Memorial Kayseri Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü'nden Doç. Dr. Cüneyt Göçmez, omurilik hastalığı olan kanal darlığı ile ilgili bilgi vererek, vida kullanılmadan yapılan mikro cerrahi operasyonlarla hastaların kısa sürede günlük hayatlarına dönebildiğini söyledi.
Boyun, bel ve sırt bölgesinde bulunan dokuların zamanla kalınlaşarak kireçlenmesi ve omuriliğin geçtiği kanalı daraltması sonucunda ortaya çıkan "kanal darlığı" zamanla kişinin yaşam konforunu olumsuz yönde etkiliyor. Bu hastalık nedeniyle kalça ve bacaklara vuran ağrı, kişiyi yatağa bağımlı hale getirebiliyor. Omurga kanalı darlığının kesin tedavisi için cerrahi müdahale gerekiyor. Artık vida kullanılmadan yapılan mikro cerrahi operasyonlarla hastalar günlük hayatlarına kısa sürede dönebiliyor. Omurganın her bölgesinde görülebildiğini söyleyen Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü'nden Doç. Dr. Cüneyt Göçmez, "Halk arasında "kanal darlığı" olarak bilinen omurga kanalının daralması ya da darlığı, omurganın her bölgesinde (boyun, bel, sırt) görülebilen önemli bir sağlık sorunudur. Kanal darlığı, doğuştan ya da sonradan ortaya çıkmaktadır. 50 yaşın üzerindeki insanlarda, kireçlemeye bağlı olarak kemikleri birbirine bağlayan ligamentlerin (bağların) kalınlaşması, fıtık oluşumu, eklem yerlerinin kabalaşıp büyümesi kanal darlığına neden olmaktadır. Doğuştan, omurların birbiri üzerinden kayması ve omurganın dengesinin bozulması da kanal darlığı sebebidir. Normal bir insanda omurga kanalının çapı 14-16 milimetre olması beklenirken, omurga kanalı dar olanlarda bu çap, 9-10 milimetrenin altındadır. Özellikle 8 milimetrenin altındakilere cerrahi müdahale kaçınılmaz hale gelir. Çünkü omurga kanalı 8 milimetrenin altında olanların, zamanla yol yürüme mesafeleri kısalır, yol yürüdükçe bacaklarda uyuşukluk ve karıncalanma ortaya çıkar. Yattıklarında ve oturduklarında kendilerini iyi hisseden bu hastalar gün içerisindeki aktivitelerini bir süre sonra yapamaz hale gelebilir" dedi.
"Belirtiler bel fıtığı ile karıştırılabiliyor"
Omurga kanalı darlığı belirtilerinin bel fıtığı ile karıştırılabildiğini kaydeden Göçmez, "Bel fıtığı ile çok sık karıştırılan ve bir omurilik hastalığı olan kanal darlığı, zamanla yaşam konforunu ciddi manada etkiler. Bu sorun nedeniyle kişinin yol yürüme mesafesi azalır, kalça ve bacaklara vuran ağrı nedeniyle öne eğilme artar ve uzun vadede kişi yataktan kalkamaz hale gelir. Bazı hastalarda ise kanal darlığı nedeniyle idrar ve büyük abdest yapmada zorlanma sorunu ortaya çıkar. Hareketsiz bir yaşama neden olan kanal darlığı nedeniyle aşırı kilo almak kaçınılmaz hale gelir. Kanal darlığını tedavisinde cerrahi operasyon kesinlikle gereklidir. Eskiden ameliyatlarda omurilikteki kemik yapısı (lamina) tamamen çıkartıp, yerine vida takılıyordu. Omuriliğin çatısı olan laminanın çıkarılması ise omuriliği dış etkenlere karşı korumasız hale getiriyordu. Operasyonlarda büyük kesiler yapılarak iki taraflı 6-10 vida, hastanın omuriliğine yerleştiriliyordu. Kalıcı olan bu vidalar, zamanla hastalar için sorun haline geliyordu. Vidalar, oturup kalkarken kişiyi rahatsız ediyor, hareket imkanını kısıtlıyordu. Vida kullanılan ameliyatlarda, enfeksiyon riski yüksekti. Enfeksiyon söz konusu olduğunda ikinci bir ameliyat gündeme gelmekteydi" diye konuştu.
"Mikrocerrahi hasta konforunu artırıyor"
ameliyatların artık vida ya da platin kullanılmadan yapılabildiğini sözlerine ekleyen Memorial Kayseri Hastanesi Beyin Sinir ve Omurilik Cerrahisi Bölümü'nden Doç. Dr. Cüneyt Göçmez, "Artık ameliyatlar, vida ya da platin kullanılmadan yapılmaktadır. Ameliyatlarda daha küçük alanlar açılarak müdahale gerçekleştirilmektedir. Mikrocerrahi sayesinde yapılan ameliyatlarda tek taraflı olarak kaslar sıyırılıp, iki taraflı genişletme işlemi yapılmaktadır. Ayrıca operasyonun mikrocerrahi yöntemle yapılması nedeniyle, omurilik ve sinirlerde oluşacak olası zarar da engellenmektedir. Operasyonun ardından iyileşme süresinin kısalması ve vidaya bağlı ağrı olmadığı için hastalar günlük hayatlarına çabuk dönebilmektedir." ifadelerini kullandı.
İHA