Kış mevsimi kapımızı çalmaya hazırlanırken, nazar boncuğu ustası olan Mehmet Erdal, yaz-kış bin derecelik ocağın başında 50 derecelik ortam sıcaklığında çalışarak ekmeğini kazanıyor. Çocukluğundan beri boncuk işleri yapan Erdal, "Bize de meslek olarak bu düşmüş" dedi.
Serin havaların kendisini gösterdiği şu günlerde, nazar boncuğu ustası olan Mehmet Erdal ise yaz-kış 50 derecelik ortam sıcaklığında çalışıyor.
İzmir'in nazar boncuklarıyla ünlü semti Görece'de yaşayan 53 yaşındaki Mehmet Erdal, kendini bildiğinden beri boncuk işleri yapıyor. Bin dereceye yaklaşan ocağın karşısında göz göz nazar boncukları yapan Mehmet Erdal, "Dedem de, babam da bu işi yapmış. Ben de bu işi yapıyorum. Camın kristalleşmemesi için bin dereceye yaklaşmaya mecburum. Çocukluktan beri alıştım. Bize de meslek olarak bu düşmüş. Sıcak oldu diye bırakır kaçarsak ne olacak. İşimize devam edeceğiz" dedi.
"Hem içerden yan, hem dışarıdan yan"
Sert camları işlerken ocak sıcaklığını daha da arttırması gerektiğini söyleyen boncuk ustası, "Ocak bin dereceye yakın sıcaklıkta. Bu benim için çok zor oluyor. Gidiyorum, kafamı falan yıkıyorum. Sıcak su içmek zorundayım. Soğuk su içince ne böbrek, ne ciğer kalır. Bütün gün yanıyorsun, hem de sıcak su içmeye mecbursun. Yan Allah yan, hem içeriden yan, hem dışarıdan yan" diye konuştu.
"6 ustam akciğer kanserinden öldü"
Yaptığı işin tehlikelerini de anlatan Mehmet Erdal, "İki arkadaşım yanına buzlu su alırdı. Biri akciğer kanserinden gitti, biri de böbrekleri yedi gitti. Kışın da kendini daha çok kollamak gerekiyor. O da apayrı bir meslek hastalığı. Bazı renkler oksitle yapılır. Çok ağır zehirli olduğu için artık kullanılmıyor. 6 ustam da akciğer kanserinden öldü hep böyle zehirli boyalar yüzünden" ifadelerini kullandı.
53 yaşındaki boncuk ustası, en sevdiği boncuk işinin ise klasik nazar boncukları olduğunu söyledi.
İHA