sonuçlarla üç ayrı grup, peş peşe eğitildi. Böylelikle ilk grup eğitilecek öğretmenler yetiştirildi. Açıkçası çok da başarılı sonuçlar alınarak, müzede eğitim programı netleşmiş oldu” şeklinde konuştu.
Konuşmasında bu yıl 2. kez düzenlenen “İstanbul Müzeleri Çalıştayı”ndan da bahseden Ersoy, “Çalıştayın konusu da ‘İstanbul’da Müze-Okul İş Birliği: Eğitimde Müzelerin Rolü’ olarak belirlendi. Bu bağlamda 4 komisyon ve 12 oturum gerçekleştirildi. Oturumlardan elde edilen sonuçlar da bu eğitim programına fikir vermesi açısından dahil edildi” dedi.
Ersoy, müzelerin hem geçmiş hem de geleceğimize sahip çıkacak nesiller yetiştirmek adına önemli noktada bulunduğuna vurgu yaparak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Müzenin sadece gezilecek yer değil, toplumumuzun yetişmesi için güzel bir okul olduğunu, uygulamalı yapıldığı zaman da çok başarılı sonuçlar veren bir okul olduğunun farkındayız. Müzeyi söylediğim gibi turizmin bir parçası olarak ayrılmaz bir paydaşı olarak görüyoruz. Türkiye’nin geleceğindeki stratejik sektörlerden birinin de turizm olduğunu kabul edersek, küçük yaştan itibaren nesillerimize müzeyi ve turizmi anlatmak açısından da çok faydalı bir eğitim yöntemi olduğunu görüyoruz ve canıgönülden destekliyoruz.”
Konuşmaların ardından Milli Eğitim Bakanı Selçuk, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy ile tarihçi-yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın, “Müze Eğitim Sohbeti” gerçekleşti.
Ankara Üniversitesi Müze Eğitimi Ana Bilim Dalı, Yıldız Teknik Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi ve Kültür Bakanlığı desteği ile geliştirilen program için “Müze Eğitimi Öğretmen El Kitabı” ve “Müze Etkinlik Kitabı” hazırlandı. Müze Eğitimi Sertifika Programı kapsamında iki yıl içerisinde 15 bin öğretmenin müze eğitimi alması amaçlanıyor.