Osmangazi Belediye Başkanı Mustafa Dündar, AK Parti Osmangazi İlçe Başkanı Ali Yılmaz ile birlikte Namık Kemal Halk Oyunları Derneği ve bölgedeki spor kulüplerinin temsilcileri ile bir araya gelerek referandum süreciyle ilgili istişare toplantısı yaptı.
Referandumda "Evet" çıkması halinde kurulacak olan Başkanlık Sistemi'nin Türkiye'nin her açıdan önünü açacağını ifade eden Başkan Dündar, "16 Nisan, belediyeler için de büyük önem taşıyor. Başkanlık sistemiyle birlikte belediyeler, tam yetki ve daha fazla bütçeye sahip olacak ve çok daha önemli işlere imza atabilecek konuma gelecek. Mevcut sistemde bizler rutin işlerimizin dışında gücümüz yettiğince farklı alanlarda çalışmalar yürütüyoruz. Kentsel dönüşümden eğitime, spordan sağlığa, ulaşımdan kültür sanata kadar birçok alanda yatırımlar yapıyoruz. Başkanlık sistemi geldiği takdirde belediyelerin yetkisi artacak, dev projeler ve yatırımlar bizim asli görevlerimiz arasına girecek. Büyüyüp güçlendikçe, istekler ve anlayışlar da değişiyor. Değişimlere yön vermeliyiz. İyi olan değişimleri benimserken kötülerden uzak durmalıyız" dedi.
"Türkiye büyüdükçe göz diken çok oluyor"
Türkiye'ye büyüyüp güçlendikçe göz diken de çok oluyor diyen Başkan Dündar, "Bizler güçlendikçe, düşmanlarımız da netleşiyor. Avrupa Birliği demokrasi, insan hakları, ifade özgürlüğünden bahsediyor. Ancak Türkiye güçlendikçe bu değerleri sadece kendilerine has bir olgu olarak görüyorlar. İfade özgürlüğü bana var, sana yok diyorlar. Türkiye diktatörlükle yönetiliyor diyorlar. Her görüşten kitaplar bu ülkede satılıyor. Cumhurbaşkanını eleştiren, hükümeti eleştiren yayınlar yapılabiliyor. Herkes düşündüğünü söyleyebiliyor. Diktatörlük olsa bu şekilde mi olur? Şimdi aleni bir şekilde Avrupa ülkeleri bizim referandumumuz hakkında propaganda yapıyorlar. Üstelik kendi devlet televizyonları üzerinden. Bizlerin ülkenize gelmemize ve miting düzenlememize izin vermiyorsun bunu anladık da sen niye kendi devlet televizyonunda insanların hayır oyu kullanması için propaganda yapıyorsun? Niye yönlendirme yapıyorsun? İşte bunlar hep Türkiye'nin büyüyüp güçlenmesinden duydukları korkudan kaynaklanıyor. Güçlü olacaksın ki kendi kuralını kendin koyacaksın. İşte Türkiye bu yolda hızla ilerliyor" diye konuştu.
"Güçlü bir Türkiye den bu kadar mı çok korkuyorsunuz?"
Bazı Avrupa ülkelerinin referandumda evet oyu çıkması halinde Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik sürecinin kesintiye uğrayabileceği noktasındaki açıklamaları hakkında da konuşan Başkan Dündar, "Evet çıkarsa Türkiye'nin Avrupa Birliği üyelik süreci kesintiye uğrar diyorlar. Güçlü bir Türkiye'den bu kadar mı korkuyorsunuz? Yıllarca bizim önümüzü keserek, kaynaklarımızı sömürdüler. Şimdi bu sömürüye dur dediğimiz için de önümüzü kesmek istiyorlar. Bizim iç işlerimize karışıp, Avrupa'da yaşayan vatandaşlarımıza referandumda kullanacakları oylar hakkında yönlendirme yapıyorlar. Türkiye'deki özgürlük hiçbir ülkede yok. Avrupa'da havaalanlarından başlayarak her yerde asker ve polisler önünüzü keserek sorguda bulunabiliyor. Türkiye'de ise bir asker gördüklerinde orada askeri rejim hakim diyorlar. Kendi işlerine nasıl geliyorsa öyle lanse ediyorlar. Şu an Fransa'da da Türkiye'de de OHAL var. Fransa'daki OHAL, insanların yaşamını kısıtlayan bir boyutta. Ancak Türkiye'de OHAL olup olmadığını kimse hissetmiyor. Herkes normal yaşantısına devam ediyor. Fransa'daki saldırıları düzenleyen teröristler Fransız asker ve polisi tarafından yakalanmak yerine vurularak öldürüldü. Türkiye'de ise teröristler yakalanıp yargılanıyor. Türk halkı teröristler için idam isterken, Avrupa ülkeleri bizlere diyorlar ki idam gelirse Avrupa Birliği üyelik süreciniz kesintiye uğrar. Kendileri doğrudan öldürmeyi tercih ediyorlar oysa. İşte Avrupa'nın çifte standardı" dedi.
İHA