Prof. Dr. Cansun Demir:

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nde konuşan Prof. Dr. Cansun Demir, "Doğum kontrol hapı aspirin gibi her şeye yarayan bir ilaç ama halkımız çok farkında...

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği'nde konuşan Prof. Dr. Cansun Demir, "Doğum kontrol hapı aspirin gibi her şeye yarayan bir ilaç ama halkımız çok farkında değil. Ağrılı adet görme, aşırı adet kanaması adet düzensizlikleri, kıllanma gibi başka şeylerin tedavisinde doğum kontrol haplarını kullanıyoruz" dedi.

Türk Jinekoloji ve Obstetrik Derneği (TJOD) ev sahipliğinde, "14. Ulusal Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi" Antalya'nın Belek bölgesinde bir otelde devam ediyor. Yaklaşık bin 600 kişinin katıldığı kongrede; perinatoloji, üreme tıbbı-infertilite, jinekolojik onkoloji, ürojinekoloji, genel jinekoloji ve obstetrik konuları ele alındı.

Kadın Hastalıkları, Doğum ve Perinatoloji Uzmanı-TJOD Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, Kadın Hastalıkları, Doğum ve Jinekolojik Onkoloji Cerrahisi Uzmanı ve Ürojinekolog -TJOD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ateş Karateke ve Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı-TJOD 2. Başkanı Prof. Dr. Ali Baloğlu kongreyi değerlendiren bir toplantı gerçekleştirdi.

"Anne ölümlerinin yüzde 42'si önlenebilir"

TJOD Başkanı Prof. Dr. Cansun Demir, Maternal Mortalite yani "anne ölümleri" hakkında bilgi verdi. Anne ölümlerine dikkat çeken Demir, "Kadın doğum hekimlerinin anne sağlığı açısından karşılaştıkları en önemli sorunların arasında maalesef anne ölümleri yer alıyor. Maternal Mortalite olarak tarif ettiğimiz durum; gebelik, doğum ve lohusalık sürecinde her 100 bin kadındaki ölüm sayısı olarak belirtilmektedir. Anne ölümlerinin hem doğrudan hem de dolaylı sebepleri bulunuyor. Kanama, gebeliğin hipertansif hastalıkları, emboli ve enfeksiyon en sık görülen doğrudan nedenleri arasında yer alırken, kalp hastalıkları, beyin hastalıkları ve diğer organların enfeksiyonları zatürre gibi dolaylı karşılaşılan nedenlerdir. Bu ölümlerin yüzde 42'si önlenebilir nedenlerden kaynaklanmaktadır. 35 yaş üstü gebelikler, sezaryen ile doğu anne ölümü için daha fazla bir risktir. Sık gebelikler, 5'den fazla gebeliğin olması, önceden kalp damar hastalıklarının, kansızlığın ve tansiyon yüksekliğinin olması anne ölümlerine neden olabilmektedir" dedi.

"Anne ölüm oranları yüzde 15'lere kadar düştü"

2015 yılında Vancouver'de düzenlenen Dünya Jinekoloji ve Obstetrik Kongresi'nde (FIGO)'da Türkiye, dünyada anne ölümlerini en hızlı azaltan ülke olarak ödüle layık görüldü. Bu gerçekten önemli bir sonuç. 4 ülke çağrıldı ama bunların içinde en başarılı olanı Türkiye idi. 2023 hedeflerine daha 2015 yılında ulaşıldı. 100 bin de 150'lerde olan anne ölümleri 15'lere düştü. İdeal olanları 10'un altında olmasıdır. Yakın zamanda olacağına inanıyoruz" dedi.

Kansere doğum kontrol hapı önlemi

Prof. Demir, kongrede aile planlaması konusunun çok ilgi gördüğünü belirtti. Doğum kontrol haplarının çok korkulan ilaçlar olduğunu belirten Demir, bu hapların birçok hastalık için kullanılabildiğini de belirterek şöyle konuştu:

"Doğum kontrol hapları çok korkulan ilaçlar. Yüzde 99.9 etkili olan ilaçlar. Aspirin gibi her şeye yarayan bir ilaç ama halkımız çok farkında değil. Ağrılı adet görme, aşırı adet kanaması adet düzensizlikleri, kıllanma gibi başka şeylerin tedavisinde doğum kontrol haplarını kullanıyoruz. Doğum kontrol haplarını kullanan kadınlarda tüm kanserlerden ölümler doğum kontrol hapı kullananlarda daha az. Bu haplar ciddi anlamda rahim kanseri, yumurtalık kanseri ve kalın bağırsak kanserini azaltıyor".

TJOD İkinci Başkanı Prof. Dr. Ali Baloğlu, ise kadın sağlığını tehdit eden genital sistem kanserleri hala ciddi bir sorun olduğundan söz etti. Servikal kanser, rahim ağzı kanserleri gelişmekte olan ülkelerde en sık görülen kadın genital sistemi kanserleri olduğunu da belirten Prof. Baloğlu, "Gelişmiş ülkelerde giderek yaygınlaşan tarama programları sonucunda servikal kanser kontrol altına alınmış ve giderek geri sıralara düşmüştür. Bugün, tüm dünyada yıllık olarak yaklaşık 500 bin yeni olgu teşhis edilmekte ve bunların 280,bini de ölmektedir. Tüm olguların yaklaşık olarak dörtte üçü gelişmemiş veya gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. Servikal kanser taramaları ile bu kansere bağlı ölüm hızı gelişmiş ülkelerde yüzde 60-85 oranında düşmüştür" dedi.

Baloğlu, Türkiye'de ideal olanın beş yılda bir uygulanacak HPV testi veya Pap-smear testi ile tarama olduğunu kaydetti.

Kanamam var "Geliyorum" ekibi 7/24 hazır

TJOD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ateş Karateke, anne ölümlerini önleme ve doğum anında ya da sonrasında kanamalara müdahale edilmesi için İstanbul'da bir model kurduklarını aktardı. Kanama ekiplerinin 7/24 aktif olduğunu ve hastanın "Geliyorum" dediği anda tüm ekibin hazır olduğu bir sistem olduğunu da vurgulayan Prof. Karateke, "Kanama yardım gereken bir durumdur. İstanbul'da Anadolu yakasında 2015 ocak ayında kanama ekibi kurduk. Hastanemize 7/24 "Geliyorum" dediğinizde biz hazır oluyoruz. Anında kanamaya müdahale edecek ekip hazırlanıyor. Her kadın doğum uzmanı bu kanamaya müdahale edemiyor. Köy çeşmesi gibi kanıyor. Anında müdahale edilmesi lazım. İstanbul'da hastanelere ulaşmak öyle kolay değil. 200 hastaya bu şekilde müdahale ettik ve herhangi bir ölüm olmadı. Birçok ilde Eskişehir, Bursa, İzmir, Hatay ve Diyarbakır gibi birçok ilde model olarak kurulup çalışılmaktadır" dedi.

"Ikınarak kaka yapmak idrar kaçırma sebebi"

Yaş ilerledikçe kadınların karşılaştığı bir sorun olan idrar kaçırmayla ilgili bilgiler veren TJOD Genel Sekreteri Prof. Dr. Ateş Karateke,

"Ülkemizde kadın ortalama yaşı artmaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre kadın ortalama yaşı 79,4 olarak bildirilmektedir. Türkiye nüfusu ihtiyarlamaktadır. Yaş artıkça aynı oranda yaşam kalitesi azalmaktadır. Yaşlandıkça yaşam kalitesinin azalmasına sebep olan bir faktörde idrar kontrol mekanizmalarının yeterli fonksiyon görmemesidir. Kongremizde yaşlanan kadının yaşam kalitesinin azalmasını engellemek için bir tartışma yapıldı. Bu tartışmalardan çıkan en büyük sonuç yaşlılık yıllarını düşünerek önlemleri yıllar öncesinden olarak kadınlarımızı bilinçli yaşlandırmalıyız. İdrar kontrolünü sağlayan pelvik taban kaslarının önemini genç yaşlarda kadınlarımıza öğretmeli, bu kasların nasıl güçlendirileceğini pratik uygulamalarla anlatmalıyız. Ayrıca bu kaslarda ciddi hasar veren uzun süren konstipasyonun engellenmesi, obezitenin önlenmesi, sigara içmenin hem kas ve sinirler üzerine olumsuz etkisi hem de kronik akciğer hastalıklarını artırarak öksürük krizleri ile pelvik taban kaslarına vereceği hasarın önlenmesi konusunda toplum bilinçlendirilmelidir. Bu kaslarımız iyi çalıştığında kıymeti bilinmemekte ama fonksiyonları bozulduğunda kadın yaşamını çok olumsuz etkilemekte kadını odasından çıkamaz hale getirmektedir. Ikınarak kaka yapmak önemli bir risktir. Obezite önemli bir risk faktörüdür. Doğum yapmak, bilinçsizce doğum yapmak. Pelvis kaslarının güçsüz olması. Pelvik tabana uygun spor yaparsan pelvik tabanı güçlendirebilirsin. Kakanızı tutun ve bakın karnınız yukarı doğru çıkacaktır. 10 saniye tutun ve bırakın sonra tekrarlayın. Sigara içen bir kadında sürekli öksürdüğü için idrar kaçırmaya sebep olacaktır" dedi.

İHA

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.

Sağlık Haberleri

Aile Hekimliği 20 Yılda Sağlıklı Bir İ̇şleyişe Kavuşamadı
Bronşektazi Hastalarına Önemli Uyarı
Protein Tozlarında Ağır Metal Riski !
Sağlıkta Çetelerin Olmadığı Başka Bir Sağlık Sistemi Mümkün
Dil Temizliği Nedir, Nasıl Yapılır?