Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgül Karaaslan, Ramazan ayında, açlık, susuzluk ve uykusuzluğun öfkeye sebep olduğunu belirterek,"Bu durumlarda oruçlu olduğumuzu unutmamamız ve aynı zamanda öfkemizi kontrol etmemiz gerekiyor" dedi.
Yaz aylarında tutulan oruç, fiziksel yorgunluğun yanı sıra, insan psikolojisi üzerindeki etkileriyle de dikkat çekiyor. Oruçlu iken; aç, susuz, uykusuz kalmak ve bunaltıcı havaların da etkisiyle kişide gerginlik ve tahammülsüzlük oluşturabiliyor. Yozgat Bozok Üniversitesi Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Psikiyatri Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özgül Karaaslan, Ramazan ayında açlık, susuzluk ve uykusuzluğun, insanlarda öfke kontrolünde bozulmalar, sinirlilik, gerginlik ve aşırı tepkisellik görülmesine sebep olduğunu söyledi.
Ramazan ayında öfke kontrolü için orucun neden tutulduğunu, orucun amacını çok iyi idrak etmenin gerektiğini ifade eden Karaaslan,"Aç, susuz, uykusuz kalmak ve bunaltıcı havalarında etkisiyle, kişide terleme yoluyla oluşan su kaybı öğle saatlerinde yemek yeme ihtiyacı, gece geç yatıp erken uyanma, gerginlik ve tahammülsüzlüğü artırabiliyor. Yaklaşık 16-17 saat süren açlık ve susuzlukla ilişkili olarak insanlarda öfke kontrolünde bozulmalar, sinirlilik, gerginlik ve aşırı tepkisellik görülüyor" dedi.
Ramazan'da öfkeyi kontrol etmek için dikkat edilmesi gereken hususların varlığından bahseden Karaaslan,"Bir ortamda çok ciddi bir öfke ve sinirlilik yaşıyorsak o ortamı terk etmek gerekiyor. Bunun dışında oruçlu olmanın getirdiği manevi duyguyu ve orucun amacını aklımızda tutmak gerekiyor. Onun dışında derin nefes egzersizleri ile öfkeyi kontrol edebilmek gerekiyor. Orucu neden tuttuğumuzu, niye tuttuğumuzu, orucun amacını çok iyi idrak etmek ve buna göre hareket etmek gerekiyor. Aslında sadece aç ve susuz kalmak değil öfke orucu da tutmamız gerekiyor" diye konuştu.
İHA