Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED) Başkanı Özgür Tomruk, "Tıbbi cihaz sektörü, sağlık reformunun gizli kahramanlarından bir tanesi. Bir hastaneye girdiğiniz zaman bizim ürünlerimiz olmadan teşhis ve tedavi almanız mümkün değil. Bu kadar önemli olmasına rağmen sağlık bütçesinde küçük pay alıyor" dedi.
Türkiye'nin sağlık sisteminde tıbbi cihaz sektörü önemli bir rol oynuyor. Tıbbi cihaz teknolojileri, geniş bir yelpazede hastalıkları teşhis eden, izleyen ve tedavi eden sağlık ürünlerini kapsıyor. Bu teknolojiler, erken tanı, minimal invaziv tedavi seçeneklerinin artırılması, hastanede kalış ve rehabilitasyon zamanlarının azaltılması, dolayısıyla sağlık kalitesinin artırılması için tasarlanıyor. Tıbbi cihaz sektörü, şırıngadan ameliyat ipliğine, laboratuvar testlerinden kalp piline, ortopedik implantlardan ileri cerrahi malzemelerine kadar çok geniş bir yelpazede ürün tedarik ediyor. Türkiye'ye medikal cihaz alanında yenilikçilik ve deneyim getirecek köklü tıbbi cihaz firmalarından oluşan Araştırmacı Tıp Teknolojileri Üreticileri Derneği (ARTED), Türkiye'de tıbbi cihaz alanında yaşanan sorunlarla ilgili çözüm önerilerini basın toplantısında paylaştı. Toplantıda ARTED Başkanı Özgür Tomruk, soruları yanıtladı.
Tıbbi cihaz sektörü sağlık reformunun gizli kahramanlarından bir tanesi olduğunu vurgulayan Tomruk, "Bir hastaneye girdiğiniz zaman bizim ürünlerimiz olmadan teşhis ve tedavi almanız mümkün değil. Bu kadar önemli olmasına rağmen sağlık bütçesinde küçük pay alıyor. Yüzde 4,5-5 oranında bir pay alıyor. Uzun süre maliyet ve fiyat ayarlaması olmamasına rağmen fedakarlıklar yaparak hizmet vermeye devam ettik. Son gelinen noktada bizim ürünlerimizin piyasa bulunabilmesi için fiyat ayarlanması yapılması kaçınılmaz oldu. Eğer tıbbi cihazlar ile ilgili bir güncelleme yapılmazsa sorunlar artarak devam edecektir diye düşünüyoruz. 2007'den beri güncellenmeyen fiyatların bir mekanizma içinde güncellenmesi gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Türkiye'deki tıbbi cihaz sektörü hakkında bilgi veren Tomruk, "Çok geniş yelpazeli bir sektör. Şırıngadan tutun kalp piline, ortopedik implantlardan sterilizasyon malzemelerine, diyabet strip ölçüm cihazlarından kontak lenslere kadar çok geniz ürün gamından bahsediyoruz. Sektörün yıllık büyüklüğü aşağı-yukarı 6 milyar TL civarında. Yaklaşık yüzde 20'si Türkiye'de imal edilen ürünlerden oluşuyor. Geri kalanı ithal edilen ürünlerden oluşuyor. Başarılı bir tıbbi cihaz sektörümüzün olduğunu söyleyebiliriz. Kaliteli üretim olan alanlar var" dedi.
'Hastalar, büyük ölçüde tedaviye ulaşmada zorluk çekmiyorlar'
Hastaların tıbbı cihazlara ulaşımı ve erişimine değinen Tomruk, "Geçtiğimiz 10-15 yıl içerisinde sağlığa erişim konusunda gerçekten büyük bir reform yaptık. Ekonomik durumu bize benzeyen ülkeler arasında, toplumun tamamını Genel Sağlık Sigortası'ndan (GSS) faydalandırabilen başka bir ülke yok. Bu büyük bir başarı. Hastalar, büyük ölçüde tedaviye ulaşmada zorluk çekmiyorlar. Türkiye'nin her yerinde çok ileri komplike vakalar tedavi görebiliyor. Özellikle son dönemdeki kur artışları sonrasında sektörün zorlanmaya başladığını söylemek gerekebilir" şeklinde konuştu.
'Türkiye, çevre ülkeler için önemli sağlık turizmi merkezi olabilir'
Sağlık turizminde tıbbi cihazların oynadığı rolü değerlendiren Tomruk, "Sağlık turizmi Türkiye için önemli. Hükümetimiz, Türkiye'nin sağlık turizmindeki potansiyeli fark ettiği için iddialı hedefler koydu. Türkiye, çevre ülkeler için önemli sağlık turizmi merkezi olabilir. Çok yetişmiş insan gücümüz var. Önemli olan; kaliteli ve son teknoloji tıbbi cihazların ülkemizde bulunuyor olması, hekimlerin bunlar ile pratik kazanıyor olması. Hastalar, bir başka ülkeye gitmeyi seçecekleri zaman en son teknolojini kullanıldığı ülkeye gitmeyi tercih ederler. O açıdan da bizim ürünlerimizin mümkün olduğunca Türkiye'de hekimlerin kullanıma sunabiliyor olması çok önemli" diye konuştu.
"Bizim sektörümüzde SGK çok belirleyici"
"Bizim sektörümüzde Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) çok belirleyici" diyen Tomruk, "Büyük bir kurum ve büyük bir bütçe yönetiyor. Tıbbi cihaz fiyatlarını SGK belirliyor. Tıbbi cihazlar ya bir işlem paketi içinde ödeniyor ya da spesifik fiyatları o şekilde ödeniyor. Bir sağlık uygulama tebliğimiz var. 2007 yılında çıktı. Fiyatları büyük ölçüde belirleyen de bu tebliğ. 2007'den bu yana kurlarda çok ciddi artış gerçekleşmesine rağmen çok ciddi enflasyon gerçekleşmiş olmasına rağmen; yüzde 120 enflasyondan bahsediyoruz, bizim fiyatlarımızla ilgili herhangi bir ayarlama yapılmadı. Sektör olarak daha verimli çalışmaya çalışarak ve hizmet vermeye gayret ettik ama son dönemde yaşanan kur artışlarından sonra bazı ürünleri Türkiye'ye getirmekte ciddi zorluk çekiyoruz. Bazı ürünlerde kaliteli markalar piyasadan çıkmak durumda kaldı. Bu yüzden sektör içinde maliyet ayarlaması ve artan maliyetlerin fiyatlarımıza yansıtan bir mekanizma olması gerektiğine inanıyoruz. Bugün piyasadaki bir implanttın hastaya takıldıktan sonra 15-20 sene sorunsuz hasta kalmasını bekleriz. Eğer piyasada kullanılan bir ürün hasta yine revizyon cerrahisi gerektiriyorsa o zaman bu ürün kalitesiz. 15-20 sene kullanıla kaliteli diyebiliriz" ifadelerini kullandı.
"Bazı tıbbi cihazlar var ki; tek kullanımlık üretilmelerine karşın bugün sterilize edilip tekrar tekrar kullanılabiliniyor"
Tıbbi cihazların bazıları tek kullanımlık olarak üretildiğini ifade eden Tomruk, "En basit steril şırıngalardan bahsedebiliriz. Hiç kimse bir hastada kullandıktan sonra tekrar steril edip bir başka hastada kullanmayı düşünmüyor. Bazı tıbbi cihazlar var ki; tek kullanımlık üretilmelerine karşın bugün sterilize edilip tekrar tekrar kullanılabiliniyor. Bu da iki açıdan sakınca doğurur. Birincisi, bu ürünler sökülüp steril edilmedikleri zaman içlerinde doku kaldığı için enfeksiyon riski teşkil ederler. İkincisi, bu ürünler tekrar kullanıldıklarında işlevlerini yitirirler ve ameliyattaki başarı oranını düşürürler'şeklinde konuştu.
İHA