Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, şehit yakınları ve gaziler ile bir araya geldiği etkinlikte, "Ben bütün şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Bizlere düşen görev, onların uğruna can verdikleri değerlere sımsıkı sarılmak" dedi.
Prof. Dr. Görmez, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından verilen yemekte şehit yakınları ve gaziler ile bir araya geldi.
Neziha Yalvaç Otelcilik ve Turizm Meslek Lisesi Uygulama Oteli'nde düzenlenen yemeğe Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve eşi Hatice Kübra Görmez, Vali Mahmut Demirtaş ve eşi Beyhan Demirtaş, Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, İl Müftüsü Arif Gökçe, kamu ve sivil toplum kuruluşu temsilcileri ile şehit yakınları ve gaziler katıldı.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve eşi Hatice Kübra Görmez, Vali Mahmut Demirtaş ve eşi Beyhan Demirtaş, şehit yakınları ve gazilerin bulunduğu masaları tek tek gezerek, onlarla sohbet edip, hatırlarını sordu.
Daha sonra bir konuşuma yapan Vali Mahmut Demirtaş, yemeğe katılan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ve eşi Hatice Kübra Görmez, olmak üzere şehit yakınları ve gazileri sevgi, saygı ve muhabbetle selamladığını söyledi.
Vali Demirtaş, dört gün önce Adana Valiliği'ne bombalı araçla bir saldırı düzenlendiğini hatırlatarak, "Bu saldırıda iki kardeşimizi kaybettik. 33'de yaralımız var. Şuanda sadece bir kardeşimiz hastanede yaralı durumda, diğer arkadaşlarımızın da tedavileri yapılarak taburcu edildi. Ben şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Sadece bu olayda değil bayrağımız, vatanımız ve milletimiz için şehit olan bütün kardeşlerime Allah'tan rahmet ve kederli ailelerine başsağlığı diliyorum" dedi.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez'e Adana'da olması dolayısıyla çok teşekkür ettiğini söyleyen Vali Demirtaş, "Diyanet İşleri Başkanımız üç gün boyunca Adana'mıza şeref verecekler, onurlandıracaklar. Kendilerini burada görmekten çok mutlu oldum. Siz, sayın şehit yakınlarımıza ve gazilerimize de bugün bizlerle birlikte olduğunuzdan dolayı çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez ise, yaptığı konuşmada, hayatın dünya hayatından ibaret olmadığını, ölümün yok olmak değil, bilakis ebedi büyük hayatın, cennete açılan kapının başlangıcı olarak kabul edildiğini anlatarak, "Biz hamdolsun böyle bir inancın mensuplarıyız. Onun için Rabbimize ne kadar şükretsek azdır. Ölümü yok olmak olarak kabul eden bir inancın sahibi dünyada nasıl yaşayabilir?" dedi.
İnsanın hayata bir kez geldiğini ve bir kez öldüğünü ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, "Fakat ölümler içerisinde Rabbimizin en değer verdiği şehadet, şehit olmaktır" şeklinde konuştu.
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, konuşmasına şöyle devam etti:
"Okunan Kur'an ayetinde Rabbimiz yasaklıyor bize, şehide "ölü" demeyi. Onlar bugüne kadar sadece sizin evlatlarınızdı. Şehit olduğu andan itibaren bütün milletin evladı oldular. Şehit olduğu andan itibaren, kıyamet sabahına kadar bu topraklarda yaşayan her insanın üzerinde hakları olacak. Herkes onları dualarında yad edecek. Biz iman etmek için ilk şartımızın şehadet olduğunu biliriz. Bir insanın iman ettiğinin ilk alameti kelime-i şehadettir. Fakat bazı insanlar canları ile şehadet ederler, biz onlara şehit diyoruz. Canlarıyla şehadet etti onlar. Biz sadece dilimizle Allah'ın varlığını anıyoruz ve şehadet ediyoruz. Ama onlar canlarıyla şehadet ettiler."
Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, şehidi yad ettiklerinde, onun güzel bir hatırasıyla, evde çocuğuyla karşılaştıklarında, eşini, hatta sevdiği herhangi bir mekanı gördüklerinde yüreklerinde bir acı oluştuğunu dile getirdi.
O acının aynı zamanda herkes için bir rahmet olduğunu ifade eden Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, Hazreti Peygamber'in de 6 evladını kendi eliyle toprağa vermesiyle bu acıda da kendilerine örnek olduğunu kaydetti.
Vatan uğruna çok şehitler verildiğini, onun için çok kıymetli ve değerli olduğunu vurgulayan Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Görmez, şunları söyledi:
"Ben bütün şehitlerimizi rahmetle yad ediyorum. Bizlere düşen görev, onların uğruna can verdikleri değerlere sımsıkı sarılmak. Şehitlerin uğruna canını verdiği değerlere sarılmak mutlu eder. Onların bizim duamıza ihtiyacı yok. Bizim onların ahirette eteklerine yapışacağımız gün gelecek. Bu güzel gençler var oldukça, Cenabı Hak bu milleti her türlü kötülükten koruyacaktır inşallah. Bizim bu çocuklarımız, yavrularımız inşallah ebediyen bu topraklar üzerinde yüce değerleri taşıyarak şerefleriyle yaşayacaklar."
(ELF-AŞ-Y)
İHA