Osmanlı Ocakları Kadın Kolları Genel Başkanı Ebru Canpolat, Avrupa Birliğinin başörtüsü kararına ilişkin, "Kadınlar, başörtülü veya başörtüsüz, nasıl çalışacaklarına, nasıl giyineceklerine kendileri karar vermelidir" dedi.
Osmanlı Ocakları Kadın Kolları Genel Başkanı Ebru Canpolat, Avrupa Birliğinin başörtüsü kararı ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Dünyaya insan hakları dersi vermeye çalışan Avrupa'nın, insan haklarının, din ve vicdan hürriyetinin, özelikle kadınlara karşı çalışma hakkının tartışmasız ihlal ettiğini belirten Canpolat, "Avrupa'nın yabancılara tahammülü yok. İslam'a tahammülü yok. Türk düşmanlığına, ırkçılık ve faşizme almış başını gidiyor. Avrupa ateşle oynadığının farkında değil. Yarınlar bizi haklı çıkaracak. Bugün haksızlık yapılıyor. Türk vatandaşlarımıza karşı adaletsiz bu tavrın ardından AB Adalet Divanının aldığı yeni bir kararla Avrupa'nın faşizan, İslam düşmanı tavrını taçlandırmıştır. Bu karara göre artık Avrupa'daki işverenlerin, "iş yeri kuralı" olarak başörtüsü yasağı koyabileceği ve yasağa uymayanı işten çıkarabileceği tamamen tahkirdir" dedi.
İnsanlığın yüz karası dayatmalar kadınlara yönelik giyimde tacizi, ötesi zorlayıcı bir durumu yaşattığını vurgulayan Canpolat, "Bu kadınlara vurulmuş en büyük prangalardan birisi halindedir. Böylece insanların, dini inançları ile işleri arasında tercih yapmaya zorlanacaktır. Dünya giderek kutuplaşıyor insanlar birbirlerine saygı duymayı azaltıyor, kin ve nifak tohumları ekiliyor. Bu kin ve nifak tohumları dünyanın geleceğini kaygı altına almaktır" ifadelerini kullandı.
"Dünya barışına vurulmuş bir darbedir"
Gelecekte insanlığın alınan bu kararlardan dolayı utanç duyacağını belirten Canpolat, "Bayanlara karşı tutunan bu tavır bayanların tamamını ilgilendirir. Dilediği gibi giyinemeyen kadın köledir. Avrupa kadınlara karşı yıkıcı bir karar almış ve toplumda saçı kapalıları dışlayarak sözde kendi prensipleri insani değerlerini yerle bir etmiştir. Amerika'da ve Avrupa'da, ırkçılık, ayrımcılık, İslam düşmanlığı, yabancı düşmanlığı ve faşizan eğilimler, siyasetin yükselen değerleri haline gelmiştir. İşyeri sahipleri veya parlemento, Kadınların, başörtülü veya başörtüsüz, çalışacaklarına karar vermemeli, Saygı duyulan kadın kendi giysisini belirlemelidir. Bu tutum giyimimden dolayı kadını iş hayatından uzaklaştırmak anlamına gelmektedir. Kadınların çalışmasına karşı mı çıkıyor Avrupa? Biz bundan bunu anlıyoruz" dedi.
İHA