Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Nihal Hatipoğlu, kız çocuklarında 8, erkek çocuklarında 9 yaşından önce görülen ergenlik belirtilerinin başka hastalıklarının habercisi olabileceğini söyledi.
Değişen yaşam tarzı ve çevresel faktörlerin de etkisiyle erken ergenlik sıklığının son yıllarda giderek arttığına işaret eden Acıbadem Kayseri Hastanesi Çocuk Endokrinoloji Uzmanı Prof. Dr. Nihal Hatipoğlu, "Ergenlik, kız çocuklarında meme gelişimi, erkeklerde ise testis (yumurta) büyümesiyle ilk işaretlerini gösteriyor. Sonrasında ise cinsel olgunlaşma, boyun hızlı bir şekilde uzamasıyla ergenlik süreci başlamış oluyor. Normal şartlarda, kız çocuklarında 10, erkek çocuklarda 11 yaş civarında gözlenen bu belirtilerin, kızlarda 8 yaş erkeklerde ise 9 yaşından önce görülmesi ise "erken ergenlik" olarak adlandırılıyor" dedi.
Ergen ergenliğin fark edilmesi durumunda bir uzmana başvurulması gerektiğinin altını çizen Prof. Dr. Nihal Hatipoğlu, ergenlik belirtilerine dair şunları söyledi:
"Kız çocuklarda 8 yaşından önce meme büyümesi, memede ağrı veya hassasiyet, erkek çocuklarda ise testisin büyümesi erken ergenliğe işaret ediyor. Aynı şekilde genital ve/veya koltuk altı kullanmasının erken başlaması, çocukta erişkin vücut kokusu gibi ter kokusu olması, yüzde, sırt veya göğüs bölgesinde ergenlikteki gibi sivilcelerin çıkması, hızlı boy uzaması da erken ergenliğin habercilerinden."
Sorunlar yetişkinlik dönemine kadar taşınıyor
Erken ergenliğin nedenlerinin tümörler ya da kimyasal ilaçlar olabileceğini belirten Prof. Dr. Nihal Hatipoğlu, "Bu çocukların boyu yaşıtlarına göre daha uzundur. Aileler genellikle, "Benim çocuğun manken gibi, uzun boylu olacak" diye sevinir. Aslında bu sürecin erken sonlanacağını ve çocuklarının erişkin boyunun kısa kalacağını akıllarından bile geçirmezler. Ancak, boyun hızlı uzaması büyüme plaklarının erken kapanmasına neden olur. Bu durum, büyümenin de erkenden durması ve çocuğun yetişkinlikteki boyunun kısa kalması ile sonuçlanabilir. Bedenin olgunlaşmasını tamamlamadan bir çok hormonun etkisine maruz kalması erişkin dönemde devam edecek hormonal dengesizliklere de zemin hazırlar" diye konuştu.
Psikolojik travma yaşayabilir
Erken ergenliğin çocuklar üzerinde yarattığı olumsuz fizyolojik etkilerin yanında psikolojik sonuçlarının da olduğunu anlatan Prof. Dr. Nihal Hatipoğlu, "Bu çocukların henüz ergenliğe hazır olmayan küçücük bedenleri birden bire ergenlik bulguları ile değişmeye başlıyor. Oysa ki arkadaşlarında benzer durumu görmedikleri için yaşadıklarına bir anlam veremezler. Bu durumda çocuklar, arkadaşlarıyla uyumu bozulduğu için içe dönük bir yapıya bürünebilecekleri gibi, tam aksine hırçın ve saldırgan davranışlar da gösterebiliyorlar. Ayrıca yaşanan değişimleri benimsemekte zorlanan çocukta psikolojik travma gelişebiliyor" dedi.
Ebeveynler belirtilere karşı uyanık olmalı
Erken ergenliğin tedavisi mümkün bir hastalık olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Nihal Hatipoğlu, tedaviye dair şu bilgileri verdi:
"Bazı çocuklarda hemen tedavi gerekirken, bazı çocuklarda bulguların ilerleme hızının takibi gerekebiliyor. Çocuklardan bazılarında ise maalesef artık tedavi için çok geç kalınmış olabiliyor. Tedavi kararı verilen çocuklarda ergenliğin ilerlemesi, çocuğun normal ergenliğe girmesi gereken yaşa kadar durdurulabiliyor."
Prof. Dr. Nihal Hatipoğlu, erken ergenliğin ne kadar erken tanınır ve müdahale edilirse çocuğa vereceği zararın da o kadar az olacağını belirterek, anne ve babaların çocuklarını iyi gözlemeleri ve şüphelendiklerinde zaman kaybetmeden doktora başvurmaları gerektiğini sözlerine ekledi.
İHA