Ödemiş Karpuzunda Verim Düşüklüğü

Ziraat Mühendisi Özkan Akgün, hava şartlarının karpuzda verim düşüklüğüne yol açtığını söyleyerek, üreticileri bilinçli olmaya çağırdı.

Ziraat Mühendisi Özkan Akgün, hava şartlarının karpuzda verim düşüklüğüne yol açtığını söyleyerek, üreticileri bilinçli olmaya çağırdı. Akgün, incir, patates ve karpuz üretimi ile tanınan Ödemiş'te, nemlenme ve yağış miktarının değiştiğini belirterek, eskiye göre ürün rekoltesinde düşüş gözlendiğini ifade etti.

Ziraat Mühendisi Özkan Akgün, hava şartlarının verim değişikliğine yol açtığını ifade etti. Akgün, ortaya çıkan sorunlar karışsında bilimsel çalışmalara önem verilmesi gerektiğini de dile getirerek, üreticilerin, topraktan daha çok almak verim istediğini bu yüzden çeşitli kimyasalların kullanıldığını da söyledi. Akgün, bitki hastalıklarında artış gözlendiğini ifade ederek, toprağın gücü ve verim kalitesinin hesap edilmediğini ve analiz yaptırılmadığını söyledi. Akgün, "Üst üste aynı bitkiden ekim yapıldığında hastalıklar kendilerine daha rahat yaşam ortamı bularak ve zaman içinde çevresel etkilerle değişime uğrayarak (mutasyon) daha başka bitkilere de musallat olmaya başlıyorlar. Ardından; önce pek fark edilmeyen, fark edildiğinde önemsenmeyen, önemsenme boyutuna gelip kayıplar oluşmaya başladığında ise, artık çözümü zor ve pahalı bir süreç başlıyor. Üreticiler, çaresiz hastalık olan kök kuruması ile karşılaştıklarında sorunun farkına varabiliyorlar" şeklinde konuştu.

"Karpuz çeşidi aşılandığında sorun alt edilebiliyor"

Eskilerin "Karpuz ekilen yere, yedi yıl boyunca karpuz ekilmez" kuralını koyduklarını hatırlatan Akgün "Önceleri çok belirgin karpuz, hıyar, kavun bitkilerin olduğu kabakgillerde ailesinde görülen kök kuruması hastalığı, sonradan domatesi, patatesi içeren patlıcangiller ailesi ve başka türlerde de olumsuz etkilerini göstermeye başladı. Bu hastalıklarla kültürel savaşım da oldukça zor ve ekonomik değil. Oysa aynı aile grubundan olan bitkiler arasında, toprak kaynaklı zararlı organizmalara yönelik tüm dünyada uygulanan, çevre ve insan sağlığına etkilemeyen, yaygın bir uygulama var o da aşılama. Ödemiş karpuzunun çıktığı bu günlerde, beraberinde de yazık ki, kök kurumasının ürün ve emek üzerindeki kayıpları da görünmeye başladı. Aslında bölgedeki hastalık ırklarına dayanıklı kabak anacını bulduktan sonra, üzerine adaptasyonu doğru tespit edilmiş bir karpuz çeşidi aşılandığında sorun alt edilebiliyor pekala. Bazı dünya tekelleri genetiği değiştirilmiş organizmalarla (GDO) tohumda ve ona uygun kimyasal ilaçlarda vazgeçilmez olmaya çalışırken, aşılı fideden üretim, gıda güvenliği, insan ve çevre sağlığı için en doğru seçenek. Aşılı karpuz üretimi söylendiği gibi kabak tadı veren ve sert dokulu değil; lifsiz, lokum gibi ağızda dağılan, raf ömrü uzun, kuru madde oranı ve pazar değeri yüksek, dekardan 15 tonu bulan verimler alınabiliyor. Üstelik domates, patlıcanda değil ama özellikle karpuzun aşılı üretimi çok da gerekli. Adana'dan sonra en önemli karpuz üretim yerlerinden biri olan Ödemiş bölgesinde, aşılı fide üretiminin hızla artarak birim alandan daha çok ve kaliteli ürün alınmasında önemli rol oynayacağı muhakkak.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.