Adana'da naylon çadırda eşi ve 8 yaşındaki kızıyla yaşam mücadelesi veren Fatma Dalgıç, "Burası çok soğuk, çok üşüyoruz" diyerek gözyaşı döküp yardım istedi.
Hayvancılıkla uğraşan İsmail Dalgıç (35), 10 yıl önce Fatma Dalgıç (30) ile evlendi. İsmail Dalgıç çobanlık yapıyor, eşi de onlara yardım ediyordu. Çiftin evlendikten 2 yıl sonra Ayşe (8) ismini verdikleri bir kız çocukları oldu. Her şey yolunda giderken 1 yıl önce inek tepmesi sonucu rahatsızlanan Fatma Dalgıç daha sonra bir türlü kendine gelemedi. Çobanlık yapan kocası İsmail Dalgıç da işten çıkartılınca çalıştıkları ağıl yanındaki evden de çıkmak zorunda kaldılar. Dalgıç ailesi akrabalarının yanına gitti ancak onlar da bir süre sonra bakamayacaklarını söyledi. İsmail Dalgıç iş bulamayınca aile Gültepe Mahallesi'nde kurdukları naylon çadırda yaşamaya başladı. Aile, sabit bir adresleri olmadığı için kızlarını da okula gönderemedi.
"Hayat bana hep zor oldu"
Hurda ve atık kağıt toplayarak ayakta kalmaya çalıştığını söyleyen İsmail Dalgıç, babasının çok yaşlı olduğunu, 4 kardeşinin kendisine yardım etmediğini, bu nedenle çadırda kaldıklarını anlattı.
Fatma Dalgıç ise çadırda barınmanın çok zor olduğunu belirterek, "İş yapamıyor diye köyde de, burada da istemiyorlar. Çadır çok soğuk, ev istiyorum. Yoksa burada aç kaldığımız yok" dedi.
Devletin çocuğunu alıp yurda yerleştirmek istediğini ancak kendisinin çocuğundan ayrılmak istemediğini söyleyen anne Dalgıç, "Kendimi öldürürüm yine de yurda göndermem" diye konuştu.
Fatma Dalgıç, "Köyde çok işkence yaptılar. Komşularımız yaptı, kardeşim yaptı. Çalışamıyorum diye yaptılar. Karnımda iltihap var, dizlerim sakat, ağrı yapıyor, çalışamıyorum. Burası elin yeri. Çadırın yeri de başkasının" diyerek gözyaşlarına boğuldu.
Yaşıtları okula giderken çadırda annesine yardım eden Ayşe ise çadırda kalmanın zor olduğunu anlatarak, "Ev istiyorum" dedi.
İHA