Cumhuriyet Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Hemşireliği Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Nilüfer Tuğut, erken tanıyla rahim ağzı kanserinden kurtulmanın mümkün olduğunu söyledi.
Tuğut, Dünyada yılda yaklaşık 10 milyon yeni kanser vakasının ortaya çıktığını ve 6 milyon insanın kanserden öldüğünü belirterek,"2020 yılında ise yeni kanser vakalarının 15 milyona ve kanserden ölümlerin de yaklaşık 10 milyona çıkması beklenmektedir. Dünyada ve Türkiye'de tüm ölüm nedenleri arasında kanser ikinci sırada yer almaktadır. Tüm dünyada görülen kadın kanserlerine baktığımızda meme kanseri ilk sırada ve serviks rahim ağzı kanseri dördüncü sıradadır. Dünya çapında iki dakikada bir kadın rahim ağzı kanserinden ölmektedir." dedi.
Rahim ağzı kanserinin birçok nedeni olduğunu vurgulayan Tuğut,"30-55 yaş grubundaki kadınlarda görülmekle birlikte daha genç yaştaki kadınlarda da görülmeye başlamıştır. Tüm kadınlar rahim ağzı kanseri yönünden risk altındadır. 30-55 yaş grubunda olma, sosyo-ekonomik durumun düşük olması, 18 yaş öncesi cinsel ilişkiye başlama, üç veya daha fazla cinsel eşe sahip olma, eşin çok eşli olması, eşin prostat ve penis kanseri olması, daha önce serviks kanserli eşi olan bir erkekle evlilik yapma, 5 yıldan uzun süre doğum kontrol hapı kullanma, sigara içme, vitamin C, A, beta karoten ve folat eksikliğinin olması, tedavi edilmemiş vajinal enfeksiyon, cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsünün olması rahim ağzı kanseri riskini artırmaktadır. Rahim ağzı kanserini başlatan en önemli neden ise cinsel yolla bulaşan bir virüs olan HPV'dir. HPV enfeksiyonları tüm dünya ile birlikte ülkemizde de artmaktadır. Rahim ağzı kanserinin yaygın belirtileri kanlı ve kötü kokulu vajinal akıntı, adet kanamalarında artış, cinsel ilişki sonrası kanama, cinsel ilişki sırasında ve veya sonrasında ağrı ve menopoz sonrası dönemde kanamadır. Seyrek belirtileri ise kasık bölgesinde ağrı, sık idrar çıkma isteği ve kanlı idrardır" ifadelerini kullandı.
Erken tanılama ile hayatta kalma şansının çok yüksek olduğunu, rahim ağzı kanserinin erken dönemlerinde yakalanması rutin olarak yılda bir kez yapılan Pap-smear testinin önemini anlatan Dr. Tuğut,"Bu işlem basit ve genellikle ağrısızdır. Bu test ile henüz başlangıç aşamasındaki kanser tanınmakta ve tedavisi de başarılı olmaktadır. Pap-smear testi rahim ağzı kanserlerin yüzde 90'ını erken dönemde yakalayabilir. Ülkemizde rahim ağzı kanseri tarama programı 30 yaşında başlanmaktadır. 30-65 yaş kadınlarda beş yılda bir PAP-smear testi yapılmaktadır. 65 yaşında son iki testi negatif çıkanlar tarama programından çıkartılmaktadır. Bu test için en uygun zaman son adet tarihinden 10-18 gün sonrasıdır ve adet döneminde yapılmamalıdır. Kanser Erken Teşhis Tarama Eğitim Merkezleri'nde yürütülen tarama çalışmalarına artık Aile Sağlığı Merkezleri de katılmıştır. Bu hizmet ücretsiz olarak verilmektedir. Üniversitemiz hastanesinde de bu hizmete ulaşılabilir." dedi.
İHA