Erciyes Üniversitesi Seyrani Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sibel Silici, piyasada satılan propolislerin çoğunun bilimsel metotlarla hazırlanmadığı için halkın sağlığı ile oynandığını söyledi.
25 yıldan bu yana propolis üzerine yaptığı çalışmalarla bilinen ve Sağlık Bakanlığı Destek Bütünleyici Tedavi Yönetmeliğinin Hazırlanması Komisyonu'nda faaliyet göstermiş olan Prof. Dr. Sibel Silici, piyasada satışta olan çok sayıda propolis ürününün sağlığa zarar verdiğini söyledi. Prof. Dr. Sibel Silici, "İnsanlar sağlık bulayım derken, sağlıklarından oluyor" dedi.
Piyasadaki ürünlerin çoğunun bilimsel ilkelere göre hazırlanmadığını belirten Prof. Dr. Silici, propolisin ürün haline getirilmesinde kullanılan ekstaksiyonlarda alkol ya da su kullanıldığını; alkolün insan sağlığına zarar verdiğini, suyun da propolisin etken maddelerini ortaya çıkarmadığını ifade etti.
Propolis hazırlanırken en çok alkol kullanılıyor
Piyasada propolis hazırlanmasında en çok kullanılan ekstraksiyonun alkol ve alkol türevleri olduğunu belirten Prof. Dr. Sibel Silici, bilinmeyen ellerde yüksek oranlarda kullanılan alkolün hem insan sağlığına zarar verdiğini hem de dini sakıncalarından dolayı tercih edilmemesi gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Sibel Silici, alkol ve alkol türevleri ekstraksiyonlarına dair şu bilgileri verdi:
"En çok kullanılan alkol türü "etil alkol'. Bunu en çok arıcılar kullanıyor. Ve ne yazık ki metil alkol bile kullanan arıcı var, ki metanol kör edici özelliğe sahiptir. Sonuçta arıcıların kimyasalların etkileriyle ilgili bilgileri yok; etil alkol ya da metil alkol nedir bilmiyorlar. Etil alkol aslında en iyi çözen çözücü ama yüzde 96'lık etil alkol kullanıldığı için hem sağlık anlamında zararları var hem de dini sakıncalarından dolayı etil alkol kullanmak istemeyen tüketicilerimiz var."
Vatandaş alkol türevlerinin adını bilmediği için yanılıyor
"Bir diğer ekstrakt da "propylene glycol" ki o da alkol türevi. İrrite yani tahriş edici, mutajenik ve kanserojenik özellikler barındırıyor. Üçüncü bir ekstrakt da yine alkol türevi olan "gliserol'. Pek çok tüketicimiz alkolün alkol olarak yazılması gerektiğini düşündüğü için, "propylene glycol" ya da "gliserol'ün alkol olduğunu düşünmüyorlar. Ama "gliserol "daha çok harici, örneğin kremlerin, kozmetik ürünlerin içinde kullanılan bir çözücü."
Propolis suda çözünen bir madde değil
Dördüncü ekstraksiyon seçeneğinin de "su" olduğunu kaydeden Prof. Dr. Sibel Silici, suyun propolisi çözündürmediğine, bu nedenle içindeki faydalı maddelerin açığa çıkamadığına dikkat çekti. Bu şekilde hazırlanan propoliste alkol bulunmadığı için, ürünlerin helal sertifikası alabildiğini ve bu yolla bir kesimin dini inançları üzerinden rant elde edildiğini vurgulayan Prof. Dr. Sibel Silici, "Propolis suda çözünmez; 20'de 1 oranında fenolik madde çözünür. Bu da etkinliğinin çok az olması anlamına gelir. Hele ki yüzde 1'lik, yüzde 5'lik konsantrasyonla hazırlanan su ekstraklarında hiçbir fayda sağlayamazsınız. Bir şişeyi bir kerede tüketseniz bile istenilen etkiye ulaşamazsınız" dedi.
"Arıcıdan propolis almayın"
Tüketicilere yalnızca eczanelerde satılan ve üzerinde "gıda takviyesidir" ibaresi bulunan ürünleri tercih etmelerini öneren Prof. Dr. Sibel Silici sözlerini şöyle tamamladı:
"Lütfen, arıcıdan propolis almayın. Çünkü propolisin kimyasal analizleri yapılmadan, hiçbir işlem yapılmadan kovandan macun şeklinde sıyrılıp insanlara verilmesi son derece yanlıştır. İçeriği bilinmez, kimyasal yapısı bilinmez, toksik madde içerebilir, asfalt, boya, pestisit içerebilir. Sağlık bulayım derken, zararlı hale gelebilir. O nedenle arıcılardan ham propolisin alınıp kullanılması kesinlikle sakıncalıdır."
"İçeriğe dikkat edin, kör olabilirsiniz"
"Yine arıcıların yaptığı etanol ya da metanol ekstraksiyonlarını da kullanmayın. Çünkü metanol ekstraksiyonundan dolayı kör olabilirsiniz. Etanolün de nereden alındığı belirsiz; dozu yok, ayarı yok. ham propolisin üzerine boca etmek ve çalkalayıp bir bezden süzmek suretiyle çok ilkel koşullarda hazırladıkları ürünler. Kesinlikle bunu da tavsiye etmiyorum."
"Aktardan propolis almayın"
"İkinci kural ise aktardan propolis alınmaması. Çünkü analizi yapılmamış, kalite testlerinden geçmemiş ürünler aktarlarda satılıyor. Aynısını bitki preparatlarında da kullandıklarını görüyoruz. İnsanlar bunları kullandıktan sonra karaciğer, böbrek rahatsızlıklarına ve hatta çok ciddi metabolik hastalıklara maruz kalabiliyorlar. Dolayısıyla propolisi eczanelerden temin etmek gerekir."
'Gıda işletmesi ruhsatı" değil, "gıda takviyesi" ruhsatı
"Bazı uyanık firmalar gıda işletmesi ruhsatı alıp bu ruhsatın altında propolis üretiyorlar. Bu şekilde rahat endikasyon bildirip reklam yapabiliyorlar. Bu firmalar gıda takviyesi ruhsatı almak için para ödemek zorundalar hem de Sağlık Bakanlığının kısıtlamalarından dolayı gıda takviyesi ruhsatı alınan ürünlerde endikasyon bildirilemez. Bir nevi vurkaçla, abartılı reklam yaparak para kazanmak isteyen firmalar da gıda takviyesi ruhsatı almadan bu işi yapıyorlar. Dolayısıyla tüketicilerimizin, ürünün üzerinde "gıda takviyesidir" ibaresini aramalarını tavsiye ediyorum."
İHA