Her dört ölümün birinin nedeni olan hipertansiyon, beyin kanamasından böbrek yetmezliğine, inmeden körlüğe kadar birçok hastalığa da neden oluyor.
İzmir Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı ve İzmir Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz, hipertansiyonun, gerek yakalanma sıklığı gerekse yol açtığı kalp-damar hastalıkları bakımından çağın en önemli sağlık sorunlarından biri olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Tengiz, "Türkiye'de her üç yetişkinden biri hipertansiyon hastasıdır ve bu rahatsızlık tüm ölümlerin yüzde 25'inden doğrudan sorumludur. Hipertansiyonun önemli bir sağlık sorunu haline gelmesinin bir nedeni, hastalığın toplum içindeki farkındalık durumunun, ilaç kullanımı ve kan basıncının kontrol altında olma oranlarının düşük olmasıdır. Ülkemizde tüm hipertansiyon hastalarının yaklaşık yarısı bu rahatsızlığının farkında, yarısı ilaç kullanmakta ve ancak üçte birlik kısmının kan basınçları kontrol altındadır. İlaç kullanan hastaların ise yarısında kan basıncının kontrol altındadır" dedi.
Hastalıklara neden oluyor
Prof. Dr. İstemihan Tengiz, "Hipertansiyon her ne kadar üç kişiden birisinde görülen bir hastalık ise de, 55 yaş ve üzerinde her iki kişinden birisinde görülmektedir. Hipertansiyon, beyin kanamasından böbrek yetmezliğine, inmeden körlüğe kadar birçok hastalık için zemin hazırlamaktadır. Tedavinin yapılmaması yaşamsal sorunlara yol açar. Doğru tansiyon ölçümü hipertansiyonun ilk tanısında önemli bir referanstır. Hipertansiyon önlenebilir bir ölüm nedeni olarak karşımıza çıkmaktadır" dedi.
"Ölçümün hayati önemi var"
Otomatik tansiyon aletlerinin en büyük dezavantajının hatalı ölçüm yapabilme riski olduğunu kaydeden İzmir Üniversitesi Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. İstemihan Tengiz, şunları söyledi: "Tansiyon ölçüm cihazının doğruluğu, doğru kan basıncı ölçümü için vazgeçilmezdir. Cihazların doğruluğunun ölçülmesi için protokoller uygulanmaktadır. Ölçümde kullanılacak cihazı alırken, bu protokollerden geçerlilik almış olanlardan tercih edilmelidir. Piller düzenli olarak kontrol edilmelidir. Bilekten ölçen aletler daha popülerdir, bilek çapı obeziteden daha az etkilenir. Ancak unutulmamalıdır ki, ölçüm yeri küçüldükçe hata payı artar."
Ölçüm sırasında bunlara dikkat
Tengiz, acele ölçüm yapılması, hastanın yeterli süre dinlenmemesi, kolun çıplak olmaması, ölçüm sırasında elin yumruk yapılması, sırtın arkaya dayanmaması veya desteklenmemesi ve ölçüm yapılırken konuşulması konularında dikkatli olunması gerektiğini sözlerine ekledi.